Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ihracatın 2013 sonunda 160 milyar dolara ulaşmasını hedeflediklerini belirterek, 2011'de ise ihracatın 127, ithalatın ise 199,5 milyar dolar olarak gerçekleşmesini öngördüklerini belirtti.
Çağlayan, AA muhabirinin 2011 yılına ilişkin dış ticaretteki somut beklentiler ve hedeflere ilişkin sorularını yanıtlarken, bu yıl dünya ekonomilerinin genel olarak canlanacağı ve ekonomik büyümenin devam edeceğinin öngörüldüğünü söyledi.
Türkiye ekonomisinin de 2010'da kaydedilen olumlu gelişmelere benzer bir şekilde, bu yılda büyümesinin öngörüldüğünü ifade eden Çağlayan, 2011-2013 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'da yatırım, istihdam ve ihracat odaklı bir büyüme stratejisinin benimsendiğini hatırlattı. Çağlayan, program döneminde dünya ticaretinde başlayan toparlanmanın devam etmesi ve bu gelişmenin de dış talebe olumlu yansıması neticesinde, ihracatın 2013 sonunda 160 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini, 2011'de ise ihracatın 127, ithalatın ise 199,5 milyar dolar olarak gerçekleşeceğinin öngörüldüğünü kaydetti.
-İHRACATTA YAPISAL DÖNÜŞÜM-
Bakan Çağlayan, 1980'li yıllardan itibaren ''ihracata dayalı büyüme'' stratejisinin benimsendiğini ifade ederek, böylelikle, iç piyasaya dönük, ithal ikameci politikalarla kurulmuş bir sanayi yapısını, dışa dönük, ihracat odaklı bir yapıya dönüştürmenin amaçlandığını anlattı.
Bu politikalar sayesinde son dönemde ihracatın, büyümenin temel itici güçlerinden biri olduğunu kaydeden Çağlayan, Türkiye ekonomisinde yaşanan yapısal dönüşüme paralel olarak, dış ticaretin itici gücü olan ihracatın da ciddi bir yapısal dönüşüm geçirdiğini söyledi.
Çağlayan, ''Türkiye'nin dış ticareti emek yoğun sektörlerin yanı sıra sermaye ve hatta teknoloji yoğun sektörlere doğru kayıyor. Sanayileşmedeki gelişmeye bağlı olarak, dış ticaretimizde de paralel gelişmeler yaşanıyor'' dedi.
-''SÜRDÜRÜLEBİLİR İHRACAT ARTIŞINA ODAKLANDIK''-
Bakan Çağlayan, ihracatın ve dünya ihracatından Türkiye'nin aldığı payın artırılması ve rekabet gücünü artıracak çözümlerin üretilmesinin en önemli hedefleri olduğunu belirterek, ''İşte bu nedenle, planlı ve proaktif bir dış ticaret politikası geliştirmeye çalışıyoruz'' diye konuştu.
Bu çerçevede, ''2023 Stratejisi'' ile Türkiye'yi 2023 yılında 500 Milyar dolarlık ihracat yapan bir ülke yapmayı hedeflediklerini kaydederek, şöyle devam etti:
''Buna yönelik olarak geliştirilen Yeni İhracat Stratejisi ile orta ve uzun vadede, sürdürülebilir ihracat artışını sağlamak amacıyla, üretimle ihracatın bir bütün halinde değerlendirildiği bir yapı oluşturma çabası içerisindeyiz. Bu doğrultuda yürüttüğümüz çalışmalar, İhracata Dönük Üretim Stratejisi başta olmak üzere geliştirdiğimiz stratejiler ve projelerle ülkemizin sahip olduğu potansiyeli harekete geçirmeye ve dengeli, yüksek oranlı sürdürülebilir ihracat artışını gerçekleştirmeye odaklanmış durumdayız.
Bundan sonraki dönemde de dış ticarette (sıfır sorun, sınırsız ticaret) anlayışıyla ihracatımızı dış talep faktörlerine karşı kırılgan kılan pazar bağımlılığını azaltma yönünde çalışmalarımıza ve küresel risklerin etkilerini azaltacak politikaları başarılı bir şekilde sürdürmeye devam edecek, böylelikle ülkemizin geleceğe güvenle bakmasını sağlayacağız.''
