Çiçek: Sınırlı Türkçe ile kanun yapıyoruz   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 01-17-2011 (14:38)   Son Mesaj: 01-17-2011 (14:38)    Cevap: 0    Gösterim: 543  

    01-17-2011

    Çiçek: Sınırlı Türkçe ile kanun yapıyoruz

    Çiçek: Sınırlı Türkçe ile kanun yapıyoruz


    Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Meclisin, uzunca zamandan beri kanun adı altında yönetmelik çıkardığını ve çok sınırlı bir Türkçe ile kanun yapıldığını belirterek, ''Eğitimdeki kalitesizliğin en bariz yansıdığı alan, yasama düzenlemeleri ile ilgili'' dedi.

    TBMM'de düzenlenen ''Kanun Yapım Süreci Sempozyumu''nda konuşan Çiçek, bu sempozyumun son derece önemli ama geç kalınmış bir konu olduğunu söyledi.
    Devletin, hizmetlerinin bazılarını kanunlar yoluyla yaptığını ifade eden Çiçek, vatandaşın şikayetlerinin önemli bir kısmının yasalardan ya da yasaların uygulanmasından kaynaklandığını kaydetti. Cemil Çiçek, kaliteli bir devlet hizmetinin, kaliteli bir yasama faaliyetini beraberinde getireceğini ifade etti.

    Teknolojideki gelişmelerin kanun yapma açısından önem arzettiğini dile getiren Çiçek, eskiden klasik usullerle yapılan işlemlerin artık elektronik ortamda gerçekleştirildiğini söyledi. Bakan Çiçek, Adalet Bakanı olduğu dönemde çıkarılan ''elektronik imza'' ile ilgili sıkıntıların devam ettiğini ifade ederek, teknolojideki hızlı değişimin yasalarda da bazı eksikliklere neden olduğunu bildirdi.

    Türkiye'nin 1963'ten beri AB hedefi olduğunu hatırlatarak, ''AB hedefi demek, batı dünyasında yer almak, mevzuatı ve uygulamaları o standartlara yükseltmek demektir'' diyen Çiçek, hükümetlerin 1999'dan sonra, AB ön şartlarını yerine getirmek açısından ulusal programları ilan ettiklerini söyledi.

    AB için belli yasaların belli tarihlere kadar çıkarılması gerektiğine işaret eden Çiçek, ''Bu ise klasik anlamda kanun yapma sürecini zorlayan, oradaki bir kısım usul ve esasları gözardı etmeyi mecbur kılan bir süreçtir'' dedi. Cemil Çiçek, Türkiye'nin müzakere sürecine başlamadan önceki dönemin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Günter Verheugen'in, 6 yasanın 1,5 ay gibi kısa bir sürede çıkarılması konusunda hedef koyduğunu, ''Çıkarırsanız aralık ayındaki liderler toplantısında Türkiye'ye müzakere tarihi verilebilir'' dediğini söyledi.

    Çiçek, bu 6 yasanın 3-5 maddelik olmadığını, ceza hukuku alanında çok temel değişiklikler içeren, yaklaşık 2 bin maddelik yasalar olduğunu söyleyerek, ''Türkiye, ya yardan geçecek ya serden geçecek. Aralık ayında müzakere tarihini alabilmesi bakımından, olağanüstü toplantı yaparak bu yasaları yasalaştırmak gibi bir sorunla karşı karşıya kaldı'' dedi.

    Cemil Çiçek, ''İş niye bu noktaya geldi? Ev ödevlerimizi 1963'ten bu tarafa zamanında yapabilseydik, Türkiye AB konusunda tereddütler geçirmeseydi, bu kadar çok maddeli kanunları çıkarmak gibi bir zarureti yaşamazdık'' diye konuştu.

    -''TÜRKÇEYİ KISIRLAŞTIRARAK KANUN YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ''-

    Çiçek, resmi dilin Türkçe olduğunu ve yasaların da Türkçe yapıldığını belirterek, ''Ama Türkçeyi çok kötü kullandığımız bir gerçektir'' dedi. Bir ülkenin kaç kelimeyle kendi dilini konuştuğunun en temel göstergesinin yasalarda kaç kelimeyi kullandığına bağlı olduğunu ifade eden Çiçek, ''Türkçenin son derece zengin kaynağa sahip olmasına rağmen, çok sınırlı bir Türkçe ile kanun yaptığımızı, bunun da uygulama dahil birçok sıkıntıyı beraberinde getirdiğini görmemiz gerekir'' dedi.

    TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'e, bu konuda bir çalışma yaptırabileceğini ifade eden Çiçek, ''Acaba Fransızlar yasa yaparken kaç tane Fransızca kelime kullanıyor, Almanlar kaç kelime kullanıyor, biz kaç kelime kullanıyoruz? Giderek kısır bir Türkçe ile ya da Türkçeyi kısırlaştırarak kanun yapmaya çalışıyoruz. Bu son derece sakıncalıdır. Kanunları yaparken dil birliği yok. Her bakanlıktan aynı konuyla ilgili farklı kelimeler kullanılarak tasarılar geliyor. Bazen aynı bakanlığın ayrı ayrı zamanlarda gönderdiği tasarılarda bile farklılık olabiliyor'' şeklinde konuştu.

