uveyt gezisinin ardından Katar'a geçerken uçakta beraberindeki gazetecilere değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, 2010'da ülkemizdeki otomobil üretim rekorunu hatırlattı, yerli otomobil müjdesi verdi.
Erhan Başyurt'un köşesi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, otomobil üretim rekorunun ardından yeni hedefin yüzde yüz yerli otomobil olduğunu açıkladı. Kuveyt'ten Katar'a giderken uçakta gazetecilere seyahatinin ilk durağı hakkında değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, görüşmelerin ağırlıklı boyutunun ekonomik olduğunu, dayanışma noktasında siyasi boyutunun da olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Müşterek adım atma cesaretini gösterebilmeliyiz" diye konuştu.
Biz bize yeteriz
İslam dünyasının ekonomideki ağırlığının yüzde 30'u bulduğunu ifade eden Erdoğan, "Türkiye olarak müteahhitlik alanında onlara aktaracağımız çok şey var. Onların da bize aktaracakları var. İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) olarak üreteceklerimizle biz bize yeteriz" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin teknolojide çok güçlü yanları bulunduğunu belirten Başbakan, otomotiv alanında kırılan rekoru hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Satışımız 2009'da 557 bindi, 2010'da 761 bin oldu. Otomotiv firmaları artık kendi markalarını üretmek istiyor. Biz de teşvik ediyoruz. Elimizden geleni yapacağız yüzde yüz yerli otomotiv için..." Başbakan Erdoğan, "Özgüven eksikliği, bizde de var, bunlarda da var. Yeni jenerasyonda farklı olacak inanıyorum" dedi.
Engelleri tek tek aşacağız
Uçak sanayinde de benzer bir ilerlemenin sağlandığını kaydeden Erdoğan, Türkiye'nin kuruluşunun 100. yıl dönümüne uçak, helikopter ve insansız hava aracı üreteceğini de vurgulayarak "Buralar (İslam Dünyası) bizden bunları bekliyor" dedi. İşadamlarımızın burada tanıştıkları işadamlarıyla teması kesmeyeceğini anlatan Erdoğan, hükümetin de takipçi olacağını belirterek, "10-15 kişilik bir özel görev ekibi kurarak, bütün engelleri tek tek kaldıracağız" diye konuştu.
Vizelerin kaldırılmasını ve Ortadoğu ülkeleriyle yaptıkları işbirliklerini Avrupa Birliği'ne (AB) alternatif olarak görmediğini vurgulan Erdoğan, "Mısır'ın geçmişte Arap dünyasında oynadığı gibi bir rol mü oynuyorsunuz" şeklindeki soruyu da şöyle cevapladı:
"Hiç öyle bir derdim yok. Yavuz'un söylediği gibi 'Biz Harem-i Şerif'in efendisi değil, hizmetkarıyız: Zaten, oraya insanı millet getirir. Ülke getirir öyle konuma insanları."
"Dış politikamızı biz belirleriz"
Kuveyt'teki Türk- Arap İlişkileri Konferansına "Dış politikamızı kimse belirleyemez" sözleri ile başlayan Erdoğan, "Araplar' la olan kardeşliğimiz devam edecek işbirliğimizi sürdüreceğiz" dedi.
Başbakan Erdoğan, Kuveyt'teki temasları kapsamında Sheraton Otel'de düzenlenen Türk-Arap İlişkileri Konferansı'nda bir konuşma yaptı. Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, "eksen kayması" tartışmalarına sert çıktı. Son 8 yılda bu sinsi propagandayı çok daha açık gördüklerini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Biz, Bağdat, Kabil, Gazze, Kudüs, Filistin dediğimiz için birileri tarafından kıyasıya eleştiriliyoruz. Aynı kişilerin, aynı tarafların söz konusu AB olduğunda da bu sefer 'Türkiye'nin AB'de ne işi var' diyerek zihinleri bulandırdığına da şahit oluyoruz. Hiç kimse kusura bakmasın dış politikamızı o birileri belirlemeyecek, biz belirleyeceğiz. Dış politikada rotayı biz kendimiz çizeriz. Dış politikada kendi gündemimizi biz kendimiz yaparız. Araplar bizim kardeşimizdir. Biz de onların kardeşiyiz. Kuveyt bizim kardeşimizdir. Kim ne derse desin, biz Arap kardeşlerimizle dostluğumuzu kardeşliğimizi ve işbirliğimizi büyütmeye devam edeceğiz."
