'Balyoz'daki paşaları yakan belgeler   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 02-13-2011 (12:58)   Son Mesaj: 02-13-2011 (12:58)    Cevap: 0    Gösterim: 551  

    02-13-2011

    'Balyoz'daki paşaları yakan belgeler

    'Balyoz'daki paşaları yakan belgeler


    Fırtına, Örnek ve Doğan'ın da olduğu 163 asker hakkında verdiği tutuklama kararı Gölcük'teki Donanma Komutanlığında ele geçirilen yeni Balyoz belgelerine dayandı. Paşaların 4 saatlik direnişi, TSK'nın mesajıyla bitti:

    Nesrullah Sonay'ın haberi
    Hukukçular, Balyoz Darbe Planı davasındaki 163 tutuklama kararına "Herkes yargı önünde eşittir" diyerek destek verdi.

    Balyoz'da müdahillik talebiBalyoz kapsamında tutuklanan ve haklarında yakalama kararı çıkan 111 muvazzaf var. Hukukçular, Askeri Personel Kanununun 65. maddesine göre bu kişilerin açığa alınmasının şart olduğunu söyledi.

    Türkiye, Gölcük merkezli Balyoz Davası depreminin şokunda. Emekli generallerin tutuklanması büyük yankı uyandırırken muvaz- Türkiye, Gölcük merkezli Balyoz Davası depreminin şokunda. Emekli generallerin tutuklanması büyük yankı uyandırırken muvazzafların durumuyla ilgili yeni bir tartışma başladı. Hukukçular tutuklanan muvazzafların görevden ahnması gerektiğini açıkladı. Eski Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, "Milli Savunma Bakanlığı 3 generalin Yüksek Askeri İdare Mahkemesi'ne başvurma sürecinde yaşanan yanlışlığı bu defa önlemeli. Haklarında tutuklama veya yakalama çıkarılan sanıkların Askeri Personel Kanunu'nun 65. maddesine göre açığa alınma işlemi uygulanmak. Yoksa aynı anda hem görevde hem tutuklu olma kararının verilmiş ol ması hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz" dedi.

    İddianame bile açığa alınma için yeterli

    Emekli Askeri Hakim Yusuf Çağlayan, tutuklama mn açığa almanın bir ileri aşaması olduğuna dikkat çekti. Bu askerlerin görevlerine devam etmelerinin mümkün olmadığım vurgulayan Çağlayan, şöyle devam etti: "Aslında iddianame ile birlikte açığa alınmalıydılar. Bakardık bunu değerlendirmeliydi. Kanuna göre bir iddianame yazılmışsa Askeri Mahkeme, bağlı bulunduğu komutanlıkla görüşüp açığa alınsın veya alınmasın şeklinde bilgiyi Milli Savunma Bakanhğı'na gönderir. Bakanlık da buna göre karar verir. Normal prosedür böyledir. Açığa alınmalarıyla kendisine suç is nat edilen kişi tutuklandıysa artık askeri görevini yürü temez. Boşalan görevine başka biri vekaletten atanır."

    30'u general 111 muvazzaf var

    Tutuklanan ve haklarında yakalama karan çıkarılan 111 muvazzaf arasında 30 general yer ahyor. Bunlardan bazdan şöyle: Korgeneral Yurdaer Okan, Korgeneral Mustafa Korkut Özarslan, Korgeneral Nejat Bek, Kora miral Mehmet Otuzbiroğlu, Koramiral Kadir Sağdıç, Tuğgeneral Salim Erkal Bektaş, Tümgeneral Ahmet Ya vuz, Tümgeneral Gürbüz Kaya, Tümgeneral Nurettin 1V-Işık, Tuğgeneral Hasan Fehmi Canan, Tümgeneral HahT> Helvacıoğlu, Tümgeneral Bekir Memiş, Tümgeneral Di san Balabanh, Tümamiral Ramazan Cem Gürdeniz, Tü ma miral Soner Polat, Tümamairal Ah Semih Çetin, Tü mamiral Mehmet Fatih Ilgar, Tuğgeneral Gökhan Gökay, Tuğgeneral Ah Aydın.

