Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde yeni bir paradigmaya ihtiyaç olduğunu, eski yaklaşımların terkedilmesi gerektiğini belirtirken kriz nedeni olan 'it dalaşı' için de yeni bir teklifte bulundu.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde yeni bir paradigmaya ihtiyaç olduğunu, eski yaklaşımların terkedilmesi gerektiğini söyleyerek, eski statükoyu anlaşma zemininde, yeni barışçıl bir statükoya dönüştürmek istediklerini bildirdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu "Türkiye'nin 2010 yılında yaptığı sorti sayısı 2 bin 843, Yunanistan'ın Ege'de yaptığı sorti sayısı ise 12 bin 346. Bunların karşılıklı olarak azaltılması lazım" dedi.
Davutoğlu, Atina'dan Dedeağaç'a giderken uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Ziyareti sırasında Ege'de uçuş olmadığına ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine Davutoğlu, "Yunanistan'da Türklerin adalar üzerinde hak iddia edeceği, Türkiye'de de Ege'nin Türklere tamamen kapatılacağı" yönünde iki tarafta varolan psikolojinin ortadan kalkması gerektiğini söyleyerek, karşılıklı olarak bu korkular minimize edildiği zaman, anlaşmazlık şartlarının ortadan kalkacağını belirtti. Davutoğlu, iki ülke arasında güven artırıcı önlemleri devreye soktuklarını hatırlatarak, uçuşların kutsal günlerde ve tatil günlerinde yapılmaması gibi belli düzenlemeler getirildiğini, buna rağmen mesele çözülmedikçe heran bir sorun kaynağı olabilecek bir durumun mevcut olduğunu kaydetti.
"Türkiye'nin 2010 yılında yaptığı sorti sayısı 2 bin 843, Yunanistan'ın Ege'de yaptığı sorti sayısı ise 12 bin 346. Bunların karşılıklı olarak azaltılması lazım" diye konuşan Davutoğlu, Türkiye'nin Akdeniz'de en uzun kıyılara sahip olup, Ege'de bu tür sıkıntılar yaşamasının kabul edilir bir şey olmadığını belirtti.
Davutoğlu, ziyareti sırasında uçuş yapılmaması ile ilgili olarak da bu uçuşların zaten her gün yapılan, sürekli uçuşlar olmadığını kaydetti. İki ülke olarak Ege'de "davranış kuralları" (code of conducts) çalışması yapacaklarını söyleyen Davutoğlu, Ege'de riskleri minimize edecek bir yol izleyeceklerini ifade ederek, önemli olanın istikşafi görüşmelerin sürmesi ve kriz ortamı yaratacak şartlardan uzaklaşılması olduğunu bildirdi.
İki ülke ilişkilerinde yeni bir paradigmaya ihtiyaç olduğunu, eski yaklaşımların terkedilmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, eskiden Doğu-Batı karşıtlığı sonucunda iki ülke arasında bir gerilimin ortaya çıktığını, bunun iki ülke arasındaki tarihi bağların üzerini örttüğünü anlattı. Davutoğlu eskiden sadece Türkiye ile Yunanistan arasında değil, bu coğrafya üzerinde İslamiyet-Hrıstiyanlık, Doğu-Batı gibi bazı eksenlerde gerilim varmış gibi bir tablo doğduğunu belirterek, bunların aslında tarihin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığını ve bu algıların yıkılması gerektiğini bildirdi.
Davutoğlu, Türkiye ile Yunanistan'ın ulus devletlerinin ortaya çıkması sürecinde özellikle nüfus mübadeleleri gibi konularda sanki iki ülkenin çıkarları birbirine aykırıymış, iki devlet sürekli çatışıyormuş görüntüsünün doğduğunu söyleyerek, "Atatürk ile Venizelos'un kurduğu ilişkiler bugün tekrar yeni bir çerçevede yorumlanmalı. Geleceğe dönük bakışımızda da geçmişteki yanlış kanaatleri yıkmalıyız" diye konuştu.
İki ülkenin yeni nesillere birbirine karşıt değil, iyi ilişkiler geliştiren komşular olarak tanıtılmasına dayalı yeni bir paradigmanın doğduğunu belirten Davutoğlu, son dönemde ilişkilerin çarpıcı gelişmeler gösterdiğini, başbakan ve dışişleri bakanları nezdinde 2009 Ekim ayından beri karşılıklı olarak 8 üst düzey ziyaret yapıldığını, bunun ilişkilerdeki yoğunlaşmayı gösterdiğini kaydetti. Bakan Davutoğlu, ancak bunun bütün sorunların çözüleceği, herşeyin güllük gülistanlık olduğu anlamına gelmemesi gerektiğini de belirterek, "Ama biz artık bu sorunları konuşabiliyoruz" dedi.
Ege'de anlaşmazlık ve tarafların birbirlerinin pozisyonlarını kabul etmediği bir statükonun bulunduğunu söyleyen Davutoğlu, "Biz bunu bir anlaşma zemininde, yeni barışçıl bir statükoya dönüştürmek istiyoruz" dedi.
Dedeağaç için yola çıkmadan önce Atina'da yerleşik Rum Ortodoks azınlığa mensup vatandaşları Büyükelçilik ikametgahında kabul ettiğini hatırlatan Davutoğlu, aslında onların yaşadığı mahalleye gitmek istediğini, ancak kazı çalışmaları nedeniyle yollar kapalı olduğu için onları büyükelçilikte kabul ettiğini bildirdi. Davutoğlu, bu görüşmeden çok etkilendiğini ifade ederek, "Son derece güzel bir Türkçe konuşuyorlar, o kültürü muhafaza etmişler. Onlara siz bizim buradaki diasporamızsınız dedim" diye konuştu.
Davutoğlu, Atina'ya her gelişinde bu toplulukla buluşacaklarını da söyleyerek, bazı pratik sorunları ile de ilgileneceklerini, Türkiye ile ilişkilerini geliştireceklerini ifade etti.