CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, birçok tarım ürününün ithal edilmeye başlandığını belirterek, ''Türkiye'nin bu yapıyla bir yere gitmesi mümkün değildir'' dedi.
Toprak, ''seçim çalışmaları'' kapsamında ziyaret ettiği CHP İl Başkanlığında yaptığı konuşmada, Kırklareli'nin gelişmekte olan bir il olması gerekirken, göç veren bir şehir haline geldiğini belirtti.
İktidarın KOBİ'leri, çiftçileri, hayvancılık yapanları unuttuğunu iddia eden Toprak, şöyle devam etti:
''Hükümetin elinde çiftçiliği ve hayvancılığı destekleyecek bir banka var; Halk Bankası, Ziraat Bankası var. Bunların kuruluş amacı da bu. Bu bankalar hayvancılığı ve köylüyü destekleyeceği yerde, medya ile uğraşıyor. Medyayı destekliyor. Devletin en büyük bankaları çiftçiye kredi vermek yerine bir gazete grubunun satın alınması için kredi veriyor. Böyle olduğundan Türkiye'de çiftçiliğin gelişmesi mümkün değil. Türkiye'de birçok tarım ürününü ithal etmeye başladık. Türkiye'nin bu yapıyla bir yere gitmesi mümkün değildir. Onun için bizim yapmamız gereken Türkiye'de çiftçiyi ve köylüyü ülkenin efendisi haline getirmemiz lazım.''
-''İKTİDARIN KENDİ MEDYASINI YARATMASI''-
İktidarın kendi medyasını yarattığını öne süren Toprak, ''Bunlar tabii ki bu medyayı satın alacaklar, kendi medyasını yaratacaklar. Yaratmak zorunda ki kendi açıklarını kapatsınlar. Bugün medyanın yüzde 40'ını bir partinin tekeli haline getirdiler. O medya sayesinde bazılarını korkutarak, bazılarına el koyarak, bazılarını da yaratarak, bugün ülkede sanki güllük gülistanlıkmış gibi bir hava estiriyor. Hiç de değil'' dedi.
İktidarın 2002'de devlet yönetimini devraldığında Türkiye'nin birkaç temel meselesinin bulunduğunu ve ekonomisinin kendi çarkını çevirecek pozisyonda olduğunu öne süren Toprak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'nin dış politikada birkaç problemi vardı. Yunanistan ile sorunumuz vardı. Kıbrıs konumuz, Suriye ve Ermenistan ile sorunumuz vardı. 2002 ile 2011 arasında bu meselelerden hangisi çözüldü. Yunanistan'la mı dış politikada Ege sorununu çözdük. Adam Türkiye'nin göbeğinde Başbakan'ın yüzüne baka baka 'Sen işgalcisin' dedi. Yunanistan meselesinde bir adım ileriye gittik mi? Kıbrıs konusunda bir adım ileriye gittik mi? Dünyanın 'terör örgütü' ilan ettiği Suriye'ye gittik, kol kanat gerdik. Suriye'ye Hatay ile ilgili tasarrufunu hala kullandırtamadık. Bir dostumuz Azerbaycan vardı, Ermenistan ile altyapısı oluşmamış dış politika deneyimsizliği nedeniyle gittik Ermenistan ile müzakerelere başladık. Orada da Azerbaycan'ı küstürdük. Ne Ermenistan'a yaranabildik, ne Azerbaycan'a yaranabildik.''
-TERÖR SORUNU-
İktidarın görevi devraldığında 247 milyar dolar olan dış borcun, bugün 550 milyar doları geçtiğini öne süren Toprak, ''Buna da 'istikrar' diyorlar. Sıcak parayla tefecilik yaptırarak, ülkeyi tefeci gibi 'yöneterek istikrar' deniyor. Bir tanesi çıkıp sorması lazım, bu kadar devletin malını mülkünü sattınız, bu kadar da borçlandınız, hangi yatırımı yaptınız? Bu iktidar yönetimi devraldığında terör yok denecek kadar azdı ama bugün yüzleri aşan şehit cenazeleri geliyor. Altında yatan neden ne, terörü cesaretlendirmek. Bu iktidar terörü cesaretlendirmeseydi, gidip teröristin ayağına Türk yargısını, mahkemesini kurmasaydı, Habur Gümrük Kapısı'nda, o teröristi otobüsün üstüne çıkartıp zafer işaretleri yaptırmasaydı, terör bu kadar azmazdı. Bu kadar pervasız olmazdı'' diye konuştu.
Toprak, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bizim arkamızda büyük bir medya gücü yok, bizim arkamızda inanç gücümüz var. Biz bu ülkeyi çağdaş medeniyetlere götürmek için yola çıktık. Bu konuda bizim işimiz zor olacak ama kapı kapı dolaşıp bunu yapmalıyız.
Umut ediyorum ki 2011 bu ülke için bir dönüm noktası olsun. Hepimiz için hayırlı bir yıl olsun. Çünkü ülke diktatörlüğe doğru kayıyor, benmerkezci bir diktatörlüğe kayıyor. Umut ediyorum ki benmerkezli bu diktatörlüğe bir son veririz.''
Kırklareli İl Başkanı Vecdi Gündoğdu'nun da konuşma yaptığı toplantı, basına kapalı devam etti.