Erdoğan: Herşey 'Allah razı olsun' için   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 02-25-2011 (01:57)   Son Mesaj: 02-25-2011 (01:57)    Cevap: 0    Gösterim: 947  

    02-25-2011

    Erdoğan: Herşey 'Allah razı olsun' için

    Erdoğan: Herşey 'Allah razı olsun' için


    Başbakan Erdoğan, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin sorulara cevap verdi. Erdoğan, İstanbul'daki sürpriz proje için hazırlıklar sürdüğünü belirtirken milletvekili tercihindeki kriterlere de açıklık getirdi.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ortadoğu'daki gelişmelerin Büyük Ortadoğu Projesiyle yakından uzaktan alakası olduğunu düşünmediğini belirterek, ''Bunlar ne homojen ne irtibatlı, böyle hareketler de değil. Yılların sıkıntısı var. Affınıza sığınarak söylüyorum, adeta siyasi gaz sıkışması diyebiliriz'' dedi.
    Erdoğan, ATV'de canlı yayınlanan ''Başbakanla Gündem Özel'' programında soruları yanıtladı.

    ''Mısır, Libya ve Tunus bölgesindeki olayları nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu olaylar Türkiye'yi nasıl etkileyecek?'' sorusu üzerine, Başbakan Erdoğan, sürecin Tunus ile başladığını, arkasından Mısır'ın aynı şekilde devam ettirdiğini söyledi. Mısır halkının bu noktadaki mücadelesinin çok daha farklı olduğunu vurgulayan Erdoğan, Mısır'daki halkın hak ve özgürlükler noktasında verdiği mücadele sonunda hükümet değişimi ve yeni bir dönemin başlangıcının adımlarının atıldığını belirtti. Erdoğan, tüm Mısır, Tunus halkının arzuladığı bir yönetime kavuşmasını dilediğini bildirdi.

    Erdoğan, ''Bu ateş dalga dalga bütün Afrika'yı bunun yanında Körfez ülkelerini sarmış bulunuyor. Biz de sürekli olarak gerek telefon diplomasisiyle arkadaşlarımızı bölgeye göndermek suretiyle yakından takip ediyoruz'' dedi.

    Özellikle Libya'nın Türkiye için önemli olduğunu, ülkede resmi kayıtlara göre 30 bin civarında Türk bulunduğunu ifade eden Erdoğan, bu kişilerin Libya'daki 200 civarındaki şantiyede çalışan mimar, mühendis, işçiler olduğunu kaydetti.

    ''Hakikaten oradan tarihi bir tahliye sürecini başlattık'' diyen Erdoğan, Türkiye bu süreci devam ettirirken diğer ülkelerin böyle bir tahliye süreci içine giremediklerini söyledi.

    Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

    ''Şu ana kadar kesinleşen tahliyemiz, 7 bin 352 vatandaşımız gelmiş vaziyette ve bugün giden uçaklarımız askeri uçaklarımız, Türk Hava Yolları, bunlarla sanıyorum 9 bine ulaşacak. Bu arada, tabii giden gemilerimiz var. Bu gemilerde muhtemelen, herhangi bir aksilik olmazsa Tunus tarafına aktarılıp, Tunus'tan Türkiye'ye getirilecekler. Dünyanın değişik ülkelerinden 'bizim de vatandaşlarımızı alın' diye Dışişleri ile irtibat kuran ülkeler var. Bir kısmı dün akşam 50 civarında bu tür farklı ülkelerden insanları da bizler aldık ve Türkiye'ye getirdik.

    Bu süreç içinde biz şu anda resmen Libya'nın başında bulunan Kaddafi ile irtibatımızı kesmedik. Şahsen benim 3 kez Kaddafi ile görüşmem oldu. Bu arada, yine muhalif kesimle de irtibatlarımızı aynı şekilde devam ettiriyoruz. Sağ olsun onlar da özellikle Bingazi'de bizim vatandaşlarımıza karşı olumsuz tavır içine girmediler.''

