Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin Türkiye'deki basın özgürlüğüne ilişkin sözleriyle ilgili olarak, 'yargıda bulunmasını doğru bulmuyoruz' dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin Türkiye'deki basın özgürlüğüne ilişkin sözleriyle ilgili olarak, "yürütülen bir soruşturmayla ilgili herhangi bir büyükelçinin yargıda bulunmasını doğru bulmadıklarını" söyledi.
Davutoğlu, Nepal'in başkenti Katmandu'da yaptığı açıklamada, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ve hukuk devletinin gerektirdiği bütün özelliklere ve altyapıya sahip olduğunu vurguladı. "Hukuk devleti olmanın temel ilkeleri vardır. Yargı ile yürütme arasında bu anlamda güçler ayrılığı prensibi vardır" diyen Davutoğlu, yargının eylemlerinin herhangi bir demokratik ülkede olduğu gibi tamamıyla bağımsız olduğunu ifade etti.
Dışişleri Bakanı, "Bu bağımsız eylemler dolayısıyla yargının aldığı kararlar dolayısıyla bir eleştiri yöneltmek doğru değildir. Yürütülen bir soruşturma var, biz bu çerçevede herhangi bir büyükelçinin bir yargıda bulunmasını doğru bulmayız. Ayrıca bu konuda, ABD tarafından Türkiye'ye herhangi bir resmi girişim olmamıştır" diye konuştu.
Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bu çerçevede sanki böyle bir çaba varmış gibi bir intiba doğuyor bazen haberlerde. Dün Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Sayın (Feridun) Sinirlioğlu Büyükelçi ile bir görüşme gerçekleştirdiler, orada Sayın Büyükelçi böyle bir niyetinin olmadığını ve tamamıyla informel bir ortamda, bir resepsiyon ortamında kendisine yöneltilen bir soruyla ilgili, Türkiye'de yeterince tecrübe sahibi olmadığını vurguladığını ifade etmişler. Biz, bu tür yanlış anlaşılmaların önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz."
"Türkiye olarak geçmişten beri hukuk devleti özelliklerine sahip bir ülkeyiz" diyen Davutoğlu, "Bu konuda özgüvenimiz çok yüksektir ancak büyükelçilerin ifadelerine özen göstermesi önem taşır" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, "Türkiye'nin hukuk devleti niteliğinin sorgulanamaz olduğunu ve hiçbir hükümetin, bağımsız işleyen yargı mekanizması dolayısıyla bir eleştiriye tabi tutulamayacağını" belirterek, "Sonunda bütün demokratik ülkelerde olduğu gibi kararı yüce yargı verecektir. Bu konuda da bunu bir basın özgürlüğü meselesi olarak görmemek icap eder. Başka konular var bunun içinde. Bu konuda yapılan işlem, basın özgürlüğüyle ilgili bir işlem değildir. Bunun için herkesin Türkiye'nin bu hukuk devleti özelliğine saygı duyması ve o çerçevede değerlendirme yapması beklenir" dedi.