Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, tartışmalı tahliyelerle ilgili basın toplantısı düzenliyor. Yargıdaki iş yükünün ağırlığından yakınan Gerçeker, yargıda tıkanıklığın yaşandığı noktaları sıraladı, kendilerini savundu. CANLI İZLE
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, son günlerde yaşanan tartışmalı tahliyelerle ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında konuşuyor.
"Haksız eleştirilerden dolayı üzüntü duyuyorum. Ama ortada bir hastalık var" diyen Gerçeker'in konuşmasından satır başları şöyle:
"Hastalık demeden, yorulma demeden çalışan Yargıtay organlarına yönelik haksız eleştiriler yapılor. Önemli olan bahane üretmek değil. Ortada bir hastalık var bunun tedavi edilmesi. Ortada bir gerçek var. Adalet mekanizması doğru çalışmıyor.
Olayın boyutu çok büyük bu kadro ne kadar çalışsa da bu iş yükü azalamaz. 2005 yıulından beri dosya sayıları iki katına çıkarken daire sayısı aynı kalmıştır.
Hakim sayısı bakımından Avrupa'nın en gerisindeyiz. 2010 yılı itibariyle bölge adliyeleri faaliyete geçmeliydi, geçmedi. Dosya yükünü azaltmak için 6 ek daire kurulması için başbakana başvuruda bulundum. Bölge adliye mahkemeleri faliyete geçecekse ek daireye gerek yok. Sorunlar birbirine bağlı. Elbetteki dosyaların tamamını incelemek zorundayız. Bu çok vakit almaktadır.
İstinaf mahkemesi konusunda çok geri kaldık. Mazeret üretmenin anlamı yok. Bölge adliye mahkemeleri bir an önce kurulmalı.
Yanlış olan bir şeyi kamuoyuna empoze etmem. Durmumuzu açık yüreklilikle ortaya koymaya çalışıyoruz. Her dosyayı incelemenin bir süresi var. Her dosya aynı şekilde incelenmez. Sanıklara tanıklara tebliğat yapacaksınız. Bunların aylar sürdüğü oluyor. Davanın taraflarına tebliğat yasal olarak zorunlu. Bu zaman kadar soruna çözüm aranmadığı iddiası doğru değil. Buna kesinlikle katılmıyorum.
Hizbullah dosyası 85 klasörlük bir dosya. Öncelik verildiği için hemen tetkim hakimliğine gönderildi. Yapılmayan hiç bir şey yok. Önceliğimiz zaman aşımı yaklaşan dosyalarıdır. Memurların açığa alınma dosyalarıdır.
Bu kadar fedekarlığa rağmen bu suçlamalar yöneltiliyor. Akıl var mantık. Bu davalar bir iki günde bitmez. Yirmi bin dosya nasıl incelenir? Değerlendirilmeler buna göre yapılmalı... Adalet Bakanının bazı açıklamaları var. Önerdikleri bir şeyler var. Henüz bize bir şey söylenmedi.
Bu kadar dosyayı incelemek bu kadar imkanla mümkün görünmüyor. Adalet sistemi hiç bir zaman siyaset metaı haline getirilmemeli... Devlet politikası gerekli.. Eleştirilere açığız. Ama herkes eleştiri yaparken elini vicadanına koyulmalı... Koşullar değerlendirilerek eleştiriler yapılmalı. Elimizden gelen bu.. Gerisi siyasi iradeye aittir. Ne tedbir alınacaksa bunu siyasi irade almalıdır.
Başsavcılıkta 50 bin dosyanın zarfı açılmamış durumda... İstisnaf mahkemeleri de yeterli eleman olmadığından sorunu çözemez. Yeterli hakim savcı olmazsa bu sorunlar çözülmez.
Biz önerilerimizi ortaya koyuyoruz. Yanlışımız varsa kabul ederiz. Hizbullah dosyası 5 ay önce bize geldi. 5 yıl yerel mahkemede kalmış. Ama onları suçlayamayız.
Adalet hizmeti dağıtmak o kadar değil. Karar yazın altına imza atın. Buna vicdanınız el veriyorsa yapın.
Altyapı ve bina sorunlarının bir an önce çözülmesi gerekir. Ek bina konusunda da talebimiz oldu. Buna bu güne kadar cevap alamadık.üne kadar bazı şeyler çözülmemişse bunlar bizim suçumuz değil. Biz bunları daha önce söylemeseydik bugün bu iş daha içinden çıkılamaz bir hale gelirdi. A'dan Z'ye kadar bu sorunları çözeceksiniz. Sadece Yargıtay'la olmaz. Yargının sorunu sadece yargıdan kaynaklanmıyor. Sorun yargılamaların öngörülen sürede bitirilmemesinden kaynaklanıyor. Sorun davaların uzamasından kaynaklanıyor. Tutukluluk süresi AB normlarına göre çok uzun."
AYRINTILAR GELECEK