Asgari ücrete tepkiler devam ediyor   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 12-29-2010 (17:21)   Son Mesaj: 12-29-2010 (17:21)    Cevap: 0    Gösterim: 681  

    12-29-2010

    Asgari ücrete tepkiler devam ediyor

    Asgari ücrete tepkiler devam ediyor


    Türk-İş, DİSK Türk Büro-Sen'in dün belirlenen asgari ücret ile ilgili tepkileri dinmedi. Üç sendikadan yapılan açıklamada ortak mesaj vardı.

    Türk-İş tarafından yapılan açıklamada, savundukları görüşlerin büyük bir bölümünün Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nca dikkate alınmadığı belirtilerek, ''Bunun sonucu, belirlenen asgari ücret düzeyi yetersiz ve ülkenin bugünkü koşullarında insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi sağlamaktan yine uzak kalmıştır'' değerlendirmesi yapıldı.
    Yazılı açıklamada, yeni asgari ücretin, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun işveren-hükümet kesimi temsilcilerinin oy çoğunluğuyla belirlendiği, Türk-İş'in ise komisyon toplantılarında, artış oranına muhalif tavır sergilediği kaydedildi.

    Açıklamada, ''Asgari ücretin, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre, insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak, bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücreti'' olduğuna dikkat çekildi. Türk-İş'in açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

    ''Asgari ücretin belirlenmesi çalışmalarında göz önünde tutulması gereken temel husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Bu bir anayasal zorunluluktur. Çalışanlara insan onurunun gerektirdiği yaşama düzeyini sağlayamaya yetecek asgari ücretin belirlenmesi, bu işle görevlendirilen komisyonun gözetmesi gereken temel ilkedir.

    Türk-İş'in 24 yıldan bu yana her ay düzenli olarak hesapladığı açlık ve yoksulluk sınırı verileri, çalışanların geçim şartlarını ortaya koyan önemli bir göstergedir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, geçim koşullarını hesaplaması için Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) görev vermiştir. Aralık 2010 tarihi itibariyle TÜİK'in tek işçi için hesapladığı tutar net 900,09 liradır.

    İşçi kesimi, TÜİK tarafından Aralık 2010 tarihi itibariyle belirlenen net tutara 2010 yılı enflasyon hedefi ile refah payı ilavesiyle asgari ücretin belirlenmesini talep etmiştir. Ancak devletin resmi kurumu TÜİK tarafından belirlenen tutar bile komisyonda görev yapan işveren-hükümet kesimi temsilcileri tarafından pazarlık konusu yapılmış ve daha düşük belirlenerek, işçi kesiminin karşı oyuna rağmen oy çokluğuyla kabul ve ilan edilmiştir. Düşük belirlenen asgari ücret tutarıyla, çalışanların aileleri ile birlikte gıda, konut (kira, elektrik, su, yakıt), giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde bile olsa, karşılaması mümkün değildir. Çalışanlar aileleri ile birlikte, insana yakışmayan olumsuz yaşama koşullarına terk edilmiştir.''

    ''VERGİ YÜKÜ TAŞINAMAZ BOYUTTA''

    Ekonomide olumlu gelişmeler yaşandığı ifade edilmesine rağmen, bunun işçi ücretlerine yansıtılmadığı öne sürülen açıklamada, ''Türkiye, demokrasinin, işçi hak ve özgürlüklerinin, sosyal koruma uygulamalarının olmadığı, tartışma konusu edildiği ülkelerde uygulanan ücret politikalarını, asgari ücret düzeyini emsal alan yaklaşımları benimseyen bir ülke olmamalıdır'' denildi.

    Öte yandan, ücretliler üzerindeki vergi yükünün ''taşınmaz boyutlara'' ulaştığı, sosyal güvenlik için kesilen primlerin de asgari ücretli için yüksek olduğu iddia edildi.