    İşte paşaları tutuklatan belgeler

    İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin aralarında Hava Kuvvetleri eski Komutanı İbrahim Fırtına, Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Özden Örnek ve 1. Ordu eski Komutanı Çetin Doğan'ın da olduğu 163 asker hakkında verdiği tutuklama kararı Gölcük'teki Donanma Komutanlığında ele geçirilen yeni Balyoz belgelerine dayandı. Yeni deliller arasında en dikkat çeken belge Balyoz koordinatörü olarak görevlendirilen emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri'ne ait olduğu tespit edilen "Sn.Komutana Arz" isimli belge oldu. Belge, sanıkların savunmalarının aksine Çetin Doğan'ın başkanlığında 5-7 Mart 2003'te yapılan seminerde Balyoz Darbe Planı'nın görüşüldüğünü ortaya koydu. Toplantıdan iki gün önce yazıldığı belirlenen dijital ortamdaki belgenin son kaydedicisinin Tanyeri olduğu tespit edilirken, belgede seminerde görüşülecek konuların başlıklar halinde yazıldığı görüldü. Belgedeki yer alan "Müz. List. Atılacak, alıncak ve atanacaklar list. Tamamlandı", "Hassas listeler" "Sok. hareketleri, F. Çarşamba, Tarikat ve Cemaatler Yön.", "Azınlıklar", "Balyoz" "Suga", "Sakal", "Oraj" ve "Çarşaf" başlıklarının karşısına (+) işaretinin konulduğu dikkat çekti.



    Uçuşlarla gerginlik tırmandırılacak

    İlk kez Gölcük'ten ele geçirilen ve "HAK'ın Özel Direktifi" konulu belgenin altında ise dönemin Harp Akademileri Komutanı Fırtına'nın adı yer alıyor. Devletin, Hükümetin desteğini alan iritcai unsurların kıskacı altında olduğu savunulan belgede, atılacak adımlar sıralanıyor. Bu kapsamda sıkıyönetim kararı çıkarması için TBMM'nin baskı altına alınması gerektiği vurgulanan belgede, direktif doğrultusunda bir plan hazırlanması ve bu planda "Ege uçuşlarının artırılması ve gerginliğin tırmandırılması esas alınacak" deniliyor. Balyoz ve Kafes davasının sanıkları arasında yer alan Kuzey Deniz Saha eski Komutanı emekli Koramiral Ali Feyyaz Öğütçü'ye ait olduğu belirtilen başka bir belgede, toplumu yönlendiren 7 grubun muvazzaf subaylar tarafından takip altına alındığı ifade ediliyor. Muvazzafların emirle ilgili geri bildirim raporlarında şok detaylar bulunuyor. Güneydoğudan sorumlu Ali Semih Çetin'in sonuç raporunda bölgede kaos çıkarmak için "1 Mayıs ve terör örgütü elebaşının doğum günü gibi günlerde bazı esnaflara ait işyerlerine yönelik eylemler yaptırılabilir. Müzahir sivilleri doktrine ederek birliğe yönelik sansasyonel eylem yaptırabilir" şeklinde şok ifadeler yer alıyor. Aşırı sol gruplardan sorumlu Sağdıç'ın raporunda "Örgütle bölücü örgüt arasındaki bağlantıları kullanarak sansasyonel eylemleri istenen zamanda ve istenen gruplar aleyhinde yönlendirebileceği. Sol örgütlere yakınlığı ile bilinen gazeteciler vasıtasıyla asparagas haberler çıkartılabileceği" şeklinde değerlendirmeler yer alıyor. Dini gruplarla ilgili hazırlanan raporda ise "Radikal İslama toplulukların istenilen şekilde cuma namazlarından sonra slogan atma, yürüyüş vb. eylemler yapma konusunda yönlendirilebileceği" belirtiliyor. Gürdeniz ve Çakmak'ın sorumlu olduğu medya çalışma raporunda da "Aleviliğin Ermenilerden ve Hıristiyanlıktan geldiği konusu çalışılabilir. Çeşitli internet siteleri kurulabilir/kullanılabilir." şeklinde görüşler yer alıyor.

