MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2011 yılı için yayınladığı mesajında iki dilli hayat talepleini eleştirdi. Bahçeli'nin hedefinde ise Diyarbakır'a giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül verdı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2011 yılında; kavga yerine barışın, çatışma yerine uzlaşmanın, hiddet yerine sağduyunun, yoksulluk yerine zenginliğin, ayrılık yerine kucaklaşmanın ve bütünleşmenin egemen olması dilek ve temennisinde bulundu.
Bahçeli, yeni yıl nedeniyle yayımladığı mesajında 2010 yılının bitmesiyle, 21. yüzyılın onda birlik kısmının geride kaldığına işaret etti. Tarihin tekerleği ileriye doğru döndükçe, özellikle Türkiye'nin karşılaştığı sorunların ağırlaşmakta ve önüne çıkan engebelerin yüksekliğinin artmakta olduğunu savunan Bahçeli, ''Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarlarının içine soktuğu karanlık ve sarsıntılı mecra, Türkiye'nin dayanma gücünü ve takatini bitirme noktasına kadar getirmiştir'' ifadelerini kullandı.
Ekonomik kriz, siyasetteki ahlak ve değer aşınması, toplumsal yapıdaki kamplaşma, yozlaşmanın kabından taşması ve yoksulluğun sıradanlaşmasının geçen 365 günlük sürenin en önemli sonuçlarından bazıları olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
''Maalesef milletimiz 2010 yılında; bir tarafta bölücülüğün, diğer tarafta da siyasi iktidarın bulunduğu çift kutuplu çekişmenin ve itişmenin tam ortasında kalmıştır. AKP hükümetinin ileri demokrasi hezeyanı ve özgürlük aldatmacası Türk milletiyle hesaplaşmanın arayışında olanlara imkan ve ortam sağlamış, bununla birlikte fitnenin sağanak halinde yağması için de uygun siyasi iklim şartlarını oluşturmuştur. Milletimizin dayanışma kaynakları siyasi iktidarın saçtığı nifak asitleriyle erimeye başlamış ve birlikte yaşama iradesi darbe üstüne darbe almıştır.''
-İKİ DİL TARTIŞMALARI-
Mesajında ''AKP hükümetinin iki dilli hayat taleplerine görüntüde karşı durup, el altından destek vermesi ve Türkçe'yi yalnızca resmi alana çekerek, bilerek ya da bilmeyerek zayıflamasına yol açması ibretlik vakıa olarak milli hafızalardaki yerini almıştır'' ifadesini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti:
''Nitekim Sayın Cumhurbaşkanı'nın en son gerçekleştirdiği Diyarbakır seyahatinde ortaya çıkan görüntü ve karşılıklı diyaloglar, iki dilli hayat konusunun aldığı boyutu göstermesi bakımından dikkati çekici olmuştur. Milli Güvenlik Kurulu'nun 29 Aralık 2010 günü yaptığı toplantıda alınan; 'Tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet anlayışını ve önde gelen ortak paydalarımızdan birini teşkil eden Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dilinin Türkçe olduğu gerçeğini değiştirmeye yönelik hiçbir girişimin kabul edilemeyeceğine' yönelik kararın çiğnenmesi ve boşa çıkarılması Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yerine getirilmiştir.
Bu kapsamda, MGK kararının hiçe sayılarak, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığında Türkçe'nin yanısıra, mahalli bir dilin afişlerde kullanılmasıyla da karşılama yapılması devletimizin güvenirliğini yerle bir etmiştir. Böylelikle Sayın Cumhurbaşkanı; başkanı bulunduğu Kurulun kararlarını hiçe saymış ve devletin zirvesini istismar etmiştir.''
-''SEVİNÇ, MUTLULUK VE REFAH''-
Bahçeli, 2010 yılında, AK Parti Hükümetinin yönetimi altında Türkiye'de; kavga, karışıklık ve kaos ortamı daha da mesafe aldığını, yolsuzluk, yoksulluk, işsizlik ve üretimsizliğin artarak devam ettiğini, anayasa değişikliğiyle yıkımın altyapısının oluşturulmak istendiğini ileri sürdü.
Devlet Bahçeli, çok sıkıntılı ve sorunlarla dolu bir yılın ardından yeni bir yıla kavuşulduğunu ifade ederek, 2011 yılında Türk milletinin hak ettiği sevinç, mutluluk ve refaha ulaşacağına yürekten inandığını belirterek, şunları kaydetti:
''2011 yılında; kavga yerine barışın, çatışma yerine uzlaşmanın, hiddet yerine sağduyunun, yoksulluk yerine zenginliğin, ayrılık yerine kucaklaşmanın ve bütünleşmenin egemen olması en öncelikli dileğim ve beklentimdir.
Bu yılda yüzlerin gülmesi, umutların tazelenmesi, işsizliğin son bulması, heyecanların artması ve özgüvenin tekrar sağlanması inşallah AKP'nin siyasi iktidardan gitmesiyle ortaya çıkacaktır.
İnancım odur ki Türk milleti birliğine yönelik olarak kurulan tuzakları yine kendi irade ve kuvvetiyle bozacak ve faillere hak ettikleri dersi mutlaka verecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle 2011 yılında, öfkelerin hepimizden uzak durmasını, ihtilafların son bulmasını, terör melanetinin kökünün kurutulmasını, ekonomik ve sosyal problemlerin kalıcı olarak çözülmesini temenni ediyorum. Doğudan batıya, kuzeyden güneye bütün vatandaşlarıma Cenab-ı Allah'tan sağlıklı, huzurlu, bol kazançlı ve mutluluk içinde geçirecekleri bir yıl diliyor, hepsinin yeni yılını tebrik ediyorum.''