Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, "Türk bayrağının yanında yeşil, sarı, kırmızı renkli bir bayrak daha olsa ne olur" sözleri nedeniyle hakkında açılan soruşturmada ifade verdi.
Soruşturma dosyasındaki konuşmasının eksik aktarıldığını belirten Baydemir, konuşmasının bant çözümünü savcıya vererek, konuşmasının ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesini istedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Tunceli'de 31 Temmuz 2010'da katıldığı 10. Munzur Kültür ve Doğa Festivali'nde "Kürt Sorununda Muhataplık Konusu ve Demokratik Özerklik" konulu panelde yaptığı konuşmadan dolayı hakkında açılan soruşturma kapsamında Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı İsmail Aksoy'a ifade verdi. Konuşma metninin tüm içeriğini kabul ettiğini; kendisinin samimi düşünceleri, fikirleri ve önerileri olduğunu ifade eden Baydemir, "Bu konuşmadan dolayı bütün mesuliyet benimdir.
Yaptığım belirtilen konuşma içerik olarak eksiktir. Anlam düşüklüğü bulunmaktadır. Bu nedenle bu metin anlatılmak istenen hususları ifade etmemektedir" dedi.
33 dakika 40 saniye süren ve 5 sayfa tutan konuşmasının çözümünü Savcı Aksoy'a veren Baydemir, suçlamaları kabul etmeyerek, "Bu konuşmalarımın tamamen düşünceyi ifade etme özgürlüğü içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir" dedi.
Baydemir, 1993 yılında öldürülen HEP eski Milletvekili Mehmet Sincar'ın 4 Eylül 2010'da mezarı başında yapılan anma törenine katıldığı gerekçesiyle de ifade verdi. 2911 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu'na muhalefetten hakkında açılan soruşturma kapsamında Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı İsmail Aksoy'a ifade veren Baydemir, "Mehmet Sincar'ın ölüm yıl dönümü nedeniyle her yıl geleneksel olarak kabir ziyareti yapmaktayız. Orada çeşitli dualar okunmakta, çeşitli konuşmalar yapılmaktadır. Örf ve adetlerimiz bunu gerektirmektedir" ifadelerini kullandı.
Baydemir, "Sincar'ın mezarının hemen yanıbaşında HEP Kızıltepe İlçe Başkanı Şeyh Davut Yalçınkaya'nın da mezarı bulunmaktadır. Bu iki mezarı ziyaret ettik. Ardından dağıldık, gittik" şeklinde konuştu.
Baydemir, törenin bir toplantı ve gösteri yürüyüşü olmadığını, insani anlamda örf ve adetler gereği yapılmış bir mezar ziyareti olduğunu vurguladı.