    7 yıl önce Kafes provası gibi talimat

    Koramiral Kadir Sağdıç ile ilgili Aralık 2002 tarihli başka bir belgede şok talimatlar var. Kafes Planındaki gibi gayrimüslimlere suikast planlarını hatırlatan belgede, SUGA Harekat Planı'nı uygulamaya koymak için İstanbul ve Ada-lar'da yaşayan gayri Müslimlere yönelik 'provakatif eylemler planlanması' öngörülüyor. Belgede SUGA Eylem Planı kapsamında "Atatürkçü ve laik vatandaşlarımızın gerici hareketin karşısında, örgütlü ve alternatif sunabilecek şekilde örgütlendirilerek toplantı ve mitingler düzenlenmesi, böylece halkın bilinç düzeyinin ve iç tehdit hassasiyetinin artırılmasının ve irticai grupların yoğun bulunduğu bölgelerde, çağdaş olmayan bir kılık kıyafet taşıma ve radikal eylemler düzenlenerek halkta irtica karşıtı algı oluşturulmasının" değerlendirilmesi isteniyor.



    16 amiral gözaltına alınacaktı

    Yeni delillerden biri de Deniz Kuvvetleri Komutanlı-ğı'nda darbe karşıtı olan paşaların gözaltın alınmasına ilişkin belgeler oldu. Belgelerde darbe karşıtı olduğu gerekçesiyle aralarında Oramiral Bülent Alpkaya ile koramiraller Metin Ataç, Eşref Uğur Yiğit ve Yener Karahanoğlu'nun da olduğu 16 amiralin gözaltına alınmasının planlandığı belirlendi. Bu generalleri gözaltın alacak isimler arasında ise Kadir Sağdıç, Soner Polat, Semih Çetin, Serdar Okan Kırçiçek, Fatih Ilgar isimleri yer alıyor. Sağdıç'ın adı belgede Oramiral Alpkaya'yı gözaltına alacak asker olarak geçiyor.

    SUGA Eylem Planı kapsamında Ege'de Türkiye ile Yunanistan arasında çıkarılması planlanan gerginlik için yapılan toplantılarda alınan kararlar, bu toplantılara katılanların Üsteleri de Gölcük'teki belgeler arasından çıktı. Ege'de çıkarılması planlanan gerginlik için dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ünby-pass edilmek istendiği de belgeler arasında yer aldı. Balyoz sanığı Tuğamiral Mustafa Karasabun imzalı belgede Angajman kurallarının iptal yetkisinin Genelkurmay başkanından alınarak Deniz Kuvvetleri Ko-mutanlığı'na verilmesi istendi.

    Harp oyunu deriz

    Dönemin Hava Pilot Kurmay Albayı Bertan Nogaylaroğlu imzasını taşıyan belgede ise Aspa-ruk'a yönelik uygulanacak psikolojik harekat şöyle ak- S tarılıyor: "Hazırlıkların Hava Kuvvetleri Komutanı tarafından öğrenilmesi engellenecek. Komutana gelecek her türlü bilginin önü kesilecek. Hazırlıkların öğrenilmesi durumunda çalışmalann jenerik Harp Oyununa yönelik hazırlıklar olduğu bildirilecek. Komutanın ve ailesinin tüm programları yakından takip edilecek, askeri ve sivil tüm telefonları dinlenecek."

    MHP lideri: Darbeciler TSK'dan ayıklanmalı

    Yargıya saygılıyız ama...

