Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Habertürk'ün bugünkü nüshasında, SHÇEK'e bağlı bir koruma ve rehabilitasyon merkezinde kalan 3 kız çocuğu ile ilgili verilen habere sert tepki gösterdi.
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, bir gazetenin bugünkü nüshasında, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna (SHÇEK) bağlı bir koruma ve rehabilitasyon merkezinde kalan 3 kız çocuğu ile ilgili verilen haberin, ''doğru bilgilerden yoksun, tüm yurt ve yuva çocuklarını mağdur edecek bir üslupta olduğunu'' ifade ederek, medya kuruluşlarının kurumlarında kalan çocuklarla ilgili yapacakları haberlerde sorumluluk bilinciyle hareket etmesinin, yargısız infazlarla bu kurumların yıpratılmamasının yerinde olacağını belirtti.
Kavaf, yaptığı yazılı açıklamada, bir gazetenin bugünkü nüshasında SHÇEK'e bağlık bir koruma ve rehabilitasyon merkezinde kalan 3 çocukla ilgili verilen ''haberin, doğru bilgilerden yoksun ve tüm yurt ve yuva çocuklarını mağdur edecek bir üslupta olduğunu'' vurguladı.
Haber okunduğunda, çocukların yaşadığı iddia edilen sıkıntıları anlatmaktan daha çok ''yurtlarda kalan diğer çocukları etkileme, sokağın ve gece hayatının cazip olduğu, ne yapılırsa yapılsın her defasında çocuk yurduna geri alınmanın mümkün olduğu'' şeklinde yönlendirme içeriğinde olduğuna işaret eden Kavaf, açıklamasında, şunları kaydetti:
''Haber Türk gazetesinin bugünkü nüshasında yer alan (İstanbul'da bir yetiştirme yurdundan kaçan ve bulunan 3 kızın, jandarmaya verdiği ifadeler kanları dondurdu) ifadesi baştan sorunludur. Habere söz konusu olan 3 kızımızın kaldığı kurum SHÇEK'e bağlı koruma ve rehabilitasyon merkezlerinden biridir. Bu kurumlarımızda suça karışmış veya suçun mağduru olmuş çocuklarımız kalmakta, rehabilite edilmekte, yeniden topluma kazandırılmaya çalışılmaktadır. Haberde 'Yetiştirme Yurdu' genellemesi yapılarak Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'na ait 200 yurt ve yuvada kalan 10 bin çocuğumuz aynı kefeye konulmaktadır. Haber, 10 bin çocuğumuzu menfi etkileyecek, hatta travmaya sokacak tarzdadır. Mağduriyetleri duyurma adına yapıldığı ileri sürülen bu haberin kendisi binlerce mağduriyet oluşturmakta, çocuklarımız mağdur edilmektedir. Bu çocuklar okullarda, sokakta, arkadaşlarının arasında bu tür haberler nedeniyle genellemeye tabi tutulup, tacize uğramaktadırlar.
Haberde bahsedilen 3 kızımızın cinsel istismar vakası olarak 14.11.2010 tarihinde geldikleri kuruluşumuzu izinsiz olarak gece saatlerinde terk ettikleri, kuruluşumuzun bulunduğu mahal içerisinde kendilerine yardım eden şahısların olduğu tespit edilmiş ve çocuklar ertesi gün jandarma tarafından yakalanarak kuruluşumuza teslim edilmişlerdir. Çocuklarımızın kaçmasına yardım eden şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, çocukların jandarmada ifadeleri alınmıştır. Habere konu olan çocuklarımız kaldığı kuruluşu sıkça izinsiz terk etmişlerdir.''
20 Kasım 1989'da kabul edilen Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin çocuklarla ilgili yapılacak haberlerde medyaya bazı sorumluluklar yüklediğine dikkati çeken Kavaf, yapılan haberlerde ''çocuğun imajını iyileştirme ve medyanın zararlı etkilerinden koruma, haberde çocuğun yüksek yararı temel düşünce olmalı'' vurgusunun yapıldığını hatırlattı.
Devlet Bakanı Kavaf, açıklamasında, ''Yapılan haberin içeriği, veriliş tarzı, eksik bilgiler göz önünde bulundurulduğunda hassasiyetimizin nedeni daha iyi anlaşılacaktır. Bu bağlamda, medya kuruluşlarının kurumlarımızda kalan çocuklarımızla ilgili yapacakları haberlerde sorumluluk bilinciyle hareket etmesi, yargısız infazlarla bu kurumların yıpratılmaması yerinde olacaktır'' görüşüne yer verdi.