Onlar neden dağa çıktılar?   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 01-10-2011 (16:58)   Son Mesaj: 01-10-2011 (16:58)    Cevap: 0    Gösterim: 584  

    01-10-2011

    Onlar neden dağa çıktılar?

    Onlar neden dağa çıktılar?


    Bir belediye çalışanının itiraflarıyla ortaya çıkan toplu mezarlar, o dönem ağabeyini, kardeşini, oğlunu kaybetmiş aileleri harekete geçirirken, Bitlis İHD'ye gelen henüz kazılmamış toplu mezarlardaki kemiklerin kaçırılacağı ihbarı ortalığı karıştırdı.

    Zeynep Kuray'ın haberi

    Bitlis Mutki ilçesinde yapılan ilk kazılarda 12 cesedin kemiklerinin çıkmasının ardından, Ali Can Kızılkaya ve Cevdet Çalgan"ın cenazelerinin de bulunduğu tahmin edilen toplu mezarın ortaya çıkartılması için Mutki İlçe Jandarma komutanlığının bahçesinde kazı yapılması bekleniyor. Biri 1994"te infaz edilerek diğeri ise 1996"da çatışmada öldürülen gençlerin şimdi de kaybedilme tehlikesiyle karşı karşıya olan cesetlerini senelerdir arayan Kızılkaya ve Çalgan aileleriyle konuştuk.
    Henüz 20"li yaşlarındaydılar, halklarına uygulanan inkar ve imha politikasına tanık olduklarında... Her gün askerlerce ve sivil polislerce evlerin kapıları kırılıyor, binlerce insan gözleri kapatılarak ve sürüklenerek bir daha dönmemek üzere götürülüyordu. Helikopterlerden aşağı atılıyor, kalorifer kazanlarının içine atılıyor, ya da yol ortasında infaz ediliyorlardı. Bölge adeta bir kayıplar diyarına dönüştürülmüştü.İnsanlar dillerinin ve kültürlerinin üzerine koyulan yoğun yasağın yanı sıra artık kimlikleri nedeniyle teker teker katlediliyorlardı. Ailelerine, komşularına yaşatılan bu vahşete birçok Kürt genci gibi isyan eden Ali Can Kızılkaya ve Cevdet Çalgan, işte böyle bir dönemde kırsala çıkmaya karar verdi.

    "18 GÜN İŞKENCEDEN GEÇİRDİLER"

    Bitlis Mutki Üst Yaylalar"da dünyaya geldiklerini anlatan Ali Can Kızılkaya"nın kardeşi Mehmet Nuri Kızılkaya, "12 kardeştik, kendi halinde bir aileydik.1990"lı yıllarda tüm bölge devlet tarafından baskı altına alındı.Öyle ki, dışarı çıkmak bile suç sayılıyordu.O günlerde benden iki yaş büyük olan Ali Can bir arkadaşının cenazesini almak üzere evden çıkmıştı.Cenazenin bulunduğu Muş"a giderken Emniyet yetkilileri tarafından aracı durduruldu.Bitlis merkez karakoluna götürülerek 18 gün boyunca işkencelerden geçirildi.Bırakıldığının ertesi günü annem ona "Burada seni öldürecekler oğlum, git gurbete" diye yalvardı. Ağabeyim de İstanbul"a doğru yola çıktı."

    "JİTEM EVİMİZİ BASTI"

    "Ağabeyim gittikten sonra ev, defalarca sivil polisler ve JİTEM"ciler tarafından basıldı.Artık bizde derman bırakmadılar.Bir gece vakti kapıyı kırıp içeri girdiler.Anneme Ali Can"ı sorarak tehditler savurdular.Annem Türkçe bilmediği için derdini Kürtçe anlatmaya çalışıyordu ama hiçbir şeye kulak asmıyorlardı. Öyle bir şiddetle gelmişlerdi ki her yeri darmadağın ettiler. Yattığımız odaya postallarıyla girip bizi resmen çiğnediler."

    "KOMUTANLIKTA İNFAZ EDİLDİ"

    "Ali Can, İstanbul"da yedi ay kalmış, ondan bir haber alamıyorduk. Daha sonra duyduk ki, kırsala çıkmış, gerillaya katılmış.1994"te yakalanıyor, önce Mutki Meydan köyünün karakoluna götürülüyor. Orada iki gün tutulduktan sonra bu kez Mutki İlçe Jandarma Komutanlığı"na naklediliyor ve üç-dört gün tutulduktan sonra nezarethanede infaz ediliyor. Mutkililerden duyduğumuza göre, infaz edilip İlçe Jandarma Komutanlığının bahçesine gömülmüş. Bir Mutki Belediyesi çalışanının 2010"da gazetede çıkan itiraflarını okuduğum an, Bitlis İHD şubesine başvurdum. Oradan da Mutki savcılığına çağrıldım. Şimdi gerçeğe bu kadar yaklaşmışken, Ali Can"ın kemiklerinin kaçırılıp ağabeyimin bir kez daha kaybedilmesine dayanamayız" dedi.

    "OĞLUM POLİS TACİZİNDEN OKUYAMADI "

    Cevdet Çalgan"ın Adıyaman Çemberlitaş"lı olduğunu söyleyen 73 yaşındaki babası Mahmut Çalgan oğlunun hikâyesini şöyle anlattı: "Oğlum çok zeki bir çocuktu. Hukukçu olmak istiyordu. 1986"da Çemberlitaş merkezinde lisede okuyordu ancak sivil polisler hiçbir zaman onu rahat bırakmadı. Sürekli taciz ettiler. Okulu bitirmesine üç ay kalmıştı ki işkencelerden geçirip cezaevine attılar.O zaman henüz 16-17 yaşlarındaydı. Filistin askısından tutun tüm işkenceleri uygulamışlar.90 gün sonra tahliye olunca da rahat bırakmadılar.Giderek artan bu baskılar karşısında bana bir gün "Baba benim gitmem lazım" dedi, ben de yalvardım "Bir gün cenazen gelir diye" ama dinlemedi ve önce İstanbul"a gitti.Daha sonra bana yurt dışından telefon açarak İsveç"te olduğunu söyledi.Oradan da Fransa"ya geçti.Yıl 1991"di."

    "1994"TE ÇATIŞMADA ÖLDÜRÜLDÜ"

    Oğlunun 1994"te kırsala çıktığını öğrenen Çalgan, "1997 yılının Aralık ayında Bitlis Mutki kırsalında çatışmada öldürülmüş.Ben bundan ancak 2001 yılında haberdar oldum.Oradaki tüm köylüler Mutki İlçe Jandarma Komutanlığının bahçesine gömüldüğünü söylediler. Sivil polislerin ve JİTEM"cilerin baskısı sonucunda 12 sene önce Mersin"e göç etmek zorunda kaldım. Oğlum pırıl pırıl bir çocuktu.Çok neşeli ve zekiydi.Zaten onu kafası çalıştığı için yaşatmadılar.Halkı için çok faydalı biri olacağını biliyorlardı o yüzden küçük yaşında ilerlemesini istemediler.Bölgede yaşatılan baskılara küçük yaşlarında tanık olmuştu ve bunlar ağırına gitmişti.Oğlumun kemiklerine kavuşamazsam rahat ölmeyeceğim." dedi.

    Birgün




    Onlar neden dağa çıktılar? Yorumları