AK Parti İstanbul Milletvekili Necat Birinci, ÖSYM'deki 318 personelin 58'si arasında eş ya da kardeş ilişkisi bulunduğunu, 100 kişinin, ikinci ya da üçüncü derecede akraba olduğunu belirterek, ''Biraz garip değil mi bir nevi aile şirketi haline gelmedi mi?'' dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Teklifinin 2. bölümü üzerinde görüşmeler tamamlandı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Birinci, Genel Kurulda CHP'nin, ''ÖSYM'deki 318 personelinin YÖK'e devredileceği, yerine gelecek 180 kişiyle, kadrolaşmaya gidileceği'' eleştirilerine yanıt verdi.
Hiç kimsenin, özlük haklarının elinden alınmayacağını belirten Birinci, yeni yapılanmada kariyerin esas alınacağını vurguladı. Birinci, 380 kişi içinde sadece 3 doktoralı bulunduğunu, 34'ü açıköğretim olmak üzere 124'ünün lisans mezunu olduğunu, 18'inin C üzeri yabancı dil bildiğini bildirdi.
Birinci, 318 personelinin 58'si arasında eş ya da kardeş ilişkisi olduğunu ifade ederek, ''Biraz garip değil mi, bir nevi aile şirketi haline gelmedi mi? 100 kişi, ikinci ya da üçüncü derecede akrabadır. Siz gelin yabancı dil bilmeyen, yirmi yıl önceki teknolojiyi kullanan, yeni teknolojilerden haberdar olmayan, kendini yetiştirme, geliştirme imkanlarını yaşları gereği kaybetmiş kadroyla yeni bir kurum kurun, yeni ihtiyacı karşılamaya çalışın, ileriye yönelik kapsamlı projeler hazırlayın ve başarılı olun. Bu mümkün değil'' diye konuştu.
Kadrolaşma iddialarının soyut ifadelerle değil, somut delillerle sıralanması gerektiğini vurgulayan Birinci, 180 kişinin, KPSS'den geleceğini, ardından özel sınavlarla uzman yardımcılığı ve uzmanlığa atanacağını, kadrolaşma söz konusu olmadığını kaydetti.
-''SADECE TABELA ASMIYORUZ''-
MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut, üniversite sınavlarının, öğrencilerde büyük bir travma yarattığını söyledi.
AK Parti Muğla Milletvekili Yüksel Özden, ÖSYM'nin, gurur duydukları eski yapısına kavuşmasını temenni ettiklerini ifade etti.
Özden, ÖSYM'nin Kamu İhale Kanunu dışında tutulmasının yeni olmadığını, şu anda da kanun kapsamı dışında yer aldığını belirtti.
Üniversite sayısının 76'dan 156'ya, fakülte sayısının 500'den bine çıkarıldığını belirten Özden, 2002'de 63 bin olan öğretim elemanı kadrosunun 91 bin 500'e ulaştığını kaydetti. Özden, ''Sadece üniversitelere tabela asmıyoruz, rektör göndermiyoruz, onun için gerekli olan öğretim üyesi yetiştirilmesini de hızla sürdürüyoruz'' dedi.
Özden, 2002'de 1,5 milyon olan üniversitedeki öğrenci sayısının bugün 3 milyon 300'ü aştığını dile getirerek, bu tablodan Türkiye adına gurur duyduklarını söyledi.