Torba Yasa Tasarısı görüşmelerinde BDP'li milletvekil Sırrı Sakık, AK Parti milletvekili Ziyaeddin Akbulut yumruklaştı.. Kavga nedeniyle Meclis Başkanvekili Sadık Yakut oturuma ara verildi.
Meclis Genel Kurulu'nda BDP'li milletvekilleriyle AK Parti'li milletvekilleri arasında arbede yaşandı. Torba Yasa Tasarısı görüşmelerinde yaşanan gerginliği, araya giren milletvekilleri güçlükle engelledi. Yaşanan olaydan sonra genel kurul çalışmalarına ara verildi.
MECLİS'TE GERGİNLİK
TBMM Genel Kurulunda ''temel yasa'' olarak görüşülen ''Torba Tasarı''nın 7. bölümü üzerinde CHP Grubu adına konuşan Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, küresel krizin Türkiye'de önemli bir kesimi ezip geçtiğini, ekonominin önemli ölçüde daraldığını ifade etti.
Öztrak, başlangıçta ''teğet geçecek'' diyerek krizi küçümseyen hükümetin, CHP'nin önerilerini küçümseyen Başbakan'ın tasarı ile tedbir almaya çalıştığını savundu. Öztrak, BDDK, SPK, Türkiye Kalkınma Bankası ve Vakıflar Bankası gibi kurumların İstanbul'a taşınmasını eleştirdi.
MHP Grubu adına konuşan Antalya Milletvekili Mehmet Günal da söz konusu kurumların İstanbul'a taşınmasını eleştirdi. Günal, ''Ankara'nın içi boşaltılıyor. Neden? Ayrıca neden Ataşehir? Kimleri besleyeceğiz? Yeni besleme alanları yaratılıyor'' görüşünü dile getirdi.
BDP Grubu adına konuşan Muş Milletvekili Nuri Yaman, bölümde yer alan maddelere göre mahalli idarelerin ihtiyaç fazlası işçilerinin başka kamu kurumlarına aktarılacağını belirterek, hukuk dışına çıkıldığını, kazanılmış hakların kaldırıldığını, gasp edildiğini öne sürdü.
Üniversitelerinden uzaklaştırılmış öğrencilere dönüş yolu açılmasının da öngörüldüğünü kaydeden Yaman, terör suçundan hüküm giyenlerin kapsam dışında bırakılmasını eleştirdi. Yaman, ''Ayrımcılık yapılıyor, hukuk dışına çıkılıyor. Dağın yolunu nasıl keseceksiniz?'' diye sordu.
AK Parti Grubu adına konuşan Afyonkarahisar Milletvekili Halil Aydoğan, Adalet ve Kalkınma Partisinin sorunsuz bir bankacılık sektörü devraldığına ilişkin değerlendirmeler yapıldığını belirterek, iktidarlarından önce bankacılık operasyonu için Hazine'nin borçlandırıldığını ve bu borçların Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetine devredildiğini söyledi. Aydoğan, ''Adalet ve Kalkınma Partisine tertemiz bir bankacılık sektörü değil, sorunlu bir bankacılık sektörü devredilmiştir'' dedi.
Aydoğan, bazı ekonomik kurumların sinerji sağlamak amacıyla İstanbul'a taşındığını ifade etti.
''SAKSI''
Şahsı adına konuşan MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, 57. hükümetin geçmiş hükümetlerden bankacılık sektöründe birikmiş sorunlar devraldığını belirtti.
Uzunırmak, ''Bugün milletvekili koltuklarında oturan birçok insan 57. hükümetten önceki hükümetlerde görev yapmıştır. O dönemlerde üst düzey bürokratlık yapmış olanlar var aranızda. Bunlar o gün devletin yürütmesinde görev almışlar. Bunları itham ederken hiç utanmıyor musunuz? Milli Eğitim Bakanlığı yapmış arkadaşınız saksı gibi komisyon başkanı olarak oturuyor. Geçmişe yönelik milli eğitim politikaları eleştiriliyor hiçbir şey söylemiyor'' dedi.
Bu sırada AK Parti sıralarından ''edepsizlik yapma'' diye laf atıldı.
Uzunırmak, ''o saksıyı senin orada oturuşun belli ediyor. Kendisinin eleştirildiği bir konuda yiğitçe çıkıp konuşmayan adam saksı gibi oturuyordur'' görüşünü dile getirdi.
''BAŞBAKAN DA TERÖRİSTTİR...''
Daha sonra soru-cevap bölümüne geçildi. BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, soru sorarken, üniversite öğrencilerinin dönüşü konusunda ayrımcılık yapıldığını belirterek, ''Bu maddeye göre Başbakan da teröristtir. Çünkü, Diyarbakır DGM'den ceza almıştır. Dolayısıyla üniversiteye dönüp, okuyamaz'' görüşünü dile getirdi.
Soru sormak için söz alan AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, isim vermeden Uzunırmak'ı kınadı, Kaplan'ın sözlerini eleştirdi.