    ■ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Önemli bir süreç. Hem dikkatle hem kaygıyla izliyoruz. Yargılama süreci objektif olduğu sürece buna saygımız var ama siyasallaştığı sürece kaygımız var. Biz isteriz ki yargı siyasallaşmasın, insanlar oraya kendileri geldiler. Deliller toplandıysa tutuklanmalarına gerek yok. Ama deliller toplanmadı ve gerçekten ciddi bulgular varsa o zaman bu konuda kamuoyunu tatmin edici açıklama yapmaları gerekiyor. Darbeciler varsa karar doğru

    ■ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Türk Silahlı Kuvvetleri'nde darbeciler varsa onların ayıklanması lazımdır, bu doğrudur. Ama darbeciler yüzünden TSK'nın varlığı inkar edilemez. O milletin gözbebeğidir, o milletin ordusudur.

    Adalet tecelli etmeli

    ■ MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural: Biz davaların ne avukatıyız ne savaşıyız. Aradığımız tek şey vardır. Hak ve hakikat. Davaları siyasileştirmek doğru değil. Yapmamız gereken gerçeğin bir an önce ortaya çıkmasını temin etmek.

    Cezalarını çekecekler

    ■ AK Parti Grup Başkan Vekili Suat Kılıç: 2000'li yılların Türkiye'sinde darbe planlarının deşifre edilmiş olmasından utanıyorum. Türkiye'nin demokrasisine kasteden, Türkiye'nin hükümetini ortadan kaldırmaya çalışan, TBMM'yi çalışamaz hale getirmenin hayallerini kuranlar da elbette yargılanacak, delillerle j birlikte suçlulukları ispat edildiği takdirde ceza yasalarindaki karşılığı ne ise onu çekecekler.

    Marş darbeyi çağrıştırdı

    ■ Emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu: Mahkemede sanıkların Harbiye ve Deniz Harp Okulu Marşı'nı söylemesi doğru bir şey değil. Ne sanıkların tekelindedir ne de savunma aracıdır. Darbe günlerindeki marşları algılattığı için kamuoyunda aleyhte yorumlanır. Yeni bir darbe çağrısı gibi duygulara yol açabilir. Bunların içerisinde yüzde 100 beraat etmesi gerekenlerolabilir. Ancak marşa iştirak etmesi savunma imkânlarını zedeler. Kaçma şüphesi var Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan: Gölcük'te çıkan belgeler delillerin toplanmadığı ve karartma şüphesinin varlığını ortaya koyduğu için bir tutuklama sebebidir. Bu çerçevede sanıkların isnat edilen suçun cezasının yüksek olması kaçma şüphesini de ortaya koyduğu için tutuklama L sebebi vardır. Yargı önünde herkes eşittir. Bu suçlardan dolayı normal vatandaş nitelikli suçlar nedeniyle nasıl tutuklanabi-liyorsa Balyoz sanıkları için de aynı hükümler geçerlidir. Dolayısıyla mahke-I menin verdiği karar hukuka uygundur.

    Rütbenin önemi yok

    Boğaziçi Avukatlar Derneği Başkanı Bilal Çalışır: Bu karara herkesin saygı duyması lazım. 2011 yılının Türkiye'sindeyiz. Devletteki görevi, rütbesi ne olursa olsun verilen karara uyulması gerekir. Sıfatın bir ehemmiyeti yoktur.

    Gizlenmiş olabilir

    Demokrat Hukukçular Derneği Başkanı Halil Doğan: Gölcük'ten çıkan deliller daha çok belgenin varlığı kanaatini ortaya koydu. Daha çok belgenin varlığı da delillerin karartılması şüphesini k kuvvetlendirdi. Bu sebeple tutuklanma kararını doğru buluyoruz. Gölcükte ortaya çıkanlar, delillerin saklanış biçimi bile suç unsuru olduğunu ve delillerini gizleme gayretini ortaya koyuyor. Bu açıdan Ibelki de geç kalınmış bir karardır. Çünkü birçok delili gizlemiş olabilirler.

