12 yaşında 13 kurşunla vurulan Uğur Kaymaz'ı öldüren polisler beraat ederken, Kaymaz'ın heykelini yaptıran Abdullah Demirbaş, "Belediyeyi zarara uğrattığı" iddiasıyla Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.
BDP'li Demirbaş, Uğur Kaymaz anısına, vücudundaki mermi yarası sayısını sembolize eden bir heykel yaptırmıştı.
Heykel ile ilgili iddianame hazırlayan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Demirbaş'ın, bu heykelle görevini kötüye kullanarak belediyeyi 2 bin 292 YTL zarara uğrattığını iddia etmiş, 3 yıla kadar hapis cezası istemişti.
YARGITAY BERAATİ BOZDU
Davaya bakan Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesi, Demirbaş'ın beraatine karar verirken, itiraz sonucu dosya Yargıtay'a gitti. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, mahkemenin beraat kararını bozarak, "Sanık belediye başkanının güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldüğü iddia edilen Uğur Kaymaz adlı çocuk anısına ve vücudundaki mermi yarası sayısını sembolize eder nitelikte heykel yaptırma eyleminin TCK'nın 215. maddesinde yer alan 'suç ve suçluyu övme' suçunu oluşturup oluşturmayacağının yetkili ağır ceza mahkemesince tartışılıp değerlendirilmesi zorunluluğu bozmayı gerektirmiş, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir" demişti.
Yargıtay kararının ardından, davaya yeniden başlandı. Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, mahkeme heyeti, Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin kararını okudu ve Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verdi.
Mahkeme, kararında, Uğur Kaymaz'ın polis memurları Mehmet Karaca, Yaşafeddin Açıkgöz, Seydi Ahmet Töngel ve Salih Ayaz tarafından "meşru müdafaa sınırlarının aşılması suretiyle" öldürüldüğü iddiasıyla açılan ve kamu güvenliği nedeniyle Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nde görülen davada sanıklara verilen beraat kararının gerekçesine de yer verdi.
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararında "Ölen şahısların terör örgütü PKK elemanı olmadığı veya bağlantısı bulunmadığı yönündeki iddiaların maktul Ahmet Kaymaz'ın olay sırasında kullandığı silahın daha önce bu yasa dışı örgüt saldırısı sırasında kullanılması, emanete alınmış ve aramada ele geçirilen belgeler, bu şahsın geçmişindeki olaylar birlikte değerlendirildiğinde, sanık Ahmet Kaymaz'ın oğlu Uğur Kaymaz'la birlikte olay sırasında ele geçirilen silahların evden çıktığı, bu silahlardan birinin yasa dışı örgüt tarafından kullanıldığı anlaşıldığından, öldürülen şahısların yasa dışı örgüt üyesi olmadığı yönündeki beyanlara itibar edilmediği" yönünde ifadeler yer aldığı belirtildi.
Mahkeme, BDP'li Demirbaş'ın, heykel yaptırmasının, TCK'nın 215. maddesinde yer alan "suçu ve suçluyu övme" suçunu oluşturup oluşturmayacağı kararının Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'ne ait olduğunu bildirdi. Mahkeme, görevsizlik kararı vererek, dosyayı Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
AV. EKE: HUKUKA AYKIRI
Demirbaş, 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak. Abdullah Demirbaş'ın avukatı Sertaç Eke, ETHA'ya yaptığı açıklamada, kararın kabul edilemez olduğunu söyledi.
Eskişehir'deki mahkemenin Uğur Kaymaz'ın öldürüldüğü olayda ele geçtiği belirtilen silahların daha önce örgüt tarafından kullanıldığına hükmettiğini hatırlatan Av. Eke, burdan yola çıkarak Diyarbakır'daki mahkemenin de Uğur Kaymaz'ın örgüt üyesi olabileceği varsayımına dayanarak Demirbaş hakkında "suç ve suçluyu övme" açısından bir değerlendirme yaptığını söyledi.
Kararın, hem hukuk ilkelerine hem mantık ilkelerine aykırı olduğunu belirten Eke, mahkemenin görevsizlik kararını hukuksal açıdan anlayabilmenin mümkün olmadığını belirtti. Eke, "Müvekkilim şiddete maruz bırakılan tüm dünya çocuklarına hitaben heykel yaptırmıştır.
Bu haksızlığa karşı kamuoyunun dikkatini çekmek isteyen müvekkilin kendisi suçlu konumuna itilmeye çalışılmaktadır. 12 yaşındaki bir çocuğu örgüt üyesi gibi değerlendirmek hukuktan önce vicdani ilkelere aykırıdır. Umarız bu yanlış karardan dönülür. Görevsizlik kararına itiraz edeceğiz" dedi.
ETHA