Kurtulmuş: Kıbrıs'ta maliyet hesabı yanlış   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 02-11-2011 (22:36)   Son Mesaj: 02-11-2011 (22:36)    Cevap: 0    Gösterim: 586  

    02-11-2011

    Kurtulmuş: Kıbrıs'ta maliyet hesabı yanlış

    Kurtulmuş: Kıbrıs'ta maliyet hesabı yanlış


    HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Kıbrıs ile ilgili 'besleme' tartışmalarının fevkalade acı, yanlış ve anlamsız olduğunu belirterek, "Kıbrıs maliyet hesabı üzerinden düşünülecek bir şey değildir" dedi.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'un "Kağıttan kaplan" sözlerine de tepki gösteren Kurtulmuş, "Türk Silahlı Kuvvetleri hiçbir partinin emrinde olan bir kuruluş değildir. Herkes Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bir tarafa bıraksın, herkes kendi işini yapsın, siyasette çözüm üretmenin
    peşinde olsun" diye konuştu.

    HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, akşam saatlerinde geldiği Manisa'da esnafı ziyaret etti. Vatandaşlarla da bir araya gelen Kurtulmuş, gündeme ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu. Muhalefeti eleştiren Kurtulmuş, "Biz hep söylüyoruz; Allah her iktidara Cumhuriyet Halk Partisi gibi ana muhalefet nasip etsin. Ne yazık ki iktidarın birçok konuda halka gına getirdiği, halkın birçok konuda artık yeter dediği, yoksulluğun, gelir dağılımındaki adaletsizliğin, genç işsizliğin çok yüksek boyutlarda olduğu, tarımla uğraşan insanların ciddi sıkıntılarının olduğu bir dönemde muhalefet bunun üzerinden, yani gerçek gündem üzerinden AK Parti hükümetini sıkıştırması en mantıklı yol iken maalesef bunu yapmıyor ve ikide bir hep statükonun yanında yer alan statükoyu destekleyen, statükodan medet uman bir üslupla siyaset yapıyorlar" dedi.
    "KAĞITTAN KAPLAN" SÖZLERİNE TEPKİ

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'un Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yönelik "Kağıttan kaplan" sözlerine de tepki gösteren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

    "Hatırlayın, 27 Nisan muhtırası öncesindeki Türkiye'deki siyasi havada buydu. Oyları yüzde 26'lara düşmüş AK Parti hükümeti, muhalefetin yanlış stratejileri, 27 Nisan muhtırası gibi nedenlerle oylarını yüzde 47'ye çıkardı. Şimdi aynı şekilde seçim arifesinde birçok konudan iktidar partisini eleştirmek mümkün iken, neredeyse darbeyi çağrıştıracak, askere 'Niye darbe yapmıyorsun' anlamına gelecek sözler söylemeyi fevkalade siyaseten yanlış bulduğumu ifade etmek istiyorum. Ama onun da öncesinde bir kere demokratik anlayış bakımından fevkalade sıkıntılı bir sözdür. Türkiye'de HAS Parti en kötü bir demokratik hükümeti en iyi askeri ihtilale tercih eder. Askeri ihtilaller devri artık geride kalmıştır, kapanmıştır. Bu memlekette artık askeri ihtilaller, olağanüstü dönemler olmayacaktır. Bunun karşısında tankların önüne çıkacak ilk parti de HAS Parti'dir. Bu anlamda siyasetin içerisine Türk Silahlı Kuvvetleri'ni sokmayı çağrıştıracak olan sözleri de hiçbir siyasetçi söylememelidir. Türk Silahlı Kuvvetleri hiçbir partinin emrinde olan bir kuruluş değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri, milletin içerisinden çıkmış ve millete hizmet eden bir kurumdur. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kurumsal yapısı da Ergenekon, Balyoz gibi bir sürü hazırlıklar olmasına rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kurumsal yapısı Türkiye'de bir ihtilal olmasına müsaade etmemiştir. Dolayısı ile ben CHP'lileri ve siyasetle uğraşan tüm arkadaşlarımı asla ve asla hiçbir gerekçe ile Türk Silahlı Kuvvetleri'ni siyasetin içerisine çekecek sözler söylememeye davet ediyorum. Siyaset, siyasetçilerin işidir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin vazifesi ise Türkiye'yi dışarıya karşı korumak, bu milleti birliğini, beraberliğini, bekasını sağlamak, bu ülkenin güvenliğini temin etmektir. Sayın Batum'un ifadelerinde dile getirilen görüşler bunu tasvip etmek mümkün değildir. Bıraksın iktidar ve muhalefet. Herkes Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bir tarafa bıraksın, herkes kendi işini yapsın, siyasette çözüm üretmenin peşinde olsun."