    ''Muhalif kesimden irtibat kuracak bir isim var mı?'' sorusu üzerine Erdoğan, ''Biz direkt olarak kuruyoruz. Onların içerisinde olanlardan, Türkiye'deki birçok çalışmalarda tanınan, bilinen ve bizim Başkonsolosumuzun da aracı olması vasıtasıyla onlarla da irtibat kuruyoruz. Başkonsolosumuzun sağ olsun çok ciddi gayretleri oldu. Şu anda fiili bir durum var. Bütün bunlar insani amaçla atılan adımlar'' diye konuştu.

    -''MISIR LİBYA ARASINDA BENZERLİK GÖRMÜYORUM''-

    Başbakan Erdoğan, bu gece itibariyle gemilerin 3 bin civarında vatandaşın tahliyesini sağlayacağını, bu gece uçakla tahliyelerin devam edeceğini bildirdi.

    ''Anlattığınız tabloya göre Mısır ile Libya arasında benzerlik var'' denilmesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

    ''Ben aslında benzerlik görmüyorum. Libya'daki yapı, kabilelerin aslında birbiriyle olan dayanışması veya mücadelesi. Şu anda yapılan açıklamalara baktığınızda, doğu-batı şeklinde fiili bir bölünme var. Kabilelerin o bölgelerdeki gücüyle orantılı olarak böyle bir bölünme söz konusu. Bu nereye kadar nasıl devam eder bilemiyoruz. Bu süreci gerçekten dengeli bir şekilde devam ettirmek durumundayız. Buradaki politikamız sadece bir siyasi ilişki boyutunda ele alınmamalı. İnsani ilişkiler boyutunda ele alınmalı. Çünkü insani ilişkimizi bu olaylar bittikten sonra da devam ettireceğiz. Bu ülkelerin iç işlerine müdahale etmek gibi bir problemimiz, derdimiz yok. Bunu yapamayız. Bunu zaten Türkiye olarak kendimize de yakıştıramayız. Yaptığımız iş sadece insanidir, bu ülkelerle geçmişten bu yana olan münasebetlerimizdir ve bu ülkelerin halklarıyla olan münasebetlerimizdir. Türkiye'nin mevcut yapısından esinlenerek kendileri bizlerden destek isterler. Biz her alanda onlara siyasi, ekonomik, kültürel pek çok alanda desteklerimizi, yardımlarımızı sunarız. Ama bizim şu anda böyle bir şey ortaya koymamız mümkün değil. Durumdan vazife çıkarma gibi bir amacımız yok.''

    ''Libya'daki durum Gazze'den farksız. Hatta daha ağır. O zaman reel politika girince işin içine uluslararası politikada standartlar farklı oluyor galiba'' denilmesi üzerine Erdoğan, konuyu böyle değerlendirmemek gerektiğini söyledi.

    Erdoğan, Mısır'da, Tunus'ta sadece Türk vatandaşlarının tahliye edildiğini belirterek, ''Ondan sonraki süreç tamamen uluslararası noktada neler yapabiliriz, bunun gayretiyle geçti. Libya'daki durum böyle değil, 30 bin insanımız var. Bu olayların içerinde bir can kaybı veya yaralanma serüveninin devam etmesi bizi çok ciddi sıkıntıya sokar. O zaman da eli kolu bağlı seyredemeyiz'' dedi.

    -''BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ DOĞUŞTA BİTTİ''-

    Erdoğan, ''Olaylar büyük Ortadoğu projesinin sahnelenmesi ya da gerçekleşmesi mi, yoksa zincirleme birbirlerini etkilemekten mi kaynaklanıyor?'' sorusunu, ''Büyük Ortadoğu konusunu Türkiye'de yorumlamak veya tanımlamak noktasında çok ciddi çelişkinin olduğunu görüyorum. 'Büyük Ortadoğu Projesi nedir' diye sorduğunuzda doğru tanımlayanını görmedim'' diye yanıtladı.