Oturumu yöneten Başkanvekili Sadık Yakut, soru sormadığı gerekçesiyle Hıdır'a sözlü müdahalede bulundu.
Kaplan, ''Niye müdahale etmiyorsun? İçtüzük var, niye müdahale etmiyorsun, soru sormuyor'' sözleriyle Yakut'a seslendi.
Yakut ile Kaplan arasında tartışma çıktı.
Yakut, ''Sizden mi öğreneceğim içtüzüğü. Müdahale ettim. El kol hareketini bırakın. İndirin elinizi. Haddinizi bilin'' diye yanıt verdi.
BAKAN YILMAZ
Tartışmanın ardından soruları yanıtlayan Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, ''ekonomik kurumların taşınmasıyla başkentin değiştirilmesinin mi amaçlandığına'' yönelik soru sorulduğunu belirterek, ''Başkentin değişmesi hiçbir şekilde söz konusu değil. Anayasamızda bunlar çok açık şekilde düzenlenmiştir. Ekonomik rasyonalite nedeniyle yapılan bir düzenleme. İstanbul'u bir finans merkezi haline getirme projesidir'' dedi.
Birçok özel sektör kuruluşunun da ekonomik rasyonalite nedeniyle İstanbul'a taşındığını anlatan Yılmaz, ''Bunların taşınmasının gerekçesi neyse kamu bankalarının taşınmasının gerekçesi de aynı'' diye konuştu.
Belediyelerin ihtiyaç fazlası personelinin olduğunu, finansal durumlarının kötü olduğunu kaydeden Yılmaz, insan kaynaklarını daha rasyonel değerlendirmek ve belediyeleri hizmet üreten kurumlar haline getirmek istediklerini kaydetti. Yılmaz, ''Bunu farklı yönlere çekmek doğru değil'' diye konuştu.
''NEDEN İSTEMEDİNİZ?''
Daha sonra bölümün maddelerine geçildi.
Hasip Kaplan, 153. madde üzerinde verdiği önerge nedeniyle söz aldı. Konuşmasına, ''Şu üniversite affının içine bu terör suçlusu hariç tabirini neden koydunuz?'' sorusuyla başlayan Kaplan, ''Eğer 100 bin öğrencinin istikbaline mani olacaksa -çünkü terör suçunun bir tanımı yok- vallahi, billahi bu meclisin üçte biri teröristtir, Başbakan da dahil'' diye konuştu.
Kaplan'ın bu sözlerine AK Parti'li milletvekilleri tepki gösterdi.
12 Eylül darbesinin ardından yargılananların avukatlığını yaptığını anlatan Kaplan, şöyle devam etti:
''Dağdan bir gencin inip üniversiteye gitmesini neden istemezsiniz? Şiir okumuş Sayın Başbakan'ın bir üniversiteye gitmesini niye istemezsiniz? Kaygınızı anlıyorum. Eğer hırsızı, tecavüzcüsü, yolsuzluk yapanı, katili hepsi yararlanıyorsa bir şiir okudu diye Başbakan yararlanamıyorsa ben buna üzülürüm. Yapmayın, etmeyin bu haksızlığı Başbakan'a yapmayın. Bir kitap, bir makale yazdı diye bir yazara, sanatçıya kapıyı kapatmayın. Dağdan inecek birine kapıyı kapatmayın.
Komisyonda değildim ama 'Abdullah Öcalan bundan yararlanıp gelip siyasalı bitirecek' dediler. Samimi olarak söylüyorum eğer bu kaygınız varsa İmralı'ya gidecek ilk avukatlar kanalıyla belge getireceğim Sayın Öcalan'dan, 'üniversite, affından yararlanmıyorum' diye, belge getireceğim.''
Kaplan'ın bu sözleri üzerine TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, mikrofonu kapattı.
BDP Muş Milletvekili Sakık, Yakut'a, ''Neden kesiyorsun'' diye bağırdı. Yakut da ''Keserim tabii'' diye yanıtladı.
Yakut, daha sonra Kaplan'a, ''40 bin kişinin ölümüne neden olan bir teröriste siz burada 'Sayın' diyemezsiniz'' diye uyarıda bulundu.
Tartışmanın ardından konuşmasına devam eden Kaplan, ''Darbe yapmış kişilere 'Sayın' diye hitap ediyorsunuz. Sayın İyimaya avukatlığını yaptığı Evren'e, 'Sayın Evren' diyebilir, sevgili müvekkilim diyebilir. Benim müvekkilim Öcalan, ben de 'Sayın' diyorum. Çeteciler, darbeciler, katliam yapanlar 'kahraman' diye dolaşacak.. 100 bin gencin önünü tıkamak bu nedenle ise ben belge getireceğim. Önünü tıkamayın. Bunların içinde devrimci, ülkücü, İslamcı, sağcı, solcu da var. Biraz sağduyu, akıl, izahat... Takdir sizin'' diye konuştu.
Kaplan, yerine oturduktan sonra da diğer milletvekillerine, ''Vallahi getirecem belgeyi'' diye seslendi.