    ''TBMM yasa mı yapıyor, yönetmelik mi çıkarıyor, bunun tartışılması lazım. Bunu söylerken, kendimin içinde bulunduğu hükümetleri de dahil ederek söylüyorum, özeleştiri yapıyorum. Kimsenin fırsatçılık yapmasına da gerek yok. Bu değerlendirmelerimin hepsi geriye dönük'' diyen Çiçek, şöyle devam etti:

    ''Yani şunu demek istiyorum: 8 senedir kötü kullanılıyor da 15 sene evvel çok mu iyi kullanılıyordu? Meclis, uzunca zamandan beri kanun adı altında yönetmelik çıkarıyor. 70-80 madde... Neden yönetmelikte yer alması gereken hükümler kanuna konuluyor diye düşündüm. Bunun nedeni şudur: Belli bir süreden beri bürokraside bir teftiş yılgınlığı var. Teftişten korkuyorlar. İmza sahibi, metnin, tasarının altına imza atarken ne olur olmaz ileride başıma bir iş gelir mi düşüncesiyle her şeyi kanuna yazmak gibi, kendisini emniyete alacak bir kanun yapma yolu bulmuş. İleride başına bir iş gelmesin diye yönetmelikte, tüzükte düzenlenebilecek konuları... 'Korkulu düş görmektense uyanık yatmak iyidir' diyerek, aklına ne geliyorsa, bunu kanuna yazıyor. Bu da 8 maddelik bir tasarının 40 maddeye çıkmasına neden oluyor.

    Kimse alınmasın, kendimi içine alarak da söylüyorum, eğitimdeki kalitesizliğin en bariz yansıdığı alan yasama düzenlemeleri ile ilgilidir. Eğer siz o konuyu iyi bilemiyorsanız, sık sık kanun değişiklikleri yapılır.''

    -''ZİHİN TEMBELLİĞİMİZİ ORTAYA KOYUYOR''-

    Başbakan Yardımcısı Çiçek, Anayasa Mahkemesinin kanunları kısmen ya da bazı maddelerini iptal ettiğini söyledi. Yüksek Mahkemenin bunu yaparken de süre koyduğunu belirten Çiçek, ''Bürokratlar 1. ay duruyor, 2. ay duruyor, tam sürenin dolmasına yakın, 6. ayda 'aman efendim şunu çıkarmazsak, boşluk, kaos meydana gelir'. İyi de bu kanunun iptal edilen maddeleri ile ilgili süre başladı, bu toplantıları neden 1. ayda değil de güneş batarken yapmaya kalkıyoruz. Bu da zihin tembelliğimizi açıkça ortaya koyuyor'' dedi.

    -''CEZA KANUNU TASARISI BİNE YAKIN YERE GÖNDERİLDİĞİNİ ANCAK 50 CEVAP GELDİ''-

    Yasama sürecinde sivil toplum kuruluşlarının katkılarının önemine işaret eden Çiçek, bazen görüş almak için tasarıların gönderildiği sivil toplum kuruluşlarından (STK) ve üniversitelerden cevap gelmediğini söyledi. Cemil Çiçek, Ceza Kanunu Tasarısı'nın bine yakın yere gönderildiğini ancak 50 cevap geldiğini belirtti.

    Çiçek, yasa tasarılarının genel olarak 30'a yakın yere gönderildiğini ancak çoğundan cevap gelmediğini bildirdi. ''Meslek kuruluşlarının önemli bir kısmından cevap gelmez. Cevap geldiği zaman da işin serenomi kısmında gözükür ondan sonra kaybolur'' diyen Bakan Çiçek, bu meslek kuruluşlarının daha sonra da görüşlerinin alınmadığından şikayet ettiklerini kaydetti.

    Tasarıların hazırlık çalışmasına, en fazla kadın derneklerinin en az da üniversitelerin destek verdiğini ifade eden Çiçek, hukuk fakültelerinin de hukukla ilgili yasa tasarılarının hazırlık çalışmalarına ilgi göstermediğini söyledi.

    -''İYİ BİR YASAMA İÇİN İYİ BİR İÇTÜZÜK''-

    Cemil Çiçek, TBMM İçtüzük hükümlerinin kötüye kullanılmasının parlamentonun itibarını zedelediğini belirtti.

    ''İyi bir yasama için, iyi bir İçtüzüğe ihtiyaç var'' diyen Çiçek, yeni İçtüzüğün bu dönemin sonunda görüşülmesinde fayda olduğunu kaydetti. Birleşimi yöneten başkanvekillerinin aşırı müsamahalı davrandığını, tasarıların soru-cevap bölümünde tasarı ile ilgili soru sorulmadığını, farklı konularda soru yöneltildiğini ifade eden Çiçek, ''Borçlar Kanunu Tasarısı'nın görüşmelerinde buğday taban fiyatı soruluyor'' dedi.




    Çiçek: Sınırlı Türkçe ile kanun yapıyoruz Yorumları