    Projenin eş başkanı olarak Türkiye'nin kadın hakları ve demokrasi noktasında bölgede önemli bir görev üstlenmesinin öngörüldüğünü ifade eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    ''Fakat bu daha doğuştan adımı atıldığında bitti, yürümedi. Fakat bizdekiler hala yürüyor gibi, baş aktörü biziz. Böyle bir şey yok. İtalya'nın, Yemen'in, bu işin rol modeli diye söyleneceklerin hali ortada, hala Büyük Ortadoğu Projesi diyorlar. İlk adımı atan Bush'tu. O da yok zaten. Onun için ben bu gelişmelerin Büyük Ortadoğu Projesi ile yakından uzaktan hiç alakası olduğunu düşünmüyorum. Bunlar ne homojen ne irtibatlı, böyle hareketler de değil. Yılların sıkıntısı var. Affınıza sığınarak söylüyorum, adeta siyasi gaz sıkışması diyebiliriz. Böyle bir durum var. Siz, 41 yıl, 32 yıl, 30 yıl bir ülkeyi yönetiyorsunuz. Bunu yönetirken, halkınızın iradesi yok veya halkın iradesi var diyerek halkı aldatıyorsunuz.''

    Bölgedeki bir başka sıkıntının petrolün dağılımı noktasında olduğunu söyleyen Erdoğan, ''Belli bir bölgede farklı, belli bir bölgede farklı. İslam dünyasındaki bu petrol imkanından belli bir miktarını, 40'ta, 20'de, 10'da bir olabilir, kalkıp da bir kenara koysalar, bütün İslam dünyasındaki fakiri fukarayı, ondan sonra da bütün insanlığın ayağa kalkmasını sağlayabilir'' diye konuştu.

    Erdoğan, ''Mesai yaptığınız, dostluk kurduğumuz bir insan devrilmiş, tutuklanmış, neler hissediyorsunuz?'' sorusunu yanıtlarken, ''Yakın dostlarıma söylemiştim, ama burada söylemem. Şunu hissediyorum, iyi ki Türkiye'de yaşıyoruz'' dedi.

    **

    Başbakan Erdoğan, Arap ülklerinde bir televizyonda düzenlenen toplantıda kendisine bir gazetecinin sorusuna değinerek "Bana, Türkiye'de bir seçimin kaç hafta sürdüğünü sordular. Ben de seçimin bir gün sürdüğünü ve 24 saat dolmadan sonucun yüzde 98 olarak ortaya çıktığını söyledi. Kendi ülkelerinde ise bu seçimin aylar sürdüğünü, bir yerde oy kullananların daha sonra alınıp başka yere götürülerek oy kullandırıldığını anlattı" dedi.

    Başbakan Erdoğan, Ortadoğu'dan umudunu taşıdığını, bu ülkelerde değişim dönüşümün daha çabuk olabileceğini, halkın da buna inanması halinde bunun daha da çabuk gerçekleşeceğine inandığını söyledi. Başbakan Erdoğan, daha önce tanışıp konuştuğu liderlerin tutuklanmalarıyla ilgili soruya ise 'iyi ki Türkiye'de yaşıyoruz." dedi.

    Başbakan Erdoğan, hükümet olarak fakirlerin yanında durduğunu bu yüzden de Türkiye'de solun birşey yapamaz hale geldiği' hatırlatılması üzerine "Parti olarak liberal ekonomiden yanayız. Ancak biz biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar' deyimini iyi biliyoruz. Biz küresel finans krizinde herkes büyük sıkıntı yaşarken Türkiye ayaklarını yere sağlam basarak konumunu ortaya koydu. Biz özellikle belli kesime pozitif ayrımcılık yaparak, kalkınmamış bölgelere önceliği vererek ülkenin tümünün kalkınmasını sağlamayı amaçladık, AVM sadece İstanbul Ankara'da değil Erzurum'da da olmalı. Bugün kolej türü yatırımlara güneydoğu ve doğuda yatırım yapılıyorsa bunun bir nedeni vardır. Bugün Hakkari'de 150 yatak kapasiteli hastanemiz var.

    Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin geçmişte gücünün büyük kısmını silah alımına harcadığını kendilerinin ise savunma sanayine yatırımdan yana olduklarını belirtirken subayların Çankaya köşkünde düzenlenen resepsiyona katılmamaları ile ilgili sorulara cevap verdi. Başbakan Erdoğan konunun ilgili tarafları ile konuştuğunu, ancak olayı bir protesto olarak değerlendirmediğini söyledi.

