Cumhurbaşkanı Gül, resmi ziyarette bulunduğu Yemen'de, Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Saleh tarafından onuruna verilen akşam yemeğinde Yemen'in Türk milliti için Yemen'in anlamını anlattı, benzerliklere dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin, Yemen'in güvenlik ve istikrarına, siyasi birliğine ve toprak bütünlüğüne geçmişte olduğu gibi bugün de büyük önem verdiğini belirterek, ''Terörizmin en acımasız şekilleriyle mücadele etmiş ve on binlerce vatandaşını teröre kurban vermiş bir ülke olarak Türkiye, Yemen'in karşı karşıya bulunduğu durumu iyi anlamaktadır. Bu çerçevede, maruz kaldığı tehditlere ve saldırılara karşı Yemenli kardeşleriyle dayanışmasını ve iş birliğini önümüzdeki dönemde de sürdürecektir'' dedi.
Gül, resmi ziyarette bulunduğu Yemen'de, Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Saleh tarafından onuruna verilen akşam yemeğinde yaptığı konuşmada, Türk milletinin kalbinde müstesna bir yeri bulunan Yemen'i ziyaret eden ilk Türkiye Cumhurbaşkanı olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Köklü tarihi ve kültürel bağlara sahip olunan Yemen ile Türkiye'nin ilişkilerinin ayrıcalıklı olduğunu kaydeden Gül, iki halkın 400 yıllık ortak tarihlerinde aynı kaderi paylaştığını, sevinci ve kederi birlikte yaşadığını, ilişkilerde her zaman karşılıklı sevgi ve muhabbetin hakim olduğunu, aradaki coğrafi mesafeye ve Soğuk Savaş yıllarının engel ve zorluklarına rağmen, dostluk ve kardeşlik bağlarının daim kaldığını vurguladı.
Gül, ''Bu vesileyle, geçmişte Yemen'de şehit düşen Türk askerlerinin aziz hatıralarını yad etmek için Sanaa'da inşa edilen ve açılışını yarın birlikte yapacağımız Türk Şehitliği Anıtı'na verdikleri değerli destek için başta Cumhurbaşkanı Sayın Saleh olmak üzere, Yemenli kardeşlerimize gönülden teşekkür ediyorum. Bu anıtın Türkiye ile Yemen arasında mevcut sarsılmaz dostluğun en anlamlı nişanesi olacağına inanıyorum'' diye konuştu.
Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra bölgesel ve küresel ölçekte yeni fırsatların yanı sıra, risk ve tehditler de ortaya çıktığına dikkati çeken Gül, ''Türkiye bakımından en önemli fırsatlardan biri, köklü tarihi, sosyal ve kültürel bağlara sahip olduğumuz bölge ülkeleri ile ilişkilerimizi yapay engellerden kurtarıp kendi doğal mecrasına yöneltme imkanı olmuştur'' dedi.
Bu çerçevede, bölgedeki diğer dost ve kardeş ülkelerle olduğu gibi, Yemen ile de ilişkileri tüm alanlarda geliştirmek istediklerini dile getiren Gül, ''Bugün yaptığımız görüşmeleri ve akdettiğimiz belgeleri, bizleri bu hedefe yaklaştıran adımlar olarak değerlendiriyoruz. Görüşmelerimizde teyit ettiğimiz, ilişkilerimizin güçlendirilmesine yönelik karşılıklı irademizin, gelecekte ülkelerimize yeni ufuklar açacağına olan inancım tamdır'' ifadelerini kullandı.
Türk ve Yemen özel sektörlerinin bu vizyonumuzun hayata geçirilmesinde temel rol oynayacağını belirten Gül, bu bağlamda, yarın iki ülkenin seçkin iş adamlarının katılımıyla yapılacak iş forumu toplantısına özel önem atfettiğini ve bu çerçevede, iş çevrelerinin girişimlerinin cesaretlendirilmesi gerektiğine inandığını bildirdi.
-''KATKIDA BULUNMAYI SÜRDÜRECEĞİZ''-
Abdullah Gül, Yemen'de Cumhurbaşkanı Saleh'in dirayetli liderliğinde yürütülen kalkınma hamlelerini ve reform çabalarını takdirle izlediklerini ve desteklediklerini belirterek, şunları kaydetti:
''Türkiye olarak, gerek devlet kurumlarımız, gerek özel sektörümüz ve sivil toplum kuruluşlarımızla dost ve kardeş Yemen'in kalkınmasına ve istikrarına katkıda bulunmayı sürdüreceğiz. Hem ikili düzeyde, hem uluslararası toplumla birlikte Yemen'in Dostları Grubu çerçevesinde Yemen'e yönelik yardımlarımızı önümüzdeki dönemde arttıracağız.
