Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Araştırma Hastanesi'nde yapılan katarakt ameliyatının ardından 8 hastada 'endoftalmi' adı verilen bir göz enfeksiyonunun tespit edildiğini, hastaların 3 ayrı hastanede tedavi altına alındı.
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Sait Kerman, Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü İrfan Şencan, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Şeyda Uğurlu ve İzmir İl Sağlık Müdürü Opr. Dr. Mehmet Özkan ile Sağlık Müdürlüğünde basın toplantısı düzenledi.
Yaptıkları araştırmada hastalardaki bakterilerin birbirine benzediğini, bakterilerin yüksek olasılıkla aynı kaynaktan bulaşmış olabileceğini belirten Öztürk, konunun netleşmesi için daha ileri çalışmalara ihtiyaç olduğunu, ameliyat öncesinde ve sonrasında yapılanları çok ayrıntılı bir şekilde incelediklerini belirtti.
Ameliyathanenin havalandırmasından, ameliyatta kullanılan tüm sıvılara kadar her şeyin incelendiğini dile getiren Öztürk, ''8 hastada ameliyat sonrası endoftalmi adını verdiğimiz bir göz enfeksiyonu tespit edilmiştir. Mikrobun kaynağını ortaya koyan bir kaynak tespit edilmiş durumda değil. Özellikle şu anda yoğun olarak sıvılara yönelik incelemeler devam etmektedir'' dedi.
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Sait Kerman ise göz cerrahisi enfeksiyonlarının gelişmiş ülkelerde binde 1-2 olduğunu, bazı yıllarda daha yüksek komplikasyonların olabildiğini dile getirerek, şu ana kadar hastanede yapılan 10 bin ameliyatın kayıtlarında yaptıkları incelemede herhangi bir sıkıntıya rastlamadıklarını kaydetti.
Hastaların ameliyat sonrasında hastaneye tekrar başvurduğunu ve endoftalmi şüphesiyle Ege, Dokuz Eylül Üniversiteleri Hastaneleri ve Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiklerini söyleyen Kerman, İzmir Valiliği ve Sağlık Müdürlüğü tarafından inceleme başlatıldığını, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın talimatıyla konuyu hassasiyetle takip ettiklerini anlattı.
Hastalarda üç farklı lens kullanıldığını, olayın lenslerden kaynaklandığını söylemenin doğru olmadığını ifade eden Kerman, bir gazetecinin hastanede Ekim 2010'da Sağlık Bakanlığı tarafından yasaklanan bir solüsyonun bulunduğu yönündeki sorusuna, şu yanıtı verdi:
''Bakterinin kaynağı ne solüsyonlarda ne lenste ne de ortamla ilgili netleşmedi. Türkiye'de kaydı olan 1 milyon 200 bin ürün var. Çeşitlilik son derece fazla. Elektronik takip sistemi kurulması için uzun zamandır çalışmaktayız. İdarenin sorumluluğu piyasa gözetimi ve denetimi açısından numuneleri toplamak. Bozuk olanlarla ilgili gerekli uyarıları yapmaktır. Bazen şikayetler üzerine de eyleme geçilebilir. Firmanın yapmadığı işin bizim tarafımızdan yeterince takip edilmediğini söyleyebilirim. Bu bizim kusurumuz. Şu anda ortaya net delilleri koymadan konuşuyoruz. Şu anda bir mikrop üremiştir. Bu bir salgındır. Olaya neden olan salgını yapan bakterilerin sıvıdan üretildiğine dair elimizde hiçbir kanıt yok.''
Bir gazetecinin hastaların enfeksiyonu başka hastalara bulaştırma riskinin olup olmadığı, hastaların odalarda dolaştığı sorusuna ise Kerman, ''O hastalar dolaşabilir, hastaları öpebilirsiniz' dedi.
Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Klinik Şefi Şeyda Uğurlu, hastaların kör olup olmayacaklarına yönelik şu anda net bir şey söylemenin mümkün olmadığını, bakterilerin agresif bir organizma olduğunu, o yüzden tüm hastaların maksimum tedavi aldığını söyleyerek, ''Hastalar kör olur demek doğru olmaz. Bekleyip görmek lazım'' diye konuştu.
Uğurlu, tüm tedaviler uygulandıktan sonra sonucun ortaya çıkacağını belirtti.
İzmir İl Sağlık Müdürü Mehmet Özkan ise, katarak ameliyatlarını yapan Gökhan Kerci'nin ailesinden bir bireyin hastanenin yakınında eczanesi bulunduğu gerekçesiyle 2007 yılında Sağlık Bakanlığı müfettişlerinin hastanede başhekim yardımcılığı görevini sürdürmesini uygun görmediğini, Kerci'nin mahkeme kararıyla görevine döndüğünü söyledi.
Sağlık Bakanlığı Hastane Enfeksiyonları Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Öztürk, konuyla ilgili incelemelerin sürdüğünü, yeni bir gelişme oldukça basınla konunun paylaşılacağını sözlerine ekledi.