    Muvazzaflar delilleri karartabilir

    Adalet ve Hukuk Derneği Başkanı Av. Ayhan Gültekin: Tutuklamalar CMK'ya göre normal ve yapılması gereken bir olay. Kanun önünde herkesin eşit olması gerektiği prensibinin Türkiye'de uygulanmaya başladığının açık bir göstergesi. Demokrasiye daha çok yaklaştığımız anlamına geliyor. Muvazzafların gerek karargahta gerek Gölcük'te ve gerekse bulundukları yerde mevcut delilleri karartma ihtimalleri çok yüksek. Kaldı ki sırf bu açıdan bile başta tutuklama kararının kaldırılmaması gerekirdi.

    TSK'DAN MESAJ: DİRENMEYİN YASA BÖYLE

    Veli Sarıboğa'nın haberi

    Balyoz Davası'nda tutuklanan amiral ve generaller kendilerini duruşma salonundan götürmek isteyen astlarına "Buraya orgeneral gelsin" diyerek direndi. 4 saat süren kriz ordu yetkililerinin "yasa böyle'" açıklamasıyla bitti.

    Balyoz davasında 59'u general ve amiral, 163 subaya verilen tutuklama kararının ardından korgenerallerin ast rütbeli subaylar tarafından cezaevi nakledilmelerine, "Siz bizi götüremezsiniz. Buraya bir orgeneral gelsin" diyerek direnmeleri krize neden oldu. Yaklaşık 4 saat süren direnişin, TSK yetkililerinin "Direnmeyin yasa böyle" mesajıyla bittiği öne sürüldü.

    İstanbul 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, önceki gün 16.00'da savcının tutuklama istemi üzerine duruşmaya karar arası verdi. Savcının talebi salonda şok etkisi yaratırken, Mahkeme Başkanı Ömer Diken sanıkları, karar açıklanana kadar binayı terk etmemeleri konusunda uyardı. Böylece gergin bir bekleyiş başladı. Yaklaşık 5 saat süren bekleyiş, mübaşirin "duruşma başlamak üzeredir, herkes yerlerini alsın" anonsuyla daha da gergin bir hal aldı. Mahkeme salonunda daha önce hiç görülmemiş bir halde güvenlik önlemi alındı. İki albay, üç binbaşı, üç yüzbaşı ile çok sayıda astsubay ve uzman çavuş salonda konuşlandırıldı. Mahkeme Başkanı Ömer Diken, kararı üye hakim Ali Efendi Peksak'ın okuyacağını söyleyerek, elindeki listeyi Peksak'a uzattı. Ancak karar okunmadan yerlerinden fırlayan avukatlar, "Görüşümüz alınmadan, tutuklama kararı veremezsiniz" diye tepki gösterdi, bazıları cüppelerini çıkarıp salonu terketti.

    HARBİYE MARŞI OKUDULAR

    Hâkim Peksak, tartışmaların bitmesini beklemeden kararı yüksek sesle okumaya başladı. 20. maddeyi okuyan Peksak, "Sanıklardan Özden Örnek, Halil İbrahim Fırtına, Mustafa Korkut Özarslan, Engin Alan, Şükrü Sarışık, Ayhan Taş, Ramazan Cem Gürdeniz, İzzet Ocak, Süha Tanyeri..." diye isimleri sıralayınca salon karıştı. Hâkim Peksak kararın sonunu güçlükle okuyabildi. Sanıklar ve avukatları öfke ile kararın hukuksuz olduğunu söylerken, izleyiciler de heyete yönelik tepki gösterdi. Ağlayan sanık yakınlarından bazıları fenalık geçirdi. Duruşmaya izleyici olarak katılan Ergenekon tutuklusu emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük, sanık yakınlarını yatıştırdı. Bu sırada sanık sıralarından birisi parmağını hakimlere doğru uzatarak, "Siz bizi tutuklayamazsınız. Orgeneral gelsin buraya" diye bağırdı. Hakimleri yuhalayan izleyiciler, kararı alkışlarla protesto etti. Ayağa kalkan sanıklar ise hep bir ağızdan Harbiye Marşı'nı söyledi. Ardından denizci subaylar Deniz Harp Okulu Marşı'nı okudu.

