Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''Romanların, birçok kişinin, birçok kesimin bu ülkenin birliğine, dirliğine göz dikenlerin çok çok fevkinde onurlu, şerefli insanlar olduğunu'' söyledi.
Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde yaklaşık 20 ilden gelen Roman dernek ve federasyon yöneticileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Basına kapalı görüşmelerin ardından açıklama yapan Çelik, 2011 yılın ilk haftasında Romanlarla olmaktan memnuniyetini dile getirerek, yeni yılın barış, huzur, tüm dünya insanları açısından mutluluk, Roman vatandaşlar açısından da sorunlarına çözüm yılı olmasını temenni etti.
2009 yılı aralık ayında Romanlarla toplantı yaptıklarını hatırlatarak, Romanların sorunlarına yönelik sürecin ilk adımını orada attıklarını ifade etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla toplumda sosyal kesimlerin problemlerine çözüm bulmaya çalıştıklarını anlatan Çelik, Romanların da toplumun en dezavantajlı kesimini oluşturduğunu, adeta ''uçurumun kenarında'' olduklarını belirtti. Çelik, Romanların İstanbul'daki toplantıda hem kendilerine hem de geçmiş siyasetçilere ders olacak nitelikte sözler söylediklerini, bu ifadelerin kitapçık haline getirilerek ilgili kurum ve kuruluşlara dağıtıldığını bildirdi.
Romanlarla yapılan toplantıları ''laf olsun, ağızlarına bal çalınsın'' diye yapmadıklarını söyleyen Çelik, Romanların soğuklarda kalabalık nüfusla nasıl yaşadıklarını bizzat deneyerek gördüğünü anlattı. Çelik, ''Bu vahim tablo, hiçbir vatandaşımızın kaderi olamayacağı gibi, Roman vatandaşlarımızın da kaderi olamaz, olmamalı. Siyasette amaç, insan merkezli yola çıkmaksa bu karanlık tablo Türkiye'ye yakışmamaktır'' dedi.
Her vatandaşın ülkesine karşı sorumlulukları olduğunu dile getiren Çelik, vatandaşların hakları da sorumluluklarında olduğu gibi eşit olması gerektiğini söyledi.
Avrupa'da Romanların yaşadıklarına da değinen Çelik, buralarda sırf Roman oldukları için sınır dışı edilme, fişlenme, adeta duvarlar örülerek izole edilme, hatta kısırlaştırılma gibi düşünceler bulunduğunu ifade etti. Çelik, ''Bu ayıp bütün dünya insanlarının ayıbıdır. Hem de insan hakları savunucularının çokça sesini yükselttikleri coğrafyalarda bunların duyulması bile insana ızdırap veriyor. Zaman zaman Roman çocukların engellilerle okutulması konusu gündeme geliyor'' diye konuştu.
Strasbourg'da toplantı yaptıklarında birçok kişinin kendilerini tebrik ettiğini anlatan Çelik, 'yaptıkları çalışmalar konuşmalarda kalmasın' diye Başbakan Erdoğan'ın Romanlarla buluştuğunu dile getirdi. Bu toplantıda Başbakan Erdoğan'ın ''Özür dilenecek biri varsa o da Roman vatandaşlardır'' dediğini hatırlatan Çelik, bundan sonra valilere genelge gönderdiklerini söyledi. Çelik, alışkanlıklardan vazgeçilmesinin kolay olmadığını ancak Romanların da yükümlülükleri bulunduğu dile getirerek, sorunların çözümünde bir yılı biraz aşan bir sürede çok iyi bir noktaya gelindiğini ifade etti.
-''BİRLİĞİN, BÜTÜNLÜĞÜN SEMBOLÜ...''-
Eski mevzuatlarda kullanılan ''göçebe çingeneler'' gibi yüz kızartan tanımlamaların AK Parti döneminde çıkartıldığını belirten Çelik, 1934 tarihli İskan Kanunu'nun ''Türk kültürüne bağlı olmayanlar, anarşistler, göçebe çingeneler, casuslar ve memleket dışına çıkarılmış olanlar, Türkiye'ye muhacir göçmen olarak kabul edilemezler'' maddesini kaldırdıklarını söyledi.