Bu bağlamda, tefrişini tamamladığımız Türk-Yemen Endüstri Meslek Lisesinden sonra, Hudeyde'de Organize Sanayi Bölgesi oluşturulması gibi projeleri gerçekleştireceğiz. Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı'nın (TİKA) Yemen'e yönelik faaliyetlerini yoğunlaştıracak, başta sağlık ve eğitim olmak üzere, Yemen halkının ihtiyaçlarının karşılanması doğrultusundaki çalışmalarımıza devam edeceğiz.''
Cumhurbaşkanı Gül, iki ülkenin uluslararası politika bakımından ortak bir vizyona sahip olduklarını ifade ederek, ''Ülkelerimizin küresel ve bölgesel meselelere yönelik yaklaşımları örtüşmektedir. Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde memnuniyetle teyit ettiğimiz üzere, her iki ülke bölgesel ve küresel ölçekte barış, güvenlik, istikrar ve refahın hakim kılınması için gayret sarf etmektedir'' diye konuştu.
Gül, şöyle devam etti:
''Türkiye, Yemen'in güvenlik ve istikrarına, siyasi birliğine ve toprak bütünlüğüne geçmişte olduğu gibi bugün de büyük önem vermektedir. Terörizmin en acımasız şekilleriyle mücadele etmiş ve on binlerce vatandaşını teröre kurban vermiş bir ülke olarak Türkiye, Yemen'in karşı karşıya bulunduğu durumu iyi anlamaktadır. Bu çerçevede, maruz kaldığı tehditlere ve saldırılara karşı Yemenli kardeşleriyle dayanışmasını ve iş birliğini önümüzdeki dönemde de sürdürecektir.''
Yemen'e gerçekleştirdiği ziyaretin, ilişkileri güçlendirmeye yönelik ortak gayretlere yeni bir ivme kazandıracağına ve iş birliğinin her alanda daha da geliştirilmesine katkı sağlayacağına inancının tam olduğunu bildiren Gül, ''Bu anlayışla, şahsıma ve beraberimdeki heyet üyelerine gösterilen sıcak misafirperverlik için tekrar teşekkür ediyor, zat-ı devletlerinin sağlık ve mutluluğu ile dost ve kardeş Yemen halkının esenlik ve refahı için en iyi dileklerimi yineliyorum'' dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yemen'in terörle mücadele eden bir ülke olduğunu belirterek, ''Bu açıdan Yemen'in terörle mücadelesine Türkiye çok destek veriyor. Bütün Arap Yarımadasının istikrarı, Afrika'nın istikrarı ve deniz yollarının selameti için bu ülkenin güvenlik içerisinde olması çok önemli'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, resmi ziyarette bulunduğu Yemen'de düzenlediği basınla sohbet toplantısında, Türkiye Cumhuriyetinden Yemen'e yapılan ilk cumhurbaşkanı düzeyindeki ziyareti gerçekleştirdiğini ve ziyaretin bu yönüyle tarihi bir anlamının bulunduğunu söyledi.
Osmanlı'nın son döneminde Yemen'de çok büyük hatıraların olduğunu ifade eden Gül, ''Türkiye, Yemen'in siyasi birliğine, istikrarına çok önem veriyor. Bildiğiniz gibi Yemen de terörle mücadele eden bir ülke. Bu açıdan Yemen'in terörle mücadelesine de Türkiye çok destek veriyor. Bütün Arap Yarımadasının istikrarı, Afrika'nın istikrarı ve deniz yollarının selameti için bu ülkenin güvenlik içerisinde olması çok önemli'' diye konuştu.
Bu siyasi konuları heyetler arası görüşmelerde ele aldıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Gül, yatırımlar için de Yemen'de uygun bir ortamın bulunduğunu vurgulayarak, ''Türklere karşı inanılmaz bir muhabbet söz konusu. Birçok şirketimiz büyük devlet ihalelerine teklif vermiş vaziyetteler. Ticaret hacmimiz yarım milyar dolara yaklaşmış, ama tamamı Türkiye'nin buraya ihracatı şeklinde cereyan ediyor'' dedi.
Sağlık konusunda da çok önemli bir işbirliğinin bulunduğunu kaydeden Gül, Türkiye ile Yemen arasında vizelerin kaldırılacağının bugün duyurulduğunu anımsattı.
