DSP Genel Sekreteri ve Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, hükümetin, yüksek yargıyı Anayasa'ya aykırı olarak ele geçirdiğini belirterek, ''Yakın dönemde hükümete bağımlı bir yüksek yargı sisteminin oluşmasına tanık olacağız'' dedi.
Düzenlediği basın toplantısında güncel siyasi konulara değinen Erçelebi, ''AKP hükümetinin 9 yıldır yaptığı tahribatın her alanda kendini göstermeye başladığını'' öne sürerek, farklı kentlerde yaşanan faciaların tesadüfi olmadığını ve bunların Türkiye'nin denetimden uzak, kayırmacı yönetim anlayışının sonucu olduğunu ifade etti. Erçelebi, hükümetin, işçi sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili yasa değişikliklerini acilen yapmasını istedi.
Erçelebi, torba tasarının geri mi çekildiği, görüşmelerine ara mı verildiğinin belli olmadığını dile getirerek, ''Emekçilerin tepkisinden mi çekiniliyor? Başbakanı sokakların, meydanların korkusu mu sardı? Başbakan, Hüsnü Mübarek'e akıl vereceğine kendi aklını başına toplamalı'' dedi.
Dün gece TBMM'de kabul edilen Yargıtay ve Danıştayda daire ve üye sayısını artıran düzenlemeyle Türkiye'nin yargı alanında yeni bir evreye girdiğini ileri süren Erçelebi, şöyle konuştu:
''İktidara geldiği günden beri adaletin hızlanması adına hiçbir adım atmayan hükümet, şimdi 'yargı reformu' ve 'adaletin hızlandırılması' perdesi altında hedefini gerçekleştiriyor. Yakın dönemde hükümete bağımlı bir yüksek yargı sisteminin oluşmasına tanık olacağız. Hükümet, bu yasayla yıllardır hayal ettiğini gerçeğe dönüştürüyor. Yüksek yargıyı Anayasa'ya aykırı olarak ele geçiriyor. Bu gidişi durdurmak için muhalefet partilerine sesleniyorum; gelin, bu yasanın iptal edilmesi için hep beraber Anayasa Mahkemesine gidelim ve bu yasanın zararlarını halkımıza anlatalım.''
Erçelebi, tasarı Meclise sevk edildiğinde Bakanlar Kurulu üyelerinin imzalarının alelacele toplandığını ifade ederek, Bakanlar Kurulu üyelerinin imzalarının bulunduğu 6 sayfayı basın mensuplarına gösterdi. ''Nedir bu acelecilik'' diye soran Erçelebi, 20 maddelik bir tasarının temel yasa olarak görüşülmesini de eleştirdi.
''Başbakan'ın faili meçhul cinayetleri sömürmeye devam ettiğini'' iddia eden Erçelebi, ''aynı ikiyüzlü siyasetin Hrant Dink cinayetinde de yaşandığını'', İçişleri Bakanı'nın açıklamalarıyla bilgi kirliliği sergilerken savcılığı da baskı altına aldığını söyledi. Erçelebi, bu tavırların davanın ilerlemesini engelleme ve üstünü örtme gayreti olduğunu öne sürdü.
Erçelebi, Başbakan Erdoğan'ın, KKTC'de 28 Ocakta yapılan gösteriden dolayı kullandığı sözlerin ''skandal ve akıl tutulması'' olduğunu, düzenlenecek yeni mitinge giderek soydaşlardan özür dilemesi gerektiğini savundu.