TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi'nin açıklandığı toplantıdaki konuşmasında 'rotası olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez' dedi ve uygulamanın milad olduğunu açıkladı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Hükümetimizden, tüm kamu kurumları ile birlikte, sanayi stratejisini, ülke gündeminde ön plana çıkarmasını, yapısal dönüşüm ve reform sürecinin ana unsuru olmasını talep ediyoruz'' dedi.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi'nin açıklandığı toplantıdaki konuşmasında, eskiden ülke kalkınması için yapılması gerekenin sanayi hamlesi olduğunu hatırlatarak, sanayi ürünlerinin azlığına dikkati çekti.
Şartların değiştiğini, eskiden uygulanan politikaların anlamını yitirdiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Artık sadece fabrika kurmak yetmiyor. Enerjimizi, kaynaklarımızı, sanayimizin daha fazla katma değer üretebilmesi için harcamamız gerekiyor'' dedi.
Son yıllarda sanayinin, küresel ekonomiye hızla entegre olduğunu, ancak, bu entegrasyonun, belli bir stratejiden yoksun gerçekleştiğini, cari açığın hızla artışının da bununla alakalı olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''Sanayimizin lokomotifi olan sektörlerimiz, üretimin büyük bir kısmını, ithalata bağımlı olarak gerçekleştiriyorlar.
Bu tablo yüzünden, sanayicilerimizin, binbir güçlükle ve emek vererek yaptıkları ihracat da, hak ettiğimiz katkıyı bırakmıyor.
2010 yılının ilk 10 ayında sanayimiz yüzde 13 büyüdü. Ama enerji hariç ara malı ithalatındaki artış yüzde 34'e ulaştı. Küreselleşme sizi kendisine uydurduğunda, bir nevi, küreselleşme sürecine teslim olduğunuzda, böyle oluyor.
Sanayimizin ithalat gereği daha yüksek biçimde şekilleniyor. Sanayimizde artan ithalat bağımlılığının nedeni, sanayicimiz, müteşebbisimiz değil, eski yatırım teşvik sistemimizdir.''
''BAŞARIRSAK ÖDÜLÜ DE BÜYÜK OLACAK''
Televizyon üretimi örneğini veren Hisarcıklıoğlu, TV sektörünün Türkiye'nin iftihar kaynağı olduğunu, Avrupa'da satılan her 3 televizyondan birinin Türkiye'de üretildiğini anımsattı.
Son dönemde Avrupa pazarını, sadece Uzakdoğu'ya değil, Doğu Avrupa'ya da kaptırıldığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, ''Neden? Tüplü TV'den LCD ve plazmaya geçişi, zamanında sağlıklı biçimde takip edip, tedbir alamadığımız için.
Yeni tip TV üretmek için yeterli insan kaynağını, teknolojiyi, araştırma-geliştirmeyi zamanında bir araya getiremediğimiz için'' dedi.
Şimdi Türkiye'de ilk olarak, bu tabloyu değiştirme fırsatı yakalanabileceğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, ''Kolay bir iş değil elbette. Ama başarırsak, ödülü de büyük olacak'' şeklinde konuştu.
Bunu zamanında başaran ülkeler bulunduğunu, Güney Kore'nin de bunlardan biri olduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, ''40 yıl önce ikimiz de ABD'nin kişi başına milli gelirinin yüzde 20'si düzeyindeydik.
Bugün biz yüzde 25'deyiz. Kore ise yüzde 60 oldu. Bize 40 yılda 2 tur bindirdiler'' dedi. Rifat Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Vizyonu, hedefleri iyi tanımlanmış bir sanayi stratejisi, raflarda duran bir doküman olmaktan çıkıp, uzmanından daire başkanına, genel müdüründen müsteşarına, devletin tüm kurumları tarafından benimsenmiş bir yol haritasına dönüşmelidir.
Bir kurumun yapmaya çalıştığını, diğer bir kurumun ertesi gün değiştirmeye çalışmadığı bir yapıya kavuşmanın yolu, ortak bir aklın olmasıdır.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Hazinesi, Maliyesi, YÖK'ü, TÜBİTAK'ı, SPK'sı, Milli Eğitim Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, hepsi bu ortak aklın parçası olmalıdır. Hükümetimizden, tüm kamu kurumları ile birlikte, sanayi stratejisini, ülke gündeminde ön plana çıkarmasını, yapısal dönüşüm ve reform sürecinin ana unsuru olmasını talep ediyoruz.
Buna paralel olarak, vergi reformunu, eğitim reformunu, yargı reformunu, kamu yönetimi reformunu, firmalarımızın sağlıklı büyümelerini mümkün kılacak şekilde tasarlamalıyız.''
''TÜRKİYE'NİN SANAYİ ROTASI OLACAK''
Türkiye'nin küresel ekonomide başarıya ulaşmış, bu başarısını sürekli ve sürdürebilir kılabilen şirketlere ihtiyacı bulunduğunu, geçen yıl dünyanın ilk bin şirketi listesinden 52 batılı şirketi düşerken, yerlerine Çin, Kore, Hindistan ve Brezilya'dan şirketler geldiğini belirten Hisarcıklıoğlu, ''İlginç olan, listeye girenlerin tamamının gelişmekte olan ülkelerden olmasıdır. Ama son yıllarda bu listedeki Türk şirketi sayısı hep aynı kaldı. Oysa asıl marifet listeye yeni şirketler katabilmektedir. Bu açıdan hazırlanan, Sanayi Strateji Belgesi'ni bir milat olarak görüyorum'' dedi.
''Komşunun yaptığına ben nasıl değer katarım'' anlayışını destekleyecek politikalar hayata geçirilmesi gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, yatırım teşvik sisteminin, bu belgeye uyumlu olarak yeniden tasarlanması gerektiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, ''Derler ki; 'rotası olmayan gemiye, hiçbir rüzgar yardım etmez'. Sanayi Strateji Belgesi, Türkiye sanayisinin rotası olmalıdır. Yine bu belge sayesinde, herkesin görev ve sorumluluğu, bunların ne zaman ve ne şekilde sonuçlandırılacağı da açıkça ortaya konmuştur'' dedi.