Çelik, ''Ben gezdim, gördüm; ay yıldızlı bayrak altında Türkiye'de olmaktan, bu ülkenin vatandaşı olmaktan Romanlar şeref duyuyorlar. Bunu çok araştırmaya gerek yok. Bu ülkenin, bu bayrağın, birliğin, bütünlüğün sembolü ve aşığı insanlardır, Romanlar. Onun için bu ifadeler 2006 yılından itibaren mevzuattan çıkarıldı'' diye konuştu.
Faruk Çelik, yabancıların Türkiye'de ikamet ve seyahatleri hakkındaki kanunun ''Tabiiyetsiz veya yabancı devlet tebaası olan çingenelerin ve Türk kültürüne bağlı olmayan yabancı göçebelerin sınır dışı edilmeleri İçişleri Bakanlığı salahiyetlidir'' maddesini de bu hafta yürürlükten kaldıracaklarını kaydetti.
Romanların kimlik sorununun da çözüm bekleyen başka bir konu olduğunu dile getiren Çelik, hiçbir ücret ödemeden kimlik kartı alma imkanı konusunda yetkililere talimat verildiğini anlattı.
Romanların sağlıklı bir ortamda yaşamaları için de çalışmalar yapıldığını, 8 bin 18 konutun bir kısmının inşaat, bir kısmının ihale, bir kısmının da proje aşamasında olduğunu bildiren Çelik, 8 bin 18 konutun yeterli olmadığını, arsa tesisi konusunun halledilmesi halinde bu sayının 18 bine hatta 58 bine çıkarılabileceğini belirtti.
İllerde İş-Kur ve Halk Eğitimi Merkezleri aracılığıyla eğitimler verildiğini hatırlatan, Roman gençlerin meslek sahibi olabilmeleri için buraya gitmeleri önerisinde bulunan Çelik, ''Kimse artık bu saatten itibaren ne Roman olduğu için bir utanma, bir sıkılma pozisyonunda olmayacaktır. Romanlar herkes gibi ve birçok kişiden, birçok kesimlerden bu ülkenin birliğine, dirliğine göz dikenlerin çok çok fevkinde onurlu, şerefli insanlardır'' dedi.
-''AYRIMCILIKLARI ORTADAN KALDIRMAK İÇİN GAYRET GÖSTERİYORUZ''-
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz da konuşmasında bugüne kadar Türkiye'nin bir çok temel problemi bulunduğunu dile getirerek, ''Her türlü problem, AK Parti iktidarıyla birlikte bizim problemimiz olarak gördük. Hiçbir ayrımcılık yapmaksızın, bugüne kadar yapılmış yanlışlıkları ve ayrımcılıkları ortadan kaldırmak için 8 yıllık iktidarımızda her türlü çaba ve gayreti göstermekteyiz ve göstereceğiz'' dedi.
Romanlar tarafından da gelişmelerin yakından takip edildiğine inandığını dile getiren Kapusuz, yaşanan süreçte zaman zaman aksaklıklar, eksiklikler olabileceğini söyledi.
''Biz bu kesimin, bu mağdur edilmiş kesimin daha iyi noktalara taşınması, herkesin birinci sınıf vatandaş olduğu, herkesin aynı haklara sahip olduğu, geçmişte yapılan yanlışlıkların ortadan kaldırıldığı bir Türkiye hepimizin ortak hedefidir'' diyen Kapusuz, AK Parti'nin kapılarının Roman vatandaşlara açık olduğunu söyledi.
