MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Mahalle ve sokak aralarında bulunan milyonlarca esnafın durumu kötüdür ve perişanlık diz boyudur'' dedi.
İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğini (İSTESOB) ziyaret eden Bahçeli, burada yaptığı konuşmada, sermaye ve refahın tabana yayılmasında, gelir dağılımının iyileştirilmesinde ve bu suretle sosyal dengelerin korunmasında ekonomik ve sosyal hayatın en önemli unsurlarından birisinin esnaf ve sanatkarlar olduğunu söyledi.
Toplumun ayakta kalması için elinden geleni yapan esnaf ve sanatkarın kendisinin zorlaşan hayat şartları nedeniyle sürekli sendelediğini ifade eden Bahçeli, ''Mahalle ve sokak aralarında bulunan milyonlarca esnafın durumu kötüdür ve perişanlık diz boyudur'' diye konuştu.
Bahçeli, özellikle son 8 yıldır esnafının yalnız kaldığını, bazı temelsiz tedbirler dışında sorunlarıyla baş başa bırakıldığını öne sürerek, ekonomik sistemdeki tıkanıklar ve yanlış politika uygulamalarından kaynaklanan problemlerden esnaf ve sanatkarların son derece olumsuz etkilendiğini ifade etti.
Küreselleşmeyle insanların yaşama biçimi, gelir seviyesi, harcama alışkanlıkları ve tüketim yelpazesinin de değiştiğini, bu değişimden yine esnaf ve sanatkarların zarar gördüğünü aktaran Bahçeli, ''Uzun zamandan beri esnafımız siftah etmeden kepenk indirmeye başlamıştır. Esnafın sorunları karşısında, yalnızca imtiyazlı zümreyi zenginleştirmeyi amaçlayanlar hiçbir yapısal tedbir almamışlardır. İş yeri kirasını dahi ödemekte zorluk çeken esnaf ve sanatkarların durumu bizi fazlasıyla üzmekte ve kaygılandırmaktadır'' diye konuştu.
Bahçeli, esnaf ve sanatkarın, sorunlarını çözecek muhatabı bugüne kadar karşısında bulamadığını öne sürdü.
-''İNSANLAR YARININDAN UMUDU KESMİŞTİR''-
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye'nin ekonomisine ilişkin bazı rakamlar vererek, 2002 yılında 151 milyar 21 milyon olan iç borç stokunun geçen yılın 3. çeyreğinde 350 milyar liraya çıktığını, dış borç stokunun da 2002'de 130 milyar dolar iken geçen yılın 3. çeyreğinde 282,3 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Enflasyonun rakamsal ve oransal olarak düşmesine rağmen hayat pahalılığındaki artışın çok yüksek düzeyde olduğunu ifade eden Bahçeli, gıda fiyatlarındaki artışın enflasyondaki gerilemeyi teyit etmediğini, vatandaşın artık gıda alışverişini gramla yaptığını öne sürdü.
Yoksulluğun arttığını, gelir dağılımındaki adaletsizliğin devamlı çoğaldığını belirten Bahçeli, ''İşsizlik, Türkiye'nin kanayan ve artık kangren haline dönüşen en büyük sorunu olarak acımazlığını sürdürmektedir. İnsanlar yarınından umudu kesmiştir. Gençlerimiz yılgın ve üzgündür, anne ve babalar dertli ve perişandır. Türkiye ekonomisi yeni iş sahaları yaratmamakta, var olanlar da birer birer kapanmamaktadır'' dedi.
Bahçeli, krizin en ağır faturasını esnaf ve sanatkarların ödediğini ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Göstermeye çalıştığım ekonomik karanlıkta açlık ve işsizlik vardır. İflaslar yayılmış, yoksulluk kabından taşmış, üretim durmuş, tezgahlar işlemez hale gelmiş, yazar kasalar paslanmış, iş yeri kapıları açılamaz olmuş, gözler dalgınlaşmış, yüzler karamsar bir hal almıştır. Ekonominin 'imdat' çığlıkları attığı bir zamanda siyasi sorumluluk mertebesindekilerin buna kulağını tıkaması affedilmeyecek bir yanlıştır ve iki cihanda sorumluluğu büyüktür. Bizim parti olarak sorumlulardan mutlaka hesap soracağımızı bilmenizde fayda görüyorum.
