MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Misak-ı Milli sınırlarının değişmesi mümkün değildir, kardeşliğin bozulması mümkün değildir. Yörüklerin ayranı kabarmamıştır. Bir ayran kabarırsa bunun önünde ne ABD kalır, ne AB kalır, ne de AKP kalır'' dedi.
Bahçeli, Mersin'in Bozyazı ilçesindeki parti teşkilatını ziyaretinde vatandaşlara hitap ederek, seçimlerin güvenli bir ortamda yapılması gerektiğini söyledi. Bahçeli, ''Önemli bir gerekçeniz yoksa, mutlaka sandığa gidin. Gönlünüzden ne geçiyorsa, neyi nasıl görüyorsanız ya 'iktidara devam' deyin ya da iktidarı değiştirin. Bu kapsamda önümüzde bir yol ayrımı var'' diyerek vatandaşların sandığa gitmelerini istedi.
Türkiye'yi 8 yıldan bu yana AK Parti'nin yönettiğini, bu süreçte hiçbir siyasi partiye nasip olmayan sayısal çoğunlukla temsil edildiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
''Seçim beyannamelerinde vatandaşlarla konuşurken, vatandaşa neyi yapacağını vaat etmişse bunu yapmaya muktedir bir siyasi iktidardır. Çünkü anayasa değişikliğini dahi tek başına yapabilecek bir gücü var ama 8 yıl içerisinde millet sosyal ve ekonomik yönden sorunları aşıyor mu, insanın mutluluk ve refahı artıyor mu? Muz ve narenciye üreticilerinin durumunu ne hale getiriyor? Bunu artık ölçmek, biçmek size kalmıştır. Sizden istediğim de budur.
Eğer 8 yıl önceki halinizden memnunsanız 'devam' edin ama memnun değilseniz, baş aşağı etmesini de bilin. İktidar bu süreç içerisinde, Türkiye'de bir gerilim strateji takip etmiştir, çatışmayı artırmıştır. Bugünkü iktidar Türkiye'yi cephelere ayırmıştır, zaman zaman da çatışmayı arzulamıştır. Bundan da kendi iktidarının devamını umut etmiştir.
Başbakan göreve geldiği günden beri 36 etnik gruptan bahsediyor. Bunu sayarak nereye varmak istiyorsun Sayın Başbakan? Dilinin altında ne varsa söyle ama daha ileri demokrasi ve refah gibi insanlığın aradığı kavramların altına saklanarak, Türkiye'yi kamplara ayırmaya ve çatışmaya yöneltmenin kimseye faydası olmayacak. Bunu neden yapıyorsun? Sana da bir faydası olmayacak. Yörüklere, Türkmenlere sesleniyorum; Misak-ı Milli sınırlarının değişmesi mümkün değildir, kardeşliğin bozulması mümkün değildir. Yörüklerin ayranı kabarmamıştır, bir ayran kabarırsa bunun önünde ne ABD kalır, ne AB kalır ne de AKP kalır. O sebepten dolayı ülkeyi yönetenlerin çok dikkatli olması lazım. 36 etnik gruptan ne istiyorsunuz sorusunu sormamız lazım. Bunu körüklemek için kendi ailesinden örnek veriyor. Ne olursan ol sana soran mı var? Eşin Arap, sen Gürcü, peki oğlun Bilal'e ne diyeceğiz biz?''
-''TUZAK VARSA NE YAPACAĞIZ?''-
Toplumların her geçen gün ayrıştırıldığını iddia eden Bahçeli, ''İnsanları ayırmaktan ne istiyorsun, 'Kürt müsün, yoksa Türk müsün' diye sorar olduk. Eskiden bu var mıydı? Çocuklar birbirlerine gönül vermiş, dünürcü geliyor, 'nerelisin' gibi sorular soruluyor. Bunun nedeni ne? Kürt mü yoksa Türk mü o öğrenilmeye çalışılıyor. Bugüne kadar kardeşlik vardır. Bunu niye bozmaya çalışıyorsun?'' dedi.
Bahçeli, şöyle devam etti:
''İmralı canisi söylüyor 'ben burada tekim, canım sıkılıyor', tutup 4 tutuklu gönderiyor, üstüne bir de top gönderiyorsunuz? Neymiş efendim, canı sıkılmayacakmış. Şimdi de kalkın 'beni ev hapsine alın' diyor. Yani muhteremi getirecekler, eve yerleştirecekler sonra da uzaktan izleyecekler. Oradan oturuyor, 'benimle müzakere edin, 1 Marta kadar dediğimi yapın' diyor. Ne olacak dediği olmazsa, militanlarını gönderecekmiş. Kandil'e talimat gönderiyor, Diyarbakır'da toplantılar düzenletiyor. Demokratik açılım denilen yıkım politikasıyla dediklerini yavaş yavaş yapmaya başlıyorlar.
Anayasa değişikliğini yapmak istiyorsun, o zaman açıkla ne yapacaksın? 'Seçimden sonra' diyor. Burada tuzak varsa ne yapacağız? 'Anayasa değişikliği' dedin, saf milletim de sana inandı, tek başına iktidar yaptı. Ya tekrar geldiğinde iki dilli hayatı getirip, Türkiye'yi bölmeye çalışırsan ne olacak? Tunus'taki, Mısır'daki gibi olaylar çıkacak. Sen bir uçağa atlar gidersin de Kürt ile Türk arasında çıkan iç çatışmanın sonu ne olur? Bunu düşünüyor musun? İktidara tahammül ederken, kardeş çatışmasına tahammül edemezsin.''
Vatandaştan seçimlerin bu yaklaşım kapsamında değerlendirmesini isteyen Bahçeli, ''Bugünkü iktidar yıpranmış, ülkeyi yönetemez hale gelmiştir. İktidar kendisinden hesap sorulmasını engellemek için tekrar iktidar olmak istiyor. Yüce Divana gitmeyi engellemenin hesabını yapıyor. Öte yandan da 'acaba Cumhurbaşkanı olursam Yüce Divana gitmeyi öteler miyim?' diye onun hesabını yapıyor'' diye konuştu.
Bahçeli, konuşmasının sonunda üç dönemlik iktidara talip olduğunu yineledi.