CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, ''Öcalan'a ev hapsi'' tartışması konusunda, ''Ev hapsi örtülü aftır. Eylemsizlik süreci sona erdi diye 'barışın şartlarını konuşalım' demeyi, terör örgütünün ve silahların tehdidi altında adım atmak olarak değerlendiriyorum'' dedi.
Hamzaçebi, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
''Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'a ev hapsi'' tartışmasının sorulması üzerine Hamzaçebi, cezaların nasıl infaz edileceğinin kanunda belli olduğunu söyledi. Hamzaçebi, CHP'nin gündeminde, yürürlükteki kanunda değişiklik yapılmasının yer almadığını, tartışacakları herhangi bir konunun da olmadığını kaydetti.
Ev hapsini, ''örtülü af'' olarak nitelendiren Hamzaçebi, ''CHP'nin böyle bir görüşü bulunmamaktadır'' dedi.
Hamzaçebi, terör örgütünün, 1 Mart itibarıyla ''eylemsizlik sürecini sona erdirdiğini'' ifade ederek, ''(Eylemlere başlayacağım, elime silahı alacağım, ne olacağını kimse bilemez, çok ağır şeyler olabilir) şeklindeki tehditler üzerine herhangi bir adım atmak, düzenleme yapmak doğru değildir. Terör örgütünü böyle bir açıklamaya iten nedir? Hükümet ile İmralı'nın, terör örgütünün çeşitli vesilelerle görüştüğünü biliyoruz. Acaba bu görüşmelerde 1 Mart tarihi telaffuz edildi mi? 1 Marta kadar belirli bir programın, belirli işlerin uygulanması söz konusu oldu da bunun üzerine mi 1 Martta eylemsizlik süreci sona erdirilmiştir? Bu konu muğlaktır, Hükümet, yetkililer hiçbir açıklama yapmadı. Hükümet'i, bu konuda açıklama yapmaya davet ediyorum'' diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal'ın, ''Barışı sağlamanın tüm koşulları konuşulmalıdır'' şeklindeki basına yansıyan sözlerinin hatırlatılması üzerine Hamzaçebi, bu açıklamanın Soysal'ın kişisel görüşü olduğunu, partilerinin böyle bir görüşü bulunmadığını belirtti.
Soysal'ın açıklamalarına hiçbir şekilde katılmadığını ifade eden Hamzaçebi, ''Eylemsizlik süreci sona erdi diye (Hemen harekete geçelim, barışın şartlarını konuşalım) demeyi, terör örgütünün, silahların tehdidi altında adım atmak olarak değerlendiriyorum. Böyle bir yaklaşım, Türkiye Cumhuriyeti'nin gücüne, otoritesine aykırı düşen bir yaklaşımdır. Bunu da doğru bulmuyorum. Asıl açıklama yapması gereken Hükümet'tir. İlgili bakanları veya Sayın Başbakan'ı açıklama yapmaya davet ediyorum'' dedi.
SİLİVRİ'YE HEYET
CHP'li Hamzaçebi, bir soru üzerine, cezaevinde bulunan Ergenekon davası sanıklarından gazeteciler Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ın yerlerinin değiştirilmesini de değerlendirdi.
Hamzaçebi, başvuru yaptıkları Adalet Bakanlığından izin çıkar çıkmaz, konuyu yerinde incelemek üzere parti üyesi Manisa Milletvekili Şahin Mengü, Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe, İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız ve Kırklareli Milletvekili Tansel Barış'ın Silivri'ye gideceğini bildirdi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e, bu uygulamanın, Silivri'de tutuklu olan, yargılanan herkes için geçerli olup olmadığını soran Hamzaçebi, ''Yoksa aralarından Özkan ve Balbay mı seçilmiştir? Eğer o davada yargılanan tüm kişiler, bu uygulamaya tabi tutulmuşsa herhangi bir şey söylemeyeceğim'' görüşünü dile getirdi.
Bir soru üzerine Hamzaçebi, Almanya'daki vatandaşların oy kullanabileceğini, bu konuda Almanya ile gerekli temasların kurulması gerektiğini, bunun için yeterli zamanın bulunduğunu kaydetti.
Bu arada CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Adalet Bakanı Ergin'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu önergesinde, Ergenekon davasının tutuklu sanıklarının, önceden haber verilmeden Silivri 1 No'lu Cezaevi'ne nakledilmesinin gerekçesini sordu.
Anadol, ''Bu nakil sonrasında Balbay ve Özkan'ın diğer sanıklardan ayrılarak, tek kişilik hücrelere konmasının, bu nakilin 28 Şubat tarihine denk getirilmesinin, apar topar uygulanmasının gerekçeleri nedir?'' sorusunu yöneltti.
AA