AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, ''Kimse sağda solda bizim adreslerimizde küçük balık, büyük balık arayışına girmesin. Küçüğünü de büyüğünü de kendi etraflarında arasınlar'' dedi.
MÜSİAD İnegöl Şubesi tarafından düzenlenen ''Dayanıklı Tüketim ve Mobilya Sektör Kurulu Türkiye İstişare Toplantısı''na katılan Kılıç, gazetecilerin ülke gündemine ilişkin sorularını yanıtladı.
Kılıç, bir gazetecinin ''Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Deniz Baykal'ı ifadeye çağırdığı'' iddiasını hatırlatması üzerine, şunları söyledi:
''İddialar çok önemli ve ciddi iddialar. Bu iddialar karşısında hukukun kayıtsız kalması mümkün değil. Ana muhalefetin eski ve yeni liderini çok zor durumda bırakmaya yönelik olduğu anlaşılan birtakım adımlar söz konusu. Dolayısıyla Türkiye'de yargı bağımsızsa ve tarafsız çalışıyorsa zaten Cumhuriyet savcılığının soruşturma kapsamında mağdur edilmek istenen eski ve yeni genel başkanların bilgisine başvurması kaçınılmaz bir durumdur. Dolayısıyla yapılan işlemin doğru bir savcılık işlemi olduğunu, eski ve yeni genel başkanın görüşlerine başvurulmaması halinde savcılığın görevini yapmamış olacağı kanaatindeyim. Bu konunun kesinlikle aydınlığa kavuşturulması, açıklık kazanması gerekiyor, mutlak suretle. Bana göre savcılık doğru bir işlem yaptı. Türkiye'de siyaseti lekelemek, itibarsızlaştırmak, siyasetçileri itibarsızlaştırmak istenen çok girişim geçmişte de yaşanmıştır. Savcıların, yargının bunların üzerine gitmesi ve genel başkan düzeyinde bile olsa ilgililerin görüşlerine başvurulması son derece yerindedir.''
-''İDDİASINI İSPATLAMAKLA MÜKELLEFTİR''-
Kılıç, ''Sayın Kılıçdaroğlu AK Parti'li bir milletvekilinden bahsetti ve ismini henüz açıklamadı?'' sorusu üzerine, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulunduğunu hatırlattı.
Bozdağ'ın, ''Elinizde bir bilgi, bir belge, bir ciddi iddia varsa iftira atmayı kenara bırakın, elinizde ne varsa bunu kamuoyuna açıklayın'' dediğini aktaran Kılıç, şunları kaydetti:
''Şu ana kadar Sayın Kılıçdaroğlu bir açıklama yapmış değil. İddia sahibi hem iddiasını ispatlamakla mükelleftir hem de gündeme getirdiği konuyu topluma açıklamakla yükümlüdür. Varmış gibi yapıp bir şeyi açıklamamak, ana muhalefet makamına yakışmaz. Şantajcı siyaset anlayışı burada egemen olur ki şantaj yapmak yerine blöf yapmak yerine varsa elinde bir şey açıklamalıdır. Yok başkasının yalanına aracılık ediyorsa, 'bu iddia bana ait değil. Bana bir yerden intikal ettirildi ama doğruluğuna ben de inanmadım' demelidir, diyebilmelidir. Aksi halde böyle bir şey varsa da bunu kamuoyu ile paylaşmalıdır.''