Yemen'in ekonomik yönden kalkınmasına da Türkiye'nin büyük katkılarının olacağını aktaran Gül, Yemen'de organize sanayi bölgesi kurulacağını ifade etti.
-''GEZİNİN BANA EN ÇOK ETKİ EDEN YANI''...-
Cumhurbaşkanı Gül, Sanaa'da bir Türk şehitliğinin açılması konusuna da büyük önem verdiklerini, dünyanın pek çok ülkesinde Türk şehitliği olmasına rağmen Yemen'de bulunmamasının büyük bir noksanlık olduğunu söyledi. Gül, 2008 yılında Yemen Cumhurbaşkanının ziyareti sırasında bu şehitliğin açılması için talepte bulunulduğunu, bu şehitliğin yarın açılmasıyla Türkiye-Yemen ilişkilerinde yeni bir sayfa açılacağını, bütün şehitlerin ruhunun da şad edileceğini belirtti.
''Bu gezinin bana en çok etki eden yanı Türk şehitliği olacak. Birçok rakamlar vardır. Ama şu bir gerçek ki burada 50 binin üzerinde Türk şehidi var'' diyen Gül, Yemen'in çetin bir coğrafyasının ve zorlu iklim şartlarının bulunduğunu ifade etti. Gül, Türkiye'den birçok ailenin Yemen'de şimdi uzaklaşmış yakınlarının, atalarının bulunduğunu, Yemen ile tarihi bağların çok güçlü olduğunu kaydetti.
-''HEP TARİHİN GETİRDİĞİ PROBLEMLER''-
Yemen'in siyasi açıdan da zorlu bir süreç yaşadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ülkenin yaşadığı bu süreçte birlik ve beraberliğini korumasının çok önemli olduğunu vurguladı. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Burada hep kendilerine söylediğimiz şey şu, Yemen'in birliği, beraberliği, bunu korumak çok önemli. Bunu koruyabilmek için mevcut birçok problemler var. Bunlar hep tarihin getirdiği problemler. Bunlar zorla halledilmiyor. Bunları konuşarak, bunları kendi içine alarak halledebilirsiniz diye bu konuda hem başbaşa, hem de heyetler içinde konuştuk. Burada kendi açılarından reformlar yapıyorlar. Çok partili bir sistem var burada, Araplar arasında çok partili sistem, cumhuriyet olarak, başka yok. Dolayısıyla bunda da başarılı olmaları gerekir.''
İstanbul'da bu yaz en az gelişmiş ülkeler zirvesi düzenleneceğini belirten Gül, Dışişleri Bakanlığının Birleşmiş Milletler ile birlikte yoğun bir şekilde bu zirve için hazırlık yaptığını ifade etti.
Gül, Yemen'in enerji, petrol, gaz, balıkçılık, madenler gibi bazı kaynaklarının da olduğunu, Türk şirketlerinin bu kaynaklarla ilgili Yemen'de yatırım olanaklarının bulunduğunu ifade etti.
Yemen'in tarihine ilişkin de bilgi veren Cumhurbaşkanı Gül, ülkenin aynı zamanda stratejik bir güzergah olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, bugün onuruna verilen akşam yemeğinde ''Tuna Nehri Akmam Diyor'' adlı şarkının söylendiğini, bunun da iki ülke arasındaki yakınlığın bir göstergesi olduğunu söyledi.
Bir zamanlar sadece kendi meseleleriyle uğraşan, kendi meseleleri dışında başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen bir ülke olan Türkiye'nin artık dünyanın pek çok ülkesinin sorunlarına eğildiğini söyleyen Gül, şöyle devam etti:
''Türkiye şimdi sadece siyasi amaçlarla değil onun da ötesinde insanlık adına da karşılık beklemeden de insanların meseleleriyle ilgileniyor, insanların problemlerine katkı sağlamaya çalışıyor. İnsanlık açısından, sadece insanlık, karşılıksız bunları yapıyor. Bu konuda çok övündüğümüz bir noktaya da geldik'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, ''Muhteşem Yüzyıl'' adlı televizyon dizisiyle ilgili soru üzerine de televizyon dizileri izlemediğini ve söz konusu diziyi de takip etmediğini belirtti.
Gül, Türkiye gibi zengin bir tarihe sahip bir ülkede popüler tarihin son dönemlerde sıkça gündeme geldiğini, bunun da olumlu bir gelişme olduğunu kaydetti.
Toplantıda Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile bazı akademisyenler de yer aldı.