    "CHP VE AK PARTİ 8 YILDIR BİRBİRLERİNİN DEĞİRMENİNE SU TAŞIYOR"

    Numan Kurtulmuş, iktidar-muhalefet ilişkilerini de eleştirdi. Kurtulmuş, "Aç tavuk kendisini darı ambarında görür diye bir söz vardır. Eskiden bir Milli Eğitim Bakanı varmış, dermiş ki 'Şu okullar olmasa ne güzel siyaset olur.' Sayın Başbakan 'İki partili bir sistem istiyorum' derken aslında diyor ki 'Bütün partiler çıksın da tek başıma ben burada siyasette olayım' diyor. Cumhuriyet Halk Partisi ve AK Parti 8 senedir birbirinin değirmenine su taşıyorlar. Ne kolay bir yol; sağcılar bu tarafa, solcular bu tarafa, 58 verenler bu tarafa, 42 verenler bu tarafa, muhafazakarlar bu tarafa, laikler bu tarafa, dindarlar bu tarafa, liberaller bu tarafa, daha da ilerletiyor bazıları Türkler bu tarafa, Kürtler bu tarafa, Aleviler bu tarafa Sünniler bu tarafa.

    HAS Parti de diyor ki (yüzde) 58, 42 sizin olsun biz Türkiye siyasetinde milletimizin yüzde yüzünü temsil eden bir siyasi partiyiz. 8 yılda konuşup müzakere etme nezaketini bile göstermeyen iktidar ve ana muhalefet partisi seçime az bir süre kala kolay yolu bulmuş 'Bütün partiler kenara çekilsin, sağcılar o tarafa, solcular bu tarafa diye basit bir şekilde oy alalım diyorlar. Adama sormazlar mı 2002'den beri biriniz iktidar, biriniz ana muhalefetsiniz. Bu memleketin hangi meselesini oturup da milletin istediği istikametten müzakere edip, sonuçlandırdınız. Anayasa tartışmasından ne hatırlıyorsunuz? Benim hatırladığım küfürler, tekmeler, yumruklar ve Meclis'te ara verilen oturumlar. Demokratik açılım konusu gündeme geldi ne hatırlıyoruz? Birbiriyle görüşme nezaketinde dahi bulunmayan iktidar ve muhalefet partileri. Manisa meydanına da gelip 'aman bize de oy verin, 12 Eylülcülerle hesaplaşalım' diyenler 12 Eylül'ün üstünden 5 ay geçmiş olmasına rağmen niçin 12 Eylül ihtilalcileri ile hesaplaşmıyorlar. Şimdi anlaşılıyor neden hesaplaşmadıkları. 12 Eylül ihtilalinde sizin hemşehriniz Evren Paşa ne diyordu; 'Şöyle bir sağdan bir parti olsun, bir de soldan bir parti olsun. İki partili bir sistem olsun.' Milliyetçi demokrasi ve halkçı partisi bunun yüzünden kuruldu, rahmetli Özal'da aradan bir yol kazası olarak çıktı, iktidar oldu. Bunu tasarlayan 12 Eylül rejiminin sözlerinin aynısını sayın Başbakan söylüyor, 'iki partili bir sistem istiyorum' diyor. Bir sağda olsun, bir solda olsun. Cumhuriyet Halk Partisi de bu değirmene su taşıyor ve maalesef Türkiye'nin sorunlarını giderek daha da belirsiz hale getiriyorlar" dedi.

    Kıbrıs'taki son gelişmeleri de değerlendiren Kurtulmuş, "Kıbrıs 1974 Barış Harekatı tesadüfen ya da Türkiye'nin saldırgan tavrı nedeniyle yapılmadı. Oradaki bizim yurttaşlarımızın, bizim oradaki Türk kardeşlerimizin, Kıbrıslı Türklerin korunması için yapıldı. Kıbrıs maliyet hesabı üzerinden düşünülecek bir şey değildir. Bu ülke 75 milyon Kıbrıs'a her türlü maddi manevi desteği vermekle yükümlüdür. Ama bunu verirken de 'Size ulufe dağıtıyoruz, bakın biz sizi besliyoruz' diye üsten bir üslupla asla
    Türkiye'nin insanı konuşamaz, hele Türkiye'nin Başbakanı bu şekilde hiç konuşamaz. Kıbrıs'a tabii ki biz her türlü maddi manevi desteği vereceğiz, en iyi şekilde Kıbrıs'ın yönetilmesini sağlayacağız. Eğer Kıbrıs'la ilgili bir tartışma yapılacaksa Türkiye'nin şunu tartışması lazım. Niçin 1974'ten bu yana Kıbrıs'ta bağımsız bir devlet kurmuş olmasına rağmen Kıbrıs'ta kendi kendine yeterli bir ekonomik sistemi kuramadık. Bunu tartışmamız gerekiyor. Yoksa besleme tartışmalarını yapmak fevkalade acıdır, fevkalade yanlıştır, fevkalade anlamsızdır. Türkiye'nin herhangi bir şehrinden Kıbrıs'ın hiçbir farkı yoktur" diye konuştu.




    Kurtulmuş: Kıbrıs'ta maliyet hesabı yanlış Yorumları