TÜDEF Başkan Yardımcısı Ali Çetin, 2010 yılının son günü yapılan zam ve vergi artışlarının tüketicileri, 2011 yılına da gelecek endişesi ile soktuğunu belirterek, '2011 hoş gelmedi. Vergi ve zam yüküyle geldi' dedi.
Çetin yaptığı yazılı açıklamada, tüm tüketim vergileri ve harçların artırıldığını belirterek, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın basına verdiği 2011 yılı değerlendirmesinde ''Doğrudan gelirlerimiz yok denecek kadar az. Doğrudan vergileri alamayınca bu sefer ister istemez dolaylı vergiler yüksek'' diyerek itirafta bulunduğunu öne sürdü.
Dolaylı vergilerin, tüketicilerden alınan KDV, ÖTV, Özel İletişim, BSMV gibi vergilerden oluştuğunu, tüketim vergilerinin vergi gelirleri içindeki payının AB ve OECD ülkelerinde yüze 30 civarında bulunurken, Türkiye'de yüzde 76 olduğunu belirten Çetin, bunun sebebinin izlenen kaçakçıya göz yumma, tüketiciye yüklenme politikaları olduğunu kaydetti.
Bir ülkede ekonomiden sorumlu bir Başbakan yardımcısının ''Doğrudan vergi alamıyoruz'' demesinin ''Büyüklü-küçüklü şirketlerden, bankalardan, holdinglerden, tüccarlardan, serbest meslek sahiplerinden vergi istemiyoruz. Onların vergi hırsızlığına göz yumuyoruz demek'' olduğunu ifade eden Çetin ''Bu en hafif haliyle görevi ihmaldir'' dedi.
ZAMLAR
2011 Yılında akaryakıttaki fiyat artışlarının süreceğini belirten Çetin, şu anda 4 liraya yakın olan fiyatın seçimlere kadar 4,25 lira civarında olsa da seçim sonrasında artmaya devam edeceğini kaydetti. En azından akaryakıtta vergiden vergi alma haksızlığından hükümetin vazgeçme niyeti olmadığını belirten Çetin şunları kaydetti:
''Ankara'da ulaşıma yapılan yüzde 10 zam asgari ücrette verilen aylık 30 lira zammın daha gelmeden götürmüştür. Bankaların tüketicilerden kredi kartı aidatı, hesap işletim ücreti soygunu, rehin kaldırma yazısı haracı, ek hesap fahiş faizi devam edecektir. Türkiye'nin zaten nüfusunun yarıdan fazlası bankalar borçlu iken borçlu sayısı ve borç miktarı artacaktır.
Motorlu taşılar vergisi, zaten dünyada en yüksek başka bir vergi olan iletişim vergileri, damga vergileri, çevre temizlik ve emlak vergilerine daha fazla ödeme yapılacaktır. Pasaport harçları ve her türlü harçlar yükselmiştir. Sağlıkta ilaç ve hastanelere ödenecek paylar artırılmıştır.
Tüketiciler hasta olduklarında ceplerinde ödeyecekleri sağlık harcamaları onları daha da hasta yapacak, fiziksel hastalık yanında psikolojik hastalıkları da artacaktır. Öğrenci harçlarından yapılan artışlar üniversite eğitim harçları artışı ile kat be kat fazlası ailelerinden alınacaktır.
Özel okul ve dershane ücretleri artmıştır. Eğitime ayrılan bütçe yetersiz olduğundan devlet okullarını temizlik, güvenlik, ısınma gibi masrafları öğrenci velilerinden alınmaya devam edilecektir.
Diğer yanda ise ülkemizde bankalarda bir milyon TL üzeri mevduatı olanlarda ciddi bir artış söz konusudur. Dolar milyarderlerinin sayısı New York şehri milyarderlerini geçmiştir. Kısacası zenginlerin geliri artarken yoksulluk iyice dibe vurmakta ve artmaktadır.''
Bütün bu yoksulluk, yoksuzluk ve beceriksizliklerin yabancı fonlara yüksek faiz vererek kapatılacağını, seçim nedeniyle bütçenin bir kısmının Sadaka ekonomisine kaydırılarak, hoşnutsuzluklar kömür-makarna-nakit seçim rüşvetleri yolu ile bastırılacağını belirten Çetin, ''ikna olmayanların polis copu, biber gazı ile susturulacağını'' bildirdi.
Bütün bunların kader olmadığını belirten çetin, ''Bunlar ekonomisi kaptı kaçtı yabancı fonlara teslim edilmiş, halkını soyan ve ezen bir hükümetin politikalarıdır. Bunları dua-beddua ile köşelerimizden homurdanarak yada tevekkülle düzeltemeyiz.
Başka ülkelerde olduğu gibi sokağa inmek ve haklı taleplerimiz sokakta gür bir sesle haykırmak zamanı gelmiş ve geçmektedir. Tüm tüketicilerimizi zamlara ve ağır vergi yüküne karşı TÜDEF öncülüğünde mücadeleye çağırıyoruz'' dedi.
