YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ''Türk yüksek öğretimindeki en ciddi sorunlarımızdan bir tanesi, öğretim üyelerinin yurt sathında dağılışındaki düzensizliktir'' dedi.

Özcan, ''Kardeş Üniversite Projesi'' kapsamında Kafkas Üniversitesinde düzenlenen toplantıda, öğretim üyelerinin ülke genelindeki dağılımıyla ilgili değerlendirmede bulundu.
Öğretim üyelerinin dağılımında bir takım sorunların bulunduğunu ifade eden Özcan, şunları kaydetti:

''Türk yüksek öğretimindeki en ciddi sorunlarımızdan bir tanesi, öğretim üyelerinin yurt sathında dağılışındaki düzensizliktir. Toplam öğretim üyelerinin yüzde 47.6'sı maalesef üç büyük şehirde görev yapmaktadır. Geri kalan kısmı da bütün Anadolu'da görev yapmak durumundadır. Tabii, oldukça düzgün olmayan, istenmeyen türden bir dağılımdır. Gönül isterdi ki Anadolu'muzun, Doğu Anadolu'muzun, Güneydoğu Anadolu'muzun ve Orta Anadolu'daki bütün üniversitelerimizin büyük şehirlerde olduğu gibi yeteri kadar öğretim üyesi olsun ve öğretim üyesi hareketliliği de böyle bir dengeyi canlı tutsun. Maalesef bu olmadı.''

Söz konusu durumu düzeltmek için bir dizi çalışmalarda bulunduklarını bildiren Özcan, şöyle devam etti:

''YÖK olarak bu durumu tamir etmek için 1,5 sene önce 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'ndaki 41. maddeyi kullanmak istedik. 41. madde özü itibariyle öğretim üyesi fazla olan üniversitelerde ihtiyaç duyulduğu durumlarda öğretim üyesi az olan üniversitelere görevlendirmeyi içermektedir. Bu teşebbüsümüz, maalesef yargı tarafından durduruldu. Yürütmeyi durdurma kararı verildi. Nedeni de 41. maddedeki öğretim üyesi görevlendirmelerinin öğretim üyesi iradesinin dışında yapılmış olmasıydı. Ama zaten 41. maddenin ruhu tam bunun içindi. Madde, 'İhtiyaç duyulan hallerde öğretim üyesi fazla olan üniversitelerden az olan üniversitelere görevlendirme yapılır' diyor. Biz de zaten bunu kullanmak istedik, ama yargıyla böyle bir yanlış yorumlama sonucunda bu politikayı ileriye götüremedik.''

-''KARDEŞ ÜNİVERSİTE PROJESİ''-

''Bu konular o zaman gündemdeyken rektörlerden özellikle çok faydalı görülen bazı güzel tavsiyeler geldi'' diyen Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu tavsiyelerden bir tanesi 'Neden bu durumu bize bırakmıyorsunuz? Biz kendi aramızda yapacağımız anlaşmalar ve işbirlikleriyle Türkiye'deki bu bozuk olan öğretim üyesi dağılımını dengeye getiririz' dediler. Nasıl olacağını sorduğumuzda; 'Kardeş üniversite yaklaşımını niye kullanmıyorsunuz? Kardeş üniversite, rektörlerinin kendi aralarında yapacağı öğretim üyesi değişikliği, ortak programların yürütülmesi gibi bizim konularımızdaki işbirliklerini kapsar ve biz bunları kendi başımıza götürebiliriz' dediler. O zaman bize çok olumlu geldi. Çok pozitif bir düşünce gibi geldi. Epey bir düşündükten sonra bu günlerde bu yaklaşımı hayata geçirmek istedik.''

Toplantıda ''Kardeş Üniversite Projesi''nin tartışılmasının amaçlandığına dikkati çeken Özcan, ''Burada olmamızın nedeni, kardeş üniversite yaklaşımını kendi aramızda tartışmak, ondan sonra da elde edeceğimiz sonuçlara göre bu yaklaşımı hayata geçirmektir. Bu yaklaşım başarılı olduğu takdirde ümit ediyoruz ki; artık Türkiye'de gözlediğimiz öğretim üyeleri arasındaki bozuk dağılımı bir ölçüde telafi edip daha olumlu bir dağılıma, daha eşit bir dağılıma kavuşacağız'' diye konuştu.

Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.

Bu arada toplantıya Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden 26 üniversite rektörünün katıldığı bildirildi.