Bugün Türkiye'nin en büyük sorunu iyi yönetilememesidir. Ekonomiden siyasete, sanattan spora sıkıntılar, krizler hiç eksik olmamıştır. Bugüne kadar düzenli ve sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmaya ve sosyal gelişmeye tam manasıyla tesadüf etmiş değiliz. Bu nedenle günlük hayatın karmaşası ve baskısı, insanı ciddi düzeyde olumsuz etkilemekte, önlenemez bir anlam bunalımı yaşamalarına neden olmaktadır. Yıllardan beri hep benzer şeyleri konuşmaktan milletimiz bıkmış ve yorulmuştur. Kriz, işsizlik, yoksulluk, sosyal gerginlikler ve ideolojik önyargılar eşliğindeki çatışmalar hayatımızdan hiç eksik olmamıştır. Ekonominin ortaya çıkardığı dehşet maliyetlere en başta orta ve dar gelirli insanımız maruz kalmış ve ticari hayatta bundan fazlasıyla etkilenmiştir.''
''İstanbul'un zenginlik ve yoksulluğun ifrat noktasında hissedildiği bir yer olması bakımından dikkat çekici olduğunu'' söyleyen Bahçeli, İstanbullu esnaf ve sanatkarların bu karanlık tablonun en yakın tanıkları olduğunu ifade etti.
Bahçeli, bakkalların tedirgin olduğunu, kahvehanelerde sessizlik ve endişe yaşandığını, minibüsçülerin dertli, taksicilerin yılgın, lokantacıların düşünceli olduğunu, fırıncıların hayatın güçlükleriyle boğuştuğunu dile getirerek, tüm esnaf ve sanatkarın kaderlerine terk edildiğini öne sürdü.
Türkiye'deki alışveriş merkezlerinin sayısının 250'ye yakın olduğunu ve bunların kapladığı alanın toplamının 6 milyon metrekareye ulaştığını belirten Bahçeli, bu merkezlerin yüzde 80'inin İstanbul ve Ankara'da yoğunlaştığını söyledi.
Avrupa'da şehir dışlarında açılmalarına izin verilen bu merkezlerin Türkiye'de şehir merkezlerinde yer aldığını, bu durumun haksız rekabeti ortaya çıkardığını anlatan Bahçeli, 75 meslek dalındaki esnafın alışveriş merkezlerinden olumsuz etkilendiğini ve yok olma tehlikesi yaşadıklarını belirtti.
Bahçeli, parti olarak esnaf ve sanatkarın problemlerine sahip çıkmayı görev bildiklerini dile getirdi.
-İSTESOB BAŞKANI YILMAZ-
İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz da aktif 252 bin, pasif 750 bin civarında üyeleri bulunduğunu ifade ederek, ''Mantar gibi biten AVM'ler mahalle esnafını bitirme noktasına getirdi'' dedi.
Türkiye'de esnafın var olma mücadelesi verdiğini söyleyen Yılmaz, ''Esnaf eriyor, kan kaybediyor. Mahalle çarşıları bir bir yok oluyor'' diye konuştu.
Yılmaz, 1 milyon nüfuslu Bakırköy ilçesinde 13 alışveriş merkezi bulunduğunu ifade ederek, ''Sokak aralarında bakkal, kasap, berber bir sosyal merkez gibi canlılık getiriyor, ışık veriyordu. Sizlerden beklentimiz, bu ışıkların sürekli yanması için destek vermeniz'' dedi.
Bahçeli'nin ziyaretine, TBMM Başkanvekili Meral Akşener de eşlik etti.
