Devlet Bakanı Faruk Çelik, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'nun Erzurum'da yaptığı konuşmayla ilgili, ''Kendi ülkesini emlakçılara verecek kadar, tabela astıracak noktalara düşürenlerin Türkiye ile ilgili bir şey söylemeye hakları yoktur'' dedi.

Bakan Çelik, MÜSİAD Bursa Şubesinin 15. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, kuruluşunun üzerinden 20 yıl geçen derneğin önemli mesafeler katettiğini belirtti.
Derneğin, kurulduğu 1990 yılından 2010 yılına kadar, sermayenin yeşil-kırmızı-beyaz renklere ayrıldığı bir Türkiye'nin var olduğunu anlatan Çelik, buna rağmen derneğin o süreçte alnı açık başı dik şekilde yürüyerek bugünlere geldiğini ifade etti.

Çelik, Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını, bunu artık herkesin gördüğünü, görmeyen gözlerin de bunu fark ettiklerini dile getirerek, ''Türkiye her yönüyle çok değişti. Artık itibarı her gün artan, gelişen, genç, dinamik bir Türkiye var. Türkiye, yaşanan sıkıntıları da böyle atlattı'' dedi.

Ülke olarak gerek bölge gerekse dünya barışından yana olduklarını vurgulayan Çelik, onun için AB dediklerini, Türkiye'nin AB'ye girmesinin de AB'ye bir anlam kazandıracağını söyledi.

-PAPANDREU'NUN AÇIKLAMALARI-

Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün Yunanistan Başbakanı Papandreu ile bir araya geldiğine de değinerek, şöyle devam etti:

''Bakınız bir taraftan çöken bir yapı, çöken bir ekonomi var. Çöken ekonomik yapı aslında AB'ye bir yük. Çünkü bu ülke AB ülkesi. Diğer taraftan AB'ye girişle ilgili olmadık engeller konan Türkiye ise güçlü, ayakta durabilen, yük olan değil yük alma noktasında bir ülke. Şimdi kalkıp bu insanların, bu liderlerin Türkiye ile ilgili ulu orta konuşmaları tabii ki başta Başbakanımız olmak üzere 73 milyonu da rahatsız etmektedir. Kendi ülkesini emlakçılara verecek kadar, tabela astıracak noktalara düşürenlerin Türkiye ile ilgili bir şey söylemeye hakları yoktur. Kıbrıs'ta bizim varlığımız uluslararası hukukun gereğidir. Biz keyfimize Kıbrıs'ta değiliz ki. Kıbrıs'ta varsak bunun hukuki temelleri, dayanakları vardır, garantör ülke olarak bize düşen sorumluluklar vardır. Onun için bu ucuz politikalarla ancak kendi ekonomilerini tahrip ederler.''

-İSTİKRAR VE İSTİKBAL OYLAMASI-

Türkiye'nin, eğitim, sağlık, çalışma hayatı, dış ilişkilerde önemli noktalara ulaştığını ifade eden Çelik, bu başarının altındaki yatan sihirli formülün ise güven ve istikrar olduğunu belirtti.

Çelik, siyasi istikrarın ekonomik istikrara, ekonomideki istikrarın da güvene dönüştüğünü dile getirerek, ''Bizler istikrar ve istikbal oylamasına doğru hızlı adımlarla koşuyoruz. 12 Haziranda yapılacak seçimin ne olduğu soruluyorsa o sorunun cevabı; bir istikbalimizi oylayacağız, iki istikrarımızı oylayacağız. Tercih ve takdir vatandaşımızındır'' diye konuştu.

-MÜSİAD GENEL BAŞKANI VARDAN-

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan da Türkiye'nin ekonomi adına geldiği noktanın önemli olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin, geçen yılın ilk 3 çeyreğinde yüzde 8,9 gibi önemli bir büyümeyi gerçekleştirdiğini hatırlatan Vardan, yılı da 7'nin üzerinde bir büyümeyle kapatacakmış gibi düşündüklerini anlattı.

Vardan, Türkiye'nin, dünyanın 1929'dan sonra yaşamış olduğu en önemli krizden yüzünün akıyla çıktığının ifade ederek, şunları kaydetti:

''Bizim bu büyümeyi sürdürülebilir kılmamız gerekiyor. Önümüzde en önemli iki problem var. Bunlardan bir tanesi AB ve ABD'deki gibi gelişmiş ülkelerdeki sıkıntı. Hala daha düzlüğe çıkabilmiş değiller. AB'de 'domuzlar' diye tabir edilen ülkeler var ki Portekiz, İrlanda, Yunanistan ve İspanya'dan oluşan. Bunların bize getireceği sıkıntılar tehlike olarak gözüküyor. Bunlar için çok dikkatli olmamız lazım. Çünkü Avrupa'da olan bir hadiseden bizim etkilenmememiz mümkün değil. İkinci konu da bu sene oluşacak olan genel seçimler. Bu genel seçimler bizim açımızdan oldukça önemli. Çünkü geriye doğru bakmış olduğumuzda Türkiye istikrarlı bir ortama kavuştuğu zaman istikrarlı bir büyümeyi yakalıyoruz. Ne zaman biz istikrarı kaybediyoruz, o dönemde de bizim büyümeyle ilgili sıkıntılarımız oluşmaya başlıyor. Bunu biz 2007'deki cumhurbaşkanlığı seçimiyle başlayan süreçte gördük. Arkasından genel seçimler oldu, kuvvetli bir hükümet iktidara geldi. Tamam derken, 2008'de parti kapatma davasıyla karşı karşıya kaldık.''

Toplantıya, Bursa Valisi Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, bazı milletvekilleri ile çok sayıda iş adamı katıldı.