Bölgede kan istemiyoruz
Kuveyt işgal edildiğinde, bunun acısını tüm Türkiye'nin yüreğinde hissettiğini belirten Erdoğan, "Biz artık bölgede acı, terör, kan ve gözyaşı görmek istemiyoruz" ifadesini kullandı. Konuşmasında Filistin sorununa da değinen Erdoğan, dayanışma içinde olunursa bölgedeki her sorunun aşı-laşacağına işaret ederek şöyle devam etti:
"İnanın, dayanışmayla işbirliği ile Filistin sorunun aşarız. Irak'taki, Afganistan'daki acılara son verebiliriz. Bizim başka birlerine müracaat etmemize gerek yok. Ama önce kendi birliğimizi, beraberliğimizi sağlamamız lazım. Lübnan'da istikrarı daha güçlü hale getirebilir, Mısır'da, Türkiye'deki gibi terör olaylarının önüne geçebiliriz. Dayanışma paylaşma işbirliği ile bölgemizdeki yoksuluğu geride bırakabilir, ülkelerimizi daha fazla refaha ulaştırabiliriz."
KUVEYT'TEN VİZE MÜJDESİ
Başbakan Erdoğan, Kuveyt Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlen İş Forumu Toplantısında yaptığı konuşmada, kendisine ve heyetine gösterilen ev sahipliğinden dolay Kuveytli muhataplarına teşekkür etti. "120 milyar dolarlık bir yatırım hedefi olan Kuveyt'in bu yatırımı içinde 'Türkiye'nin aktörleri, Kuveytli işadamlarıyla el ele omuz omuza işler görebilir' diye inanıyorum ve öyle görüyorum" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Küresel krizin etkilerini dünyada azalmasıyla birlikte Türkiye'nin çekebileceği doğrudan yatırımların yükselmeye başladığını görüyoruz. Kuveytli yatırımcılara fazla sayıda yatırımla ülkemizde görmek isteriz. Ben de kendi yatırımcılarımızı Kuveyt'te görmek istiyorum."
Sorunları çözmeye hazırız
Kuyevt'te görüştüğü muhataplarıyla vize konusunu konuştuklarını belirten Erdoğan "İnşallah biz zaten vize noktasında sınırda vizeyi Kuveytli tüm vatandaşlara veriyoruz ama dün (önceki gün) bir mutabakat sağladık. Öyle zannediyorum ki onun imzalarını da en kısa zamanda atarız. Şimdi gerek Kuveyt sınırında, gerek Türkiye sınırında karşılıklı olarak halklar inşallah vize almadan geçebilecekler. Dolayısıyla sınırda bu işler görülecek. Böylece gidiş gelişler hızlanmış olacak. Halklarımızın kaynaşması daha iyi konuma gelmiş olacak. Kardeşliğimizin gereği de bu. Bunlar bu şekilde devam ederken vizelere takılıp kalırsak vay halimize. Türkiye Yatırım Destek Ajansımız, şahsıma bağlıdır. Herhangi bir engel bu noktada tanımıyoruz. Her türlü sorunu çözmeye hazırız."
KATARLI MEVKİDAŞI AĞIRLADI
Başbakan Erdoğan, Kuveyt'in ardından gittiği Katar'da resmi törenle karşılandı. Ziyaretinin ilk gününde Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad Bin Casim Bin Cabir El Tani ile gürüşen Erdoğan, ardından ev sahibi başbakanın onuruna verdiği yemeğe katıldı.
BUGÜN