Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki depremin ardından kendisinden haber alınmayan Türk akademisyen Didem Yaman'ın durumu belirsiliğini koruyor. Ailesi ise Yaman'ın iyi olduğunu bilmek istiyor.
Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde meydana gelen depremin ardından kendisinden haber alınmayan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) öğretim görevlisi Didem Yaman'ın babası İzzet Yaman, kızına bir şey olduğuna inanmadığını belirterek, ''Bir Türk olarak, varsa yaralı onlara gönüllü olarak yardım ediyordur'' dedi.
İzzet Yaman AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dunedin kentinde yaşayan kızının, arkadaşlarıyla birlikte hafta sonunda hem gezmek, hem de araştırma yapmak için Christchurch kentine gittiğini bildiğini söyledi.
Diğer arkadaşları döndükten sonra, kızının bir arkadaşıyla Christchurch kentinde araştırma yapmak üzere kaldığını anlatan Yaman, ''En son arkadaşının evinden çıktığını gören bir bayan var. Onların çarşıya doğru yürüyüşe çıktıklarını gören var. Ondan sonra bilgi yok. Olaydan sonra bilgi toplamaya çalışıyoruz'' dedi.
Yaman, kızının bulunması için büyükelçiliğin devreye girdiğini belirterek, ''Bildiğim kadarıyla ÇOMÜ de, başta Prof. Dr. Mete Tunçoku olmak üzere devrede. Büyükelçilikle görüşmeleri kendisi yapıyor. Çünkü onun öğrencisiydi, o yapıyor her şeyi. Ben kızıma bir şey olduğuna inanmıyorum, aklıma kötü bir şey getirmedim, getirmiyorum da. Orada bildiğim kadarıyla insanları kesinlikle içeri sokmuyorlarmış. O da orada, bir Türk olarak, varsa yaralı onlara gönüllü olarak yardım ediyordur. Gönüllü yardımcılardan olmuştur diye düşünüyorum. Ama hiçbir şekilde ulaşım olmadığı için, haber veremiyordur. Ama olduğunda verecektir, herhangi bir tedirginliğim yok'' diye konuştu.
ÇOMÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Tunçoku da, Didem Yaman'ın çok başarılı, çalışkan ve iyi bir araştırmacı olduğunu belirterek, ''Uluslararası Asya'' seminerlerine iki dönem katıldığını, o bölgelerle çok ilgilendiğini belirtti.
Tunçoku, ''Çok başarılı, çalışkan, iyi bir araştırmacıydı. 'Yeni Zelanda'ya gitmek ister misin?' dedim. O da kabul etti. O dönemde Yeni Zelanda hükümetinden burs araştırdık. Bulduğumuz bursu kazanması çok zordu. Ama bu bursu alabilmek için bayağı çalıştı. Özellikle İngilizce barajını çok yüksek tutmuşlardı. Didem süper bir çalışma gösterdi ve onların istediği puanın üzerinde puan alıp, gitmeyi hak etti'' dedi.
Yaman'ın yaşadığı kentin depremin olduğu Christchurch kentinden yaklaşık 350-400 kilometre uzaklıkta bulunduğunu anlatan Tunçoku, şunları söyledi:
''Deprem haberlerini ilk duyunca hiç ihtimal vermedik. Ama bulunduğu üniversitenin doktora programı koordinatörü Prof. Dr. Bill Harris'ten 4 gün önce, Didem'in deprem bölgesinde olduğuna dair bir e-mail geldi. 2-3 gün tatil için o bölgeye gitmiş. Panikledik, yazışmalar başladı. Önce Yeni Zelanda'nın Ankara Büyükelçiliğini aradım. Onlara bilgi verdim. Tabi onların hiçbir şeyden haberi yok. Sonra bizim Wellington'daki Büyükelçimiz Ali Yakıtal ile haberleştim, durumu söyledim. Tabi tüm vatandaşlarımızla ilgileniyorlar. Durumu anlatınca öğrencimiz diye özellikle ilgilenmeye başladı. Şu anda Yeni Zelanda, Ankara ve Çanakkale bağlamında sürekli haberleşiyoruz. Büyükelçilik başkatibinin deprem bölgesine gittiği bilgisini aldım. Didem'in resmi ile kimlik bilgilerinin bulunduğu 100 adet ilan hazırlanmış. Orada ilgililere dağıtılacak ve bir çok yere asılacak.''