    Başbakan Erdoğan, Haziran'daki seçim için öncelikli hedeflerinin Türkiye'yi 12 yıl sonra nerede göreceğini, temel hak ve özgürlükler ve yeni bir anayasa olacağını, yolsuzluğa asla müsade edilmeden yoksulluğu da minimize edilecek bir beyanname ile çıkacaklarını söyledi. Erdoğan, varolan anayasanın çok zor anlaşıldığını ancak herkesin anlayabileceği bir anayasadan yana olduklarını söyledi.

    Başbakan Erdoğan, milletvekili seçimlerinin 4 yılda yapılması, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ise 5 yılda bir olmasıyla ilgili son sözün Yüksek seçim kurulu olduğunu, bu konuya YSK'nın netlik kazandıracağını söyledi. Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun yüzde 50'den az oy alması halinde bırakması talebine ise, "Ben partimin ikci olması durumunda liderliği bırakacağımı söyledim. Ama onlar ne yaparlar bilmiyorum. Ancak onlar geçmişte aldıkları oylara rağmen takındıkları tavır ortada." dedi.

    Başkanlık konusuna yönelik sorulara da değinen Erdoğan, kendi görüşünü daha önceden açıkladığını bugün, Cumhurbaşkanı'nda olan yetkinin Obama ve Medvedev'de olmadığını bundan kimsenin haberi olmadığını söyledi.

    Başbakan Erdoğan, 2007 yılı seçimi öncesinde belli kesimlerin AK Parti döneminde çok para kazandıklarını ancak AK Parti'ye oy vermeyeyeceğini açıklayan kesimin 2001 krizinde Merkez Bankası'nın paralarının peşkeş çekildiği kesim olduğunu söyledi. Erdoğan, bu paranın kimin cebinden çıktığının kimse sorgulamadığını, o dönemde iktidarda olan bir partinin hala o dönemi savunduğunu belirterek "O dönem 42 milyar dolar para yok oldu. Emeklinin, işçinin memurun hakkını gaspettiler. Bugün de rahat rahat vatandaşın karşısına çıkıp AK Parti şunu yaptı bunu yaptı diyorlar." dedi.

    Hükümetin yaptıklarına muhalefetin tepki göstermesini doğal karşıladığını buna karşın medyadaki muhalefetin gösterdiği tepkiyi anlamakta zorluk çektiğini dile getiren Erdoğan " o medyanın sahibi bizim dönemimizde çok iyi kazanç sağladığına ilişkin teşekkür mektubu yazıyor." dedi.

    Bedelli askerlik konusunun değerlendirilmekte olduğunu dile getiren Erdoğan, sözleşmeli personelin kadro konusundaki tepkisini anlamakta zorlandığını onların zaten kadrolu olduğunu, sadece sözleşmeli olduğunu vurguladı. Erdoğan, her alanda istihdamın olduğunu ancak bazı alanlardaki istihdamın çok sınırlı olduğunu sıkıntının da bundan kaynaklandığını dile getirdi.

    Sarkozy'nin Türkiye ziyareti öncesi açıklamaları ve ABD'nin yenin Büyükelçisinin sözlerini de değerlendiren Erdoğan, elçinin Türkiye'yi tanımadan konuştuğunu söyledi.

    Hangi proje ile anılmak isteyeceği konusuna değinen Erdoğan, Türkiye'nin sağlık, eğitim ulaşım gibi alanlarda önemli adımlar attıklarını bundan sonraki dönemde özellikle ulaşımda hızlı tren, havayolu taşımacılığı, ARGE konusunda bugüne kadar hiç tartışılmadığını bu konuyu ciddi olarak ele aldıklarını, yerli helikopter, kendi jetimizi uçuracağız dedi ve "Milletim böyle bir başbakanım var Allah razı olsun desin" yeter.

    Meclis'teki milletvekilleri için kamuoyu araştırması yaptırdıklarını bununla birlikte kimi görmek istediklerine yönelik araştırma yaptıklarını, daha sonra da parti teşkilatlarının beklentilerini alacaklarını ve hangi adaylarda çakışma olduğunun göreceklerini belirterek AK Parti'de genel başkanın değil vatandaşın tercihinin adaylıkta etkin olduğunu söyledi.




    Erdoğan: Herşey 'Allah razı olsun' için Yorumları