    SUÇ DUYURUSU

    Başkan Diken, salondaki herkesi eylemlerini sonlandırması için uyardı ancak protesto sürünce Hâkim Peksak, "Salondaki olayla ilgili işlem yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine müzekkere yazılmasına karar verilmiştir" dedi. Başkan Diken de jandarma görevlilerine talimat vererek, "Çıkarın herkesi, derhal salonu boşaltın" dedi. Sanıkların, karşı gelmesi üzerine de tekrar, "Size boşaltın diyorum. Takviye birliklerinizi de devreye sokun, çabuk boşaltın burayı" dedi. Ancak salonu boşalttıramadı. Sanıklardan Koramiraller Kadir Sağdıç ile Mehmet Otuzbiroğlu ve bazı generaller kendilerini götürmek isteyen jandarma binbaşıya "Sen bizi götüremezsin. Aramızda bir korgeneral var. Bizi ancak bir orgeneral götürebilir" dedi. Binbaşı da "Peki komutanım" dedi. Komutanların direnmesi üzerine yaklaşık 4 saat süren gergin bir bekleyiş başladı.

    12 KİŞİ TUTUKLANDI

    Kriz haberleri üzerine 1. Ordu, İstanbul Jandarma Bölge, İstanbul Merkez ve İl Jandarma Komutanlığı'ndan rütbeli subaylar duruşma salonuna geldi. Bu sırada salona jandarma astsubay ve uzman çavuşlardan oluşan yaklaşık 30 kişilik güvenlik timi takviye edildi. Duruşma salonunda kriz masası oluşturuldu. Söz konusu komutanlık yetkilileri arasında sıkı bir telefon trafiği yaşandı. Kriz saat 01.30'da çözüldü. "Talep edilen prosedür gözaltına alma işleminde gereklidir. Mahkemede verilmiş tutuklama kararı için bu işleme gerek yoktur. Bir orgeneral gelmesi gerekmez" açıklaması yapıldığı öğrenildi. Bu açıklama üzerine gerekli prosedüre uyacaklarını söyleyen komutanların, orgeneral isteklerinden vazgeçtiği iddia edildi. Yakalama emri çıkarılan Tuğamiral Soner Polat, Albay İbrahim Koray Özyurt, Albay Nihat Altunbulak, Albay Mehmet Ferhat Çolpan, Albay Mustafa Koç, Albay Nihat Özkan, Yarbay Meftun Hıraca, Yarbay Yunus Nadi Erkut, Binbaşı Mustafa Yuvanç, Üsteğmen Erdinç Atik ve Astsubay Abdurrahman Başbuğ tutuklanıp Hasdal Askeri Cezaevi'ne konuldu. Emekli Albay Hakan Sargın da dün tutuklanıp Metris Cezaevi'ne konuldu.

    İÇ HİZMET KANUNU

    N) ASKERİ İNZİBAT KUVVETLERİNİN VAZİFE, TEŞKİL VE YETKİLERİ

    Madde 92 - c) Subay ve askeri memurlarla astsubaylar hakkında askeri inzibat vazifeleri; ancak üst veya kendi rütbelerindeki inzibat subay ve astsubayları tarafından yapılabilir. Ancak ağır cezayı müstelzim meşhut cürüm halinde subayları, askeri memurları ve astsubayları dahi yakalamaya askeri inzibatlar, polisler, jandarmalar ve herkes mezundur.

    BUGÜN - SABAH




    'Balyoz'daki paşaları yakan belgeler Yorumları