Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan Yargıtay ve Danıştay'a ilişkin daire sayılarının artırılması konusunu değerlendirdi.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan yaptığı yazılı açıklamada, Yargıtay ve Danıştay'a ilişkin daire sayılarının artırılmasını olumlu bulduklarını ifade ederek, "Şimdi bu dairelerin teşkilinden sonra Yargıtay'da başlayacak seferberlik sonrası, inşallah yıllardır sıra bekleyen dosyalar bitirilir" dedi.
Kazan, yüksek yargıda yapılan bu düzenlemenin yetersiz olduğunun da altını çizerek, İstinaf Mahkemeleri'nin hala neden kurulamadığını sordu. Kazan, "Kanunu çıkmış ama henüz kurulamamış olan İstinaf Mahkemeleri'nin bir an evvel kurulup adliyelerde bekleyen dosyaların da eritilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum" diye açıklamada bulundu. Torba Kanunu'na da değinen Kazan, yapılan düzenlemelerin Türkiye'nin tarihinde bir ilk olduğuna dikkatleri çekerek, "Bu meclis tarihinde ilk defa yaşanan bir olaydır.

Torba Kanunu adıyla çıkarılmış olan bu yasalar, gerçek torba gibi ne varsa içine konulan kanunlardır. Kanun değişikliklerinde kural, değişiklik yapılacak kanunla ilgili konuların ayrı ayrı ele alınması gerekir. Ancak milletvekillerinin tatil heveslerinden dolayı, yıllar önce bir paket kanun modası çıktı. İş gide gide Torba Kanunu haline geldi. Yakında çuval süreci başlarsa hiç şaşırmayın. Muhtevasında ne kadar faydalı hükümler olursa olsun, böyle bir usulle çıkarılmış, olan kanunların yasama organı gibi bir temel devlet organına yakışmadığını ifade etmek istiyorum" dedi.

Emperyalizmin planı yol arıyor!

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, son aylarda Arap ülkelerindeki halk ayaklanmalarını da değerlendirerek, "Tunus, Mısır, Sudan'da meydana gelen bu olaylardan sonra Siyonist Batı Dünyası harekete geçmiştir. Arap yarımadasındaki zengin ülkelerde de emperyalist planını tatbike koymuştur.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün İran'a gidip birlikte kurucusu olduğumuz D-8 projesini konuşması gerekirken, İran'dan dünyaya demokrasi mesajı vermesi ne kadar hazin bir tablodur. Soru şu; bu beyanat kimlerin isteği üzerine verilmektedir. Ortadoğu'da olanların Müslüman halkların kurtuluşu için değil, bölgede halk demokrasi beklerken, demokratur denilen yeni bir rejimin altında inletilmesine ve böylece BOP'un gerçekleşmesi, Büyük İsrail Projesi önündeki engellerin ortadan kaldırılması içindir" dedi.

Kazan, Türkiye'deki işsizlik konusuna da değinerek, "Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 20'lere dayanmıştır. Gerek devlet, gerek AKP'ye endeksli rantiyeci sermaye, seçim öncesi şu kadar işçi alınacak, bu kadar memur alınacak diye seçim yatırımı yaparken, bir ilimizde itfaiye teşkilatına alınacak 11 kişi için 1000'in üzerinde kişi müracaat etmesi ve bunların içinde yüzlerce üniversite mezununun yer alması da üzücüdür. Görülüyor ki, bu işsizlik AKP'nin alından kalkabileceği bir iş değildir" dedi.