Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'de bir dönem bankaların hortumlandığını ve 46 milyar doların vatandaşların cebinden çıktığını söyleyerek, ''2008-2009 yılında son yüzyılın en büyük finansal krizi yaşandı. Türkiye'de bir tek banka batmadı'' dedi.
Şimşek, MÜSİAD'ın Beyaz Şato'da düzenlediği gala yemeğinde yaptığı konuşmada, Batman'ın da çevre yolu olacağını belirtti. Son dönemlerde terör olaylarındaki azalma nedeniyle Batman'da büyük bir coşku olduğunu ve yatırım yapıldığını kaydeden Şimşek, ''Yeter ki vatandaşımız çalışsın'' diye konuştu.
Şimşek, kalifiye eleman sorununu kökten çözmek için program uyguladıklarını ve geçen yıl bütün illerdeki iş adamlarından hangi elemana ihtiyaçları olduğunu sorduklarını ve bu kapsamda 187 bin kişiyi, 6 ay boyunca maaş vererek kurslara aldıklarını ifade ederek, şöyle dedi:
''Kalifiye eleman yetiştirdik. İş adamlarına, 'Bunlara iş verin' dedik. Bu vatandaşlarımız birer altın bileziğe sahip oldular. Bunu önümüzdeki birkaç yıl içinde 1 milyon vatandaşa genişletiyoruz. Bütün iş adamlarına diyoruz ki bu kardeşlerimizi istihdam ederseniz 4.5 yıl sosyal güvenlik primini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Büyük destekler var. İşte bütün olay bu. Muhalefetin anlayamadığı, öğrenemediği konu bu. Neden? Çünkü onlar halen eski kafa. Devletin zaten ciddi bir borç yükü var mı? Var. Ciddi bir bütçe açığı var mı? var. Nereden bulacaksınız daha fazla borç. Daha fazla borç bir çözüm değil. Taşıma su ile değirmen dönmez. Bugün Merkez bankasının gecelik faizi yüzde 6.25'tir. Bankalar hortumlandı. 46 milyar dolar bu vatandaşın cebinden çıktı. 2008-2009 yılında son yüzyılın en büyük finansal krizi yaşandı. Türkiye'de bir tek banka batmadı. ABD'de 200 banka battı. Onun faturasını vatandaş ödedi.''
Şimşek, krizin Türkiye'yi de etkilediğini ancak kalıcı tahribat yapmadığını, krizin faturasını işçi, memur, emekli ve esnafın ödemediğini söyledi. Şimşek, ''Bir büyükelçi, 'Kriz nedeniyle benim maaşım yüzde 15 azaldı' dedi. Bizden önce hükümetlerin ömrü 1.5 yıldan az. Bizden önce 57 hükümet gelmiş. Bunlar vizyon ile yarışabilir mi? Ne yapıyorlar, 'Herkese maaş bağlayacağız, herkesi kamuya alacağız, az gelişmiş yerlerde fabrika açacağız' diyorlar. Hakikaten bunlara inanıyor musunuz? Sovyet Rusyasında bunlar vardı. Bunlar Sovyetlerle birlikte tarihe karıştı. O sistem geride kaldı. 2 milyon taşeron işçi var. Bunların maaşı 30 katrilyon eder. Nereden bulacaklar. Bunlar seçim öncesi vaatler. Zaten vatandaş biliyor'' şeklinde konuştu.
-''EN İYİ SAHİP ÇIKMA İSTİKRARDIR''-
Şimşek, ana muhalefetin gündeme getirdiği ''aile sigortası''nın da içinin boş olduğunu, kaynağının olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
''Bunu bize göstersinler. Hesabını yaptık; 12 milyon yoksul var. 20 milyarın altında rakam çıkıyor. Yok. Bu konuda da açıklama yok. Biz yoksulumuza sahip çıkıyoruz. En iyi sahip çıkma istikrardır. Eğer burada 1 yıl boyunca istikrar ve barış devam ederse esas yoksullukla mücadele budur. Bunlar 2001 yılında Türkiye'yi iflasın eşiğine getirenlerdir. IMF borç para vermezse maaşları ödeyemezlerdi. 23.5 milyar dolardan aldık, 5.5 milyar dolara düşürdük. IMF'nin parasını veriyoruz. Türkiye geçen sene yüzde 8 civarında büyüdü. Avrupa ile arayı hızla kapattı. IMF'ye gerek kalmadan bunları biz başardık. Sürekli orada burada elimizde dosya var diyorlar. Bu memleketi biz bu soygunculardan kurtarmasaydık Türkiyede bugün bu kadar yol, hastane, okul yapılabilir miydi?''
