HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, 2011 de yapılacak genel seçimlerde milletin önüne yeni anayasa için de sandık konulmasını istedi.
Kurtulmuş, "Şimdi Adana'dan sayın başbakana sesleniyorum. Evet Anayasa'yı millet yapacak. Şimdi Haziran 2011 seçimlerinde milletin önüne iki sandık birden koyun. Birisinde milletvekili seçimi için vatandaş oy kullansın, diğerinde de anayasa meclisi seçimi için oyunu atsın." dedi.
Kurtulmuş, iki günlük Adana programı çerçevesinde Mavi Sürmeli Oteli'nde partililer ve sivil toplum kuruluşları ile bir araya geldi. Anayasa tartışmaları ülkede devam ederken bu konuda bir dosya hazırladıklarını belirten Kurtulmuş, 3 Kasım 2008'de halkın çoğunluğunun katıldığı bir anayasa izin 'Anayasa Meclisinin' oluşması fikrini gündeme getirdiğini kaydetti. 25 Mart 2010 da bu fikirlerini hükümete takdim ettiğini dile getiren Kurtulmuş, "Biz Anayasa Meclisi görüşümüzü defaten söylerken, bir işadamı derneği toplantısında Başbakan Erdoğan bizim konuşmamızı dinledikten sonra 'Olur mu öyle şey, Numan Bey kardeşim bu iş böyle olmaz. Parlamento yapacak' demişti. Ancak sevinerek görüyorum ki; dünkü gazetelere intikal etti, başbakan 'Anayasayı anayasacılar değil, millet yapacaktır' diyerek bizim tezimize bir iki sene sonra gelmiştir. Ancak Üsküdar'da sabah değil, akşam oldu." diye konuştu.
Anayasa değişikliğinde Türkiye'nin iki senesinin kayıp edildiğini savunan Kurtulmuş, "Birkaç maddede rötuş yaparak, onu da siyasi kamplaşmaya konu yaparak yüzde 70'lerin üstünde çıkması mümkün olan bir oyu yüzde 58 seviyesinde aldınız. Ve köklü bir anayasa reformu yapmadınız. Şimdi Adana'dan sayın başbakana sesleniyorum. Evet Anayasayı millet yapacak. Şimdi Haziran 2011 seçimlerinde milletin önüne iki sandık birden koyun. Birisinde milletvekili seçimi için vatandaş oy kullansın, diğerinde de anayasa meclisi seçimi için oyunu atsın. Millet doğrudan doğruya kendisi seçtiği anayasa temsilcileri vasıtasıyla bu anayasasını yapsın." açıklamasını yaptı.
ANAYASAYI BURHAN KUZU YADA BİR BAŞKASI YAPMASIN
Türkiye siyasetinin anayasa ifadesini temcit pilavı gibi kullandığını anlatan HAS Parti Genel Başkanı Kurtulmuş, sadece çok partili dönemde değil, Tanzimat'tan buyana bu tartışmanın yapıldığına işaret etti. Anayasaların bugüne kadar kapalı kapılar ardında ya bir takım elitler tarafından veya askerin namlusunun üzerinden hazırlandığını aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Tanzimat döneminde de, 1961'de de, 1982 Anayasası'nda da durum böyleydi. Yada Avrupa Birliği istiyor diye anayasa değişikliklerini yaparız. Yeter artık. Bu millet siyasi olgunluğu dolayısı ile anayasanı kendisi yapacak noktadadır. Bunun yolu da Burhan Kuzu'nun yada bir başkasının anayasa hazırlaması değil, doğrudan doğruya milletin seçtiği anayasa meclisinin yapmasıdır. Bu millet her zaman her zaman önünü açacak kararlara imza attı. Böyle bakarsanız şimdiye kadar kapsamlı bir anayasa değişikliğinin yapılması şart. Ancak çok büyük oylarla işbaşına gelen hükümet aslında bu desteğini ağırlıklı olarak yeni bir anayasa talebi için almıştır. Ardında 12 Eylül 2010 da ise millet ne olursa olsun bu anayasa değişikliğine destek verdi. Bizde yetmez ama 'evet' dedik."
TÜRKİYE'NİN YENİ ANAYASAL TALEBİ TACA ATILAMAZ
Türkiye'nin yeni bir anayasal talebinin taca atılamayacağının altını çizen Kurtulmuş, bu konuda zaman kaybettirilmemesini istedi. Kurtulmuş, "Ancak görüyoruz ki 12 Eylül referandumunun hemen arkasında başbakan yaptığı konuşmada, "Burhan Hoca sen bir anayasa hazırlığı yap' dediğini hepimiz gördük. Tam da sorun burada. Hiç kimse bu anayasayı hazırlamayacaktır. Herkes hazırlıklarını yapacak, millet kararını verecektir. Ne yazık ki millet 'yeni bir anayasa' demesine rağmen bu değişiklik 2011 seçimleri sonrasına tehir edilmiştir. Buda yine futbol terimiyle söylemek gerekirse topu taca atmak değil, tribüne atmaktır. Türkiye acil bir anayasal sürecine girmelidir. Bu konudaki tüm hazırlıklarımızı ülke kamuoyuna takdim ettik, etmeye devam ediyoruz. Söylediğimiz her şeyi 'söz uçar yazı kalır' mantığı ile yazılı hale getirdik. Her söylediğimizi yazılı metinler halinde gündeme getiriyoruz. Türkiye hiçbir zaman bizden boş bir laf duymayacaktır." şeklinde konuştu.