Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, devletin sosyal ve fiziki altyapı dışında kalan alanları özel sektöre bırakması gerektiğini belirtti.
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, devletin sosyal ve fiziki altyapı dışında kalan alanları özel sektöre bırakması gerektiğini belirterek, ''Devlet her şeyi yapmamalı. Her şeyi devletin yaptığı düzenlere, sosyalist ve komünist denildiğini hepimiz biliyoruz''
Gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Bingöl'de bulunan Devlet Bakanı Yılmaz, Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Bingöl Şubesi'nin Polisevinde düzenlediği kahvaltıya katıldı.
TÜMSİAD Bingöl Şube Başkanı İbrahim Alimoğlu'ndan dernek çalışmaları hakkında bilgi alan Bakan Yılmaz, daha sonra yaptığı konuşmada, özel sektör temsilcilerinden bölgenin kalkınması için daha fazla çaba göstermelerini istedi.
Bingöl'deki işletmelerin tamamının KOBİ olduğunu belirten Yılmaz, küçük ve orta ölçekli işletmelerin sivil anlamda örgütlenmesinin, kendi işlerinde dayanışma sağlamaları, yurt içi ve yur tdışında bağlantı kurmalarının son derece önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Hükümet olarak anlayışımız şu; Devlet her şeyi yapmamalı. Devletin bir misyonu var, yapması gerekenler var, topluma ve iş dünyasına bırakması gereken işler var. Her şeyi devletin yaptığı düzenlere sosyalist ve komünist bir düzen denildiğini hepimiz biliyoruz. Biz, böyle bir düzenden yana değiliz. Devlete düşen görevler var, topluma, iş dünyasına düşen görevler var. Devlet neyi yapacak? Altyapı yapacak, yol yapacak, hastane yapacak, sosyal ve fiziki altyapıyı gerçekleştirecek, eğitim kurumları açacak, hastaneler açacak, içme suyu getirecek, insanlara huzur ve güven, asayiş, adalet getirmeyi sağlayacak. Devletin yapması gereken temel fonksiyonlar bunlar.''
Devletin işletmecilik yaptığı ülkelerin ne hale geldiğinin 20. yüzyılda hep birlikte görüldüğünü ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
''Bu anlayış, uzun süre devam edemiyor. Çünkü devlet işletmeciliği her zaman zarar ediyor. Peki o zararı nereden karşılıyor devlet? Sonuçta milletten aldığı vergilerden karşılıyor. Devlet işletmeciliği olan yerlerde siyasi müdahaleler, adam kayırmalar, adam işe almaları hepsini biliyoruz. Dolayısıyla o işletmeler rekabetçi, verimli bir şekilde çalışamıyor ve uzun vadede iflas ediyor, batmaya mahkum işletmeler haline geliyor. Halbuki özel sektör mantığı ile çalıştığı zaman daha sürdürülebilir, daha karlı, daha yenilikçi işletmeler doğuyor.''
-KAFKASLARA YAKIN BİR BÖLGE-
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun genç nüfusunun, doğal ve kültürel zenginliklerinin, Kafkaslara yakınlık avantajının küçümsendiğini dile getiren Bakan Yılmaz, 2010 yılında bu bölgelerden 5 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini kaydetti.
Bakan Yılmaz, 1980 yılında Türkiye'nin toplam ihracatının 3 milyar doların altında olduğunu anımsatarak, ''Nereden nereye geldi. En geri kalmış bölgemiz olarak bilinen yerde bile 5 milyar dolar ihracat yapmışız'' diye konuştu.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun büyük bir potansiyele sahip olduğunu anlatan Yılmaz, dedi:
''Yeter ki, bu huzur ve güven ortamı oluşsun. Devlet üzerine düşeni yapsın. Bu huzur ve güven ortamı devam ettiği sürece yeni yeni işletmeler, yeni yeni yatırımlar artacak ve insanımıza daha fazla aş ve iş imkanı sunacağız. Bizim de önümüzdeki döneme ait temel önceliğimiz bu. Altyapı haricinde devlet olarak sağladığımız teşviklerle, motivasyonla, bürokratik işlemlerin kolaylaştırılmasıyla bunu sağlayacağız.''
Bakan Yılmaz, illerin kalkınması için ayrıca ''kalkınmacı vali anlayışı'' getirdiklerini ifade ederek, ''Protokol valiliği yerine bütün valilerimiz bölgelerinin kalkınması için yoğun çaba sarf ediyor'' diye tamamladı.