-''BÜTÜN VERGİ ORANLARINDA İNDİRİMLER SAĞLADIK''-
Şimşek, Türkiye'nin, eğitim, sağlık gibi her alanda ilerlediğini belirterek, Torba Yasası'nda da çok güzel düzenlemeler olduğunu kaydetti. İktidara geldiklerinde şirketlerin ödediği kurumlar vergisini yüzde 33'ten yüzde 20'e indirdiklerini, yeni yatırımlar için de yüzde 2'ye düşürdüklerini ifade eden Şimşek, şöyle dedi:
''Gelir vergisinde ortalama asgari ücretli bir aile eşi çalışmıyorsa, 4 çoğu varsa, sıfır gelir vergisi alıyoruz. KDV'yi eğitim, sağlık, turizm ve tekstilde, gıdada yüzde 18'den yüzde 8'e indirdik. ÖTV'de oranda yüzde 1'lik bir artış olmamıştır. Akaryakıt ürünlerinde vergi çok yüksek diyorlar. Petrol fiyatları 2002 yılında 20 ile 28 dolar arasında gitmiş gelmiş. Bugün petrol fiyatı 115 dolara çıkmış. 4-5 kat artmış. 2002 yılında 100 liralık benzinin yüzde 70'i vergiydi. Bugün ise 61 liraya kadar düştü. Hiç kimse çıkıp vergiyi artırdınız diyemez. Bütün vergi oranlarında indirimler sağladık. Türkiye gelişiyor, kalkınıyor. Gaziantep'te devletin fabrika kurmasına gerek yok. Suriye ile anlaştık. 1 milyon Suriyeli kardeşimiz Türkiye'ye gelmeye başladı. Gaziantep'te oteller dolu, alışveriş merkezleri, restoranlar dolu. Bunun için para harcamadık. Bizde ekonomik model budur. Bu tür açılımlarla ülkeyi çok farklı noktalara getiriyoruz.''
Hükümetleri döneminde demokratikleşme anlamında birçok adım atıldığını söyleyen Şimşek, ''Mükemmeliz iddiasında değiliz, daha yapacak çok şey var. Yeni dönemde vatandaş kendi Anayasasını hazırlayacak. Türkiye birçok yerde daha saygın. Bütün hususlarda ilerleme olmuş. Türkiye ekonomisinde büyüme sağlanmadı diyorlar. Geçen sene 760 bin araba satıldı. 360 bin konut satıldı. Bunları ben almadım. Bunu vatandaş alıyor. Güven ve istikrar sayesinde, AK Parti''nin vizyonu sayesinde Türkiye kalkınıyor'' şeklinde konuştu.
MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan da özellikle küresel krizle birlikte birçok gelişmiş ülke genişletici maliye politikasına yönelirken, Türkiye'nin mali disipline sıkı sıkıya bağlı kalınmasının takdir edilmesi gereken bir konu olduğunu belirtti.
Vardan, 2011 yılının seçim yılı olması sebebiyle mali disiplinden taviz verilmeden uygulanmasına ve orta vadeli programa sadık kalınarak mali disiplinde gevşeme olmayacağına ilişkin kararlı açıklamaların, piyasalar adına oldukça sevindirici gelişmeler olduğunu ifade etti.
Seçimlerde hiçbir zorlama ve baskı altında kalmadan, tamamen demokratik olarak, herkesin kendi hür iradesini, sandığa yansıtabilmesinin önemine değinen Vardan, ''Zira, seçmenler önlerine getirilen projeleri iyi değerlendirerek özgür bir şekilde; kendileri, yöreleri ve ülkeleri adına en iyi olduğuna inandıkları politikaları destekleyebilmelidirler. İhtiyacının ne olduğunu bilen bölge halkı, tüm farklılıkların zenginliğiyle hiç şüphe yok ki en doğru kararı verecektir'' dedi.