İl Başkanları Toplatısında konuşan Başbakan Erdoğan, seçim öncesi ortaya bir senaryo konulmak istendiğini belirterek, 'Bu oyunu milletimizle bozacağız" dedi. Erdoğan, Odatv soruşturmasına karşı çıkan medyaya da hatırlatmada bulundu



AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı, Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılıyor.

Başbakan Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:

Biz milletle işbirliği yaparken muhalefet çetelerle işbirliği yaptı. Çamur üreterek milli iradeye yön çizeceklerini zannettiler.
Seçime 4 ay kala PKK ve onun uzantıları yine taşeronluk üstlenmiş durumda. Yapılan eylemle seçimi etkilemek için yapılıyor.

Bu oyunu daha önce bozduk. Bu kirli oyunu biz bozduk, ama milletin desteğiyle bozduk. Bugünde bu seçimde öncesinde de bu oyunu milletimizle beraber bozacağız. Bu millet de söz de, hak da sadece millettedir.

CHP halkı sokağa çağırma kampanyasıyla yeni bir 27 Mayıs'a kapı aralamak istiyor. Bu kampanya Adnan Menderes'e uygulanan bir kampanyadır.

Arkadaşlar biraz daha yol alalım, belgelerle açıklayacağız. CHP 27 Mayıs'da neler yapmış, bugün de aynı şeyleri yaptığını ortaya koyacağız. Bakın o dönem CHP'nin Genel Başkanı olan İsmet İnönü, 27 Mayıs müdahalesinin daha 2. günü kendisini arayanlara "Çok iyi bir iş yaptınız, emrinizdeyim" diyerek alkış tutmuştur.

MİROĞLU VE METİNER HATIRLATMASI

"Sivil diktatörlük", "sivil faşizm", "medyaya sansür" gibi ifadeler aslında bugün ortaya çıkmadı. Bunlar gerektiğinde fırına sürülmüş kavramlardır.

Darbe olunca alkış tutan jakobenler darbe olsun diye bizatihi gayret göstermektedirler. Benim sevgili milletim aldanmasın. Onların amacı ileri demokrasi değil, yasakları devam ettirmek.

BDP'ye buradan soruyorum: Orhan Miroğlu'na yönelik tehditler basın özgürlüğüne müdahale değil de nedir. Gazeteci yazar Mehmet Metiner'e yapılması planlanan suikast basın özgürlüğüne müdahale değil de nedir?

Bugün ODA TV yöneticilerinin sorgulanmasıyla kalem oynatıp, basın özgürlüğünden dem vuranlar Orhan Miroğlu ve Mehmet Metiner'e yapılanlar karşısında neden sus pus oldu.

Oda TV'nin şuanda yargılananları yazdıklarından değil, başka bir eylemden dolayı takip altındadır. Bunu yapan yargı.

ŞİVAN PERVER'E YAPILANLAR FAŞİZM DEĞİL Mİ?

Sadece ve sadece insanlık için feryat eden Şivan Perver'e yönelik tehditler faşizm değil de nedir? Oysa Şivan Perver, toğrağına, vatanına, kardeşlerine sesleniyor; 'Barış güvercinine sor, dosta ahbaba sor, onlar sana doğruyu söylesinler. Ben seni çok özledim..'

Bu dizeleri söyleyecek kadar yüreği yanık, toprağına bu kadar hasret içinde, gönlünün derinliklerinden haykıran bir sanatçıyı tehdit etmek sadece Kürtlerin değil, insanlığın sesini kesmek değil de nedir?



MEDYANIN DOKUNULMAZLIĞI MI VAR?

Türkiye'yi tanımaz, bilmez, ne nedir? Hangi yasa var? Hiç haberi olmaz orada hemen bir tuzağa, tezgaha gelir, kalkar açıklama yapar. Dur ya önce bir araştır, sor nedir yargı burada ne yapacak? Hangi neticeye varacak bunu bir öğren, işte buna acemi elçilik denir

Acaba Anayasa'da, anayasalarda medya patronlarının, medya mensuplarının dokulmaz olduğuna dair bir hüküm var da bizim bundan haberimiz mi yok? Medya kuruluşları her şeyden muaf mıdır, vergiden, her türlü suçtan muaf mıdır, onlar sorgulanamaz mı, yargılanamaz mı? Maalesef bu yaygaraya hiç üzerine vazife olmadığı halde hariçten birileri de inanıyor ve görüş bildiriyor.

Türkiye'yi tanımaz, bilmez. Ne nedir? Hangi yasa var? Hiç haberi olmaz. Orada hemen bir tuzağa, tezgaha gelir, kalkar açıklama yapar. Dur ya önce bir araştır, sor nedir, yargı burada ne yapacak, hangi neticeye varacak bunu bir öğren, işte buna acemi elçilik denir.''

Ayrıntılar gelecek