Kapusuz, ''Biz avantajlı vatandaşlar grubu arasına, korunması, desteklenmesi gerekli olanlar arasına Roman kardeşlerimizi koyduk. Bunu sadece Türkiye'deki platformlarda değil, Türkiye'deki çalışmalarda değil, Avrupada da aynıyla takip edip, sizlerin problemlerini oraya taşımak, oradaki vatandaşların da problemlerine örnek çözümlerin Türkiye'den olacağını göstermek isteriz. Bunu da yaptık, yapmaya da devam ediyoruz'' dedi.
-SORULAR-
Devlet Bakanı Çelik, toplantının ardından gazetecilerin sorulanı yanıtladı. Bir gazetecinin ''Diyanetin yeniden yapılandırılması kapsamında yapılacak anketin 'laiklik tartışmaya açılıyor' gibi tartışmalara neden olduğunu belirtmesi üzerine Çelik, ''Tartışılacak bir tarafı yok; din, diyanet konuları her ülke için önem arz eden konulardır. Dolayısıyla bu konularla ilgili dün yaşanalar var, dünün mevzuatı var, bugünün mevzuatı var. Geleceğe dönük, toplumun din ve Diyanete bakışı, din ve devlet ilişkilerinin nasıl olması gerektiğiyle ilgili köklü, gerçekten bilimsel verilere dayalı bir araştırma üzerine geleceğin inşasında yarar var.
Çok geniş kapsamlı bir araştırma yapılmalıdır. Bunu kim çıkardı bilemiyorum; laiklikle ne ilgisi var. Din, devlet ilişkileriyle ilgili olay nasıl algılanıyor, nedir? İnsanımız ne diyor? Büyük katılımlı bir anket çalışmamız var şu anda. Bu anketin soruları falan netleşmiş değil, işin daha başındayız. Böyle bir çalışma yapılmalı, amaç ne? Diyanetin bütün vatandaşlarımızı kuşatıcı bir şekilde dinin sağlıklı kaynaklardan vatandaşlarımıza iletilmesiyle ilgili bir sorumluluğu, bir yükümlülüğü var. Dünün Diyaneti, bugünün Diyaneti ve gelecekteki din hizmetlerinin nasıl olması gerektiğiyle ilgili çok bilimsel bir çalışma atmosferinden, çalışma ortamından bahsediyorum. Yoksa böyle politik, yüzeysel bir konu değil bu konu'' diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığından beklentilerin ve farklı kesimlerin talepleri olduğunu dile getiren Çelik, Diyanetin hizmetleriyle ilgili geniş kapsamlı araştırma düşündüklerini vurguladı.
''Aldığınız yanıtlara göre din-devlet ilişkileri yeniden mi şekillenecek?'' şeklindeki soruya da Çelik, ''Bu siyasetçilerin işi değil bu, bilim insanlarının işidir. Türkiye bir hukuk devletidir, bu konuda kimsenin endişe etmesine gerek yok'' yanıtını verdi.
-''ÖNLÜKLÜ ROMAN ÇOCUKLAR HAYAL EDİYORUM''-
Kendisini ''Romanların Modacısı Kobra Murat'' olarak tanıtan Roman, Hükümetin yaptıklarını olumlu bulduğunu ifade etti. Bugünkü toplantıda söylenenleri duyduktan sonra tüm yorgunluğunu attığını dile getiren Kobra Murat, Roman çocukları önlüklerle okula giderken hayal ettiğini belirtti.
Romanların maddi güçleri bulunmadığını, kendi çabalarıyla ayakta durmaya çalıştıklarını anlatan Kobra Murat, pek çok yetenekli Romanın, kendilerine imkan verilmesi halinde önemli işler yapabileceklerini vurguladı.
Bazı Romanlar da gazetecilere, siyasette temsil haklarını kullanmak istediklerini belirterek, ''Neden bir Roman milletvekili olmasın?'' sorusunu yönelttiler.
Romanlar, Devlet Bakanı Çelik'e konuşması öncesinde Keşangücüspor'un forması ve lokum gibi bazı hediyelerle sorunlarını içeren dosya verdi. Çıkışta da bazı Romanlar, taleplerini Çelik'e sözlü iletti.