''İŞ ADAMLARIMIZI, BU YIL AB VE DİĞER GELENEKSEL PAZARLARDAN, ÖNEMLİ BÜYÜME ORANLARI İLE GELİŞEN VE YÜKSELEN AFRİKA EKONOMİLERİNE YÖNLENDİRMEYİ AMAÇLIYORUZ''
Devlet Bakanı Çağlayan, iş adamlarını, bu yıl Avrupa Birliği (AB) ve diğer geleneksel pazarlardan, önemli büyüme oranları ile gelişen ve yükselen Afrika ekonomilerine yönlendirmeyi amaçladıklarını bildirdi.
Bakan Çağlayan, AA muhabirinin Afrika pazarına yönelik çalışmalara ilişkin soruları üzerine, Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın 2003 yılından itibaren yürüttüğü ''Afrika Ülkeleri ile Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejisi''nin geçen yıl yeniden değerlendirildiğini ve incelemeye alındığını anlattı.
Stratejinin yeniden ele alınmasının nedeninin Afrika ile ticari ve ekonomik ilişkilerde kaydedilen artış olduğunu belirten Çağlayan, ayrıca yatırım alanında da ilerleme sağlamak ve müteahhitlik, teknik müşavirlik firmalarının özellikle Sahra Altı Afrika ülkelerinde projeler üstlenmelerini sağlamak olduğunu ifade etti.
Çağlayan, strateji çerçevesinde, Nijerya, Gana ve Ekvator Ginesi'ne iş adamları eşliğinde bir Ticaret Heyeti'nin düzenlendiğini hatırlatarak, Mart ayında da Tanzanya ve Etiyopya'ya benzeri ziyaretlerin planlandığını söyledi.
Strateji çerçevesinde, Afrika ülkeleri ile KEK veya üst düzey ekonomik istişare ve karar mekanizmaları oluşturularak düzenli diyaloğun başlatılmasının sürdürülmesinin amaçlandığını kaydeden Bakan Çağlayan, ATES-Kuzey Afrika çerçevesinde, ''güven kurucu'' amaçlı iş adamlarının da katılımıyla bölge ülkelerine yönelik çok sayıda heyetler düzenlenmesinin ve bu ülkelerle ilişkilerin yasal alt yapısını düzenleyecek temel anlaşmaların süratle imzalanmasının öngörüldüğünü anlattı.
Çağlayan, Türkiye'nin AB ve diğer uluslararası yükümlülüklerinin el verdiği ölçüde bu ülkelerle tercihli ticaret düzenlemeleri ve Serbest Ticaret Anlaşmaları imzalanmasını da planladıklarını belirterek, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) çatısı altında İş Konseylerinin kurulmasının, TİM-TUSKON-DEİK-MÜSİAD gibi özel sektör kuruluşları arasında bölgeye yönelik faaliyetlerde işbirliği teşvikinin desteklenmesini de amaçladıklarını anlattı.
-''ZİYARETLERLE, TİCARETİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILACAK''-
Ziyaretler ile hedeflenenin özel sektörler arasında işbirliğinin geliştirilmesi için yatırım ve iş fırsatlarının aktarılması, iş ortamının iyileştirilmesi ile ticaretin önündeki engellerin kaldırılması olduğunu kaydeden Çağlayan, ''İş adamlarımızı, bu yıl da beklenen büyümeyi göstermesi beklenmeyen ve ülkemizin temel ihraç pazarı olan AB ve diğer geleneksel pazarlardan önemli büyüme oranları ile gelişen ve yükselen Afrika ekonomilerine yönlendirilmesini amaçlıyoruz'' diye konuştu.
Bakan Çağlayan, ihracatın bu ülkelerin temel ithal ürünleri arasında rekabetçi olarak ön plana çıkabileceği sektörler ve hizmetler açısından geliştirilmesinin, daha kuvvetli bir ihracat ve Türkiye için daha istikrarlı bir büyüme anlamına geleceğini de sözlerine ekledi.