Et Balık Kurumu Genel Müdürü Bekir Ulubaş, Türkiye’nin yaşadığı et krizinin geçmişten gelen önemli sebepleri olduğunu ifade ederken, et krizinin 3 sene içerisinde çözülebileceğini söyledi.

Ulubaş, yaptığı açıklamada Türkiye"nin yaşadığı et krizinin geçmişten gelen önemli sebepleri olduğunu ifade ederek, hayvancılık konusunda yetişmiş bilgi sahibi insanların değişik sebepler öne sürdüğünü dile getirdi. Herkesin kendisine göre bir doğrusu olduğunu belirten Ulubaş, "Ama üç konuda bütün otoriterlerin görüş birliği var. Bunlar; Terör, EBK"nın 90"lı yıllarda özelleştirilmeye alınması ve süt fiyatlarının düşmesiyle süt işletmelerindeki hayvan sayısının azalması. Terör nedeniyle yaylalar yasaklı hale gelince koyun sürüleri büyük şehirlerin çevresinde beslenemedi, pazara sürüldü. Eski parayla çifti 150 milyona kadar düştü. Orta Anadolu"da ki, Batı Anadolu"da ki, Trakya"da ki koyun yetiştiricileri de bundan etkilendi. Koyunculuğu bıraktı. Koyun varlığımız 40 milyonlardan, 20 milyona düştü. Haliyle koyundan elde edilen 200-250 bin ton et açığı oldu. EBK"nın 28 işletmesi özelleştirildi besici sürekli garanti düzenli pazarını kaybetti ahırların doluluk oranı yüzde 100"lerden yüzde 20"lere düştü. Süt ineği sayısı azalınca erkek besi danası üretimi azaldı. Fiyatları yükseldi. Bu krizin en önemli üç nedeni bunlardır" dedi.
-KRİZ NE ZAMAN ATLATILIR?-

Et krizinin 3 sene içerisinde çözülebilecek bir problem olduğunu belirten EBK Genel Müdürü Bekir Ulubaş, şöyle devam etti:

"Elbette bu iş patlayan araba lastiğini değiştirmeye benzemez. Bir dişi hayvan 14 aylıkken döllenir. 9 ay gebelik süresi var. Yavrunun besiye alınması için 8-10 ay geçmesi lazım bu süreç içerisinde planlı düzenli hareketle ben üç sene içerisinde bu sorunun çözüleceği kanaatindeyim. Et ve Balık Kurumu sürekli güvenli düzenli pazar olsun diye kurulmuştur. Bu görevi en iyi şekilde yerine getirmektedir. Besiciden gelen bir baş hayvanı, bin baş hayvanı geri çevirmemekte, alıp parasını peşin ödemektedir. Kar gütmeden aldığı bu eti tüketiciyle en hijyenik ortamda buluşturmaktadır. Destekleme ve hayvancılık politikalarını belirlemeyle ilgili Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ilgili Genel Müdürlükleri harıl harıl çalışmaktalar. Besiciye sıfır faizli kredi sağladılar. Besicinin lehine üretime yönelik çalışmalar, planlamalar devam ediyor. Sonucu kısa zamanda ülke hayvancılığı lehine yansıyacak diye düşünüyorum."

Et balık kurumunun 1990 yılına kadar 35 işletmeye sahipken bugün 8 işletmesi olduğunu belirten Bekir ulubaş, "Şu an 660 tane işçi çalıştırmakta, 4 bin işçinin çalıştığı 35 işletmenin olduğu dönemde bile 6 ayda 130 bin baş hayvan kesmemiş, 2010 yılında 6 ayda 130 bin baş hayvanı hem ithal etti, hem kesti, hem de tüketiciyle buluşturdu. Bu sayede maliyeti çok aşağı seviyelere çekti. 4 bin kişinin çalıştığı dönemde bir kişi bir yılda 3 ton et üretirken, 2010 yılında 1 kişi 80 ton et üretti. Hizmet alımına gitti. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan yetki almış kesimhanelerde faydalandı. 28 noktada kesim gerçekleştirdi. Bu sayede 35 işletmesi olduğu dönemdeki kadar et üretimi sağladı. Bu kurum aldığı bu önlemlerle geçmişte 1 kilogram ete düşen 5,4 TL işletme masrafını, 1,4 TL"ye düşürdü. Bu bir başarıdır" dedi.

-ÜRÜNLERİMİZDE KAR ÇOK AZ-

EBK'nın kar amacı taşımadığının altını çizen Bekir Ulubaş, kurumun besiciye sürekli, garanti, düzenli pazar olsun, amme hizmeti yapsın diye kurulduğunu ifade etti. 2010 yılında küçük ve büyük baş toplam 168 bin 425 hayvan kestiklerini dile getiren Ulubaş, şöyle dedi:

"39 bin 570 ton et ürettik ürettiğimiz 6 ton beyaz etle birlikte 45.600 Ton kırmızı ve beyaz eti tüketici lehine çok az kar koyarak sattık. 16 TL"ye Kıyma, 18 TL"ye Kuşbaşı satıyoruz. Karkasın kilogramını 12 TL"ye satıyoruz. Birileri Et Balık Kurumu bu fiyata satamaz devletin imkanını kullanıyor diyor. Asla devlet imkanı bu fiyatın içerisinde yoktur. Genel Müdürün maaşı, amortisman, kasabın maaşı da dahil. Sattığımız 16 TL"lik kıymadan yüz de 10 kar ediyoruz. Bu kârı da işletme ve işçilik masrafını düşürerek sağladık. Teknolojiyi yenileyerek sağladık. EBK 2009 yılında 45 Milyon zarar ederken, 2010 yılında bu zararı 10 Milyon"un altına düşürmüştür. 2011 yılında zarar söz konusu olmayacaktır. Ürettiği bu 45 Bin Ton eti 1 TL daha kar koyarak satmış olsaydı bugün 45 Milyon Kara geçmiş olacaktı bunu düşünmedi. Tüketicinin ve üreticinin yanında oldu. Olamaya da devam edecek."

2010 yılında ithal edilen 131 bin 397 canlı kasaplık sığırın haricinde Türkiye içinde 37 bin büyük ve küçük başı besiciden aldıklarını belirten Ulubaş, "Alınan hayvanların parasını peşin ödedik. Ayrıca 3 Milyon kanatlı hayvan alımı ülkemizden gerçekleştirdik. Arzumuz en kısa zamanda kendi besicimiz yeteri kadar üretsin, kendi besicimizden aldığımız hayvanları keselim. Tüketicimizde bu etleri yesin" şeklinde konuştu.

-TÜKETİCİ ET ÜRÜNÜ ALIRKEN NEYE DİKKAT ETMELİ?-

EBK Genel Müdürü Ulubaş tüketicinin dikkatli olması gerektiğini belirterek, "Ülkemizde yoğun teknoloji kullanarak et ve et ürünü üreten dünya standartlarında firmalar var onların ürünlerini alsınlar. Bugün karkas etin kilosu 12 TL, 8 TL"ye sucuk satılıyor düşük fiyat diye bundan almasınlar. Şüphelendikleri ürünleri Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ALO 174 gıda hattına bildirsinler. İthal et karkas olarak Kilogramı 10-;11 TL"ye ülkemize girmektedir. İthal etin Kıymasını 16-17 TL üzerinde satanları uyarsınlar. Vatandaşlık haklarını kullansınlar. Sivil toplum örgütlerinin gönüllü deneticiliğini yapsınlar. Katkılı olduğuna şüphelendikleri hiçbir et ürününü almasınlar" diye konuştu.