Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yurtdışında görev yapan büyükelçileri Köşk'te kabul etti. Gül, elçileri özellikle Avrupa'daki gelişmelere karşı uyarırken Gül'ün büyükelçilere emaneti de vardı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yurtdışında görev yapan büyükelçilerin Türkiye'nin temsili açısından büyük önem taşıdığını belirterek, büyükelçilere ''Özellikle Avrupa'da yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı karşısında teyakkuzda olunuz. Meselenin tüm boyutlarını akılda tutarak ve sağduyuyla yaklaşarak sorunun çözümüne katkıda bulununuz'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Üçüncü Büyükelçiler Konferansına katılan elçilere Çankaya Köşkü'nde öğle yemeği verdi. Gül, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dünyada gücü giderek artan bir ülke haline geldiğini ifade etti.
Bir büyük ülkenin sadece söylemlerle oluşmadığını, icraatlarıyla oluştuğunu dile getiren Gül, ''Uzun yıllar yardım alan bir ülke konumundan Türkiye'nin dolarlar kulübüne girmiş olması, yardım yapan bir ülke haline gelmesi ve Türkiye'nin yıllık karşılıksız yardımlarının 1,5 milyar doları geçiyor olması çok övünülecek bir şeydir ülkemiz için. Bir ülkeyi büyük yapan işte aslında bu unsurlardır'' diye konuştu.
Büyükelçilikler ve bağlı konsoloslukların, Türkiye'nin o ülkedeki hafızasını ve misyonunu temsil ettiğini belirten Gül, şunları kaydetti:
''Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız, sizlere en kutsal emanetlerimizdir. Onların maddi manevi tüm hakları ve onurlarını korumak, asli görevlerinizin başında gelmektedir. Vatandaşlarımıza azami hizmet en temel önceliğiniz olmalıdır. Her kesimden tüm vatandaşlarımızı eşit bir şekilde şefkatle kucaklayın ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında hiçbir ayrım yapmayın.
Büyükelçilik binasını ve rezidansınızı mümkün olduğu kadar herkese açık tutun. Vatandaşlarımızın içinde yaşadıkları topluma, milli değerlerini koruyarak dahil olmaları için elinizden gelen tüm gayretleri gösterin. Özellikle Avrupa'da yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı karşısında teyakkuzda olunuz. Meselenin tüm boyutlarını akılda tutarak ve sağduyuyla yaklaşarak sorunun çözümüne katkıda bulununuz. Görev yaptığınız ülkedeki Türk toplumunun gücü, ağırlığı ve etkinliği, özellikle sizin en büyük beşeri sermayeniz, bilahare Türkiye'nin gücüdür.''