    Asgari ücretin, Türkiye'de uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikaların önemli bir göstergesi, siyasal iktidarın çalışanlara yaklaşımının yansıması niteliğinde olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi.

    ''Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarında işçi kesimi olarak, Anayasa'da yer alan 'geçim şartları' yaklaşımının dikkate alınmasını, işçinin ailesi ile birlikte günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir tutarın esas olmasını, işçinin ve ailesinin harcama kalıbının esas alınması ve hesaplamalarda Türkiye İstatistik Kurumu verilerinin kullanılmasını, bilimsel verilerle hesaplanan net tutarın işçinin eline geçmesinin sağlanmasını, sanayi-tarım ve yaş, cinsiyet ayırımı yapılmadan ulusal düzeyde tek olmasını, işçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmasını, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmesini, işçinin satın alma gücünün ileriye dönük olarak korunabilmesi için gerekli bir iyileştirmenin ayrıca ilave edilmesini, belirleme yapılırken en düşük devlet memuru maaşının dikkate alınmasını, gelir dağılımında adaleti sağlamaya yönelik olarak ayrıca refahtan pay içermesini talep ettik ve savunduk.

    Savunduğumuz bu görüşlerin büyük bir bölümü komisyon çalışmalarında dikkate alınmamıştır. Bunun sonucu, belirlenen asgari ücret düzeyi yetersiz ve ülkenin bugünkü koşullarında insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi sağlamaktan yine uzak kalmıştır.''

    DİSK

    DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, asgari ücretin belirlenme kriterinin enflasyon hedefi yerine, yoksulluk sınırı olması gerektiğini belirterek, asgari ücretin toplu pazarlık süreçleri ile belirlenmesi gerektiğini bildirdi.

    Çelebi, yaptığı yazılı açıklamada, işçilerin sefalete mahkum edildiğini ve emekçilerin açlıkla terbiye edilmeye çalışıldığını ileri sürdü.

    Asgari ücretin belirlenme kriterinin, enflasyon hedefi değil, yoksulluk sınırı olması gerektiğini ifade eden Çelebi, şunları kaydetti:

    ''Anti demokratik yapısı ile dikkat çeken asgari ücret tespit komisyonu lağvedilmeli, asgari ücret, toplu pazarlık süreçleri ile belirlenmelidir. DİSK Araştırma Enstitüsü tarafından, Türkiye İstatistik Kurumu Madde Fiyatları, TÜFE Endeksi ve Çalışma Bakanlığı verileri üzerinden yapılan araştırmaya göre, asgari ücrete yapılan aylık 25,6 TL'lik, günlük 85 kuruşluk artışla, günlük yalnızca 62 gram beyaz peynir ya da öğün başına 1 yumurta alınabiliyor. Öğün başına düşen dana eti ise 11 gram. Günlük 85 kuruşa denk gelen ücret artışı ile 185 gram pirinç, 16 gram bebek maması, 406 gram ekmek, 442 gram makarnadan yalnızca biri alınabiliyor.''

    Süleyman Çelebi, asgari ücretle çalışanların, verilen zamla günlük 34 gram dana, 33 gram koyun eti, 162 gram tavuk etinden birini seçmek durumunda olduğunu, tercihini süt ve süt ürünlerinden yana kullandığı takdirde ise 0,43 litre süt veya 62 gram beyaz peynir alabileceğini bildirdi.

    Yoksulun protein deposu olan kuru bakliyat açısından da tablonun pek parlak olmadığını dile getiren Çelebi, asgari ücretlinin, bir buzdolabı için çalışması gereken sürenin, 402 saate denk geldiğini belirtti.

    Çelebi, erkek ayakkabısı için 41, kadın ayakkabısı için 29, çocuk ayakkabısı için 17 saat çalışılmasının şart olduğunu, asgari ücretlinin 1 kilo beyaz peynir için 5 saat, ayçiçeği yağı için 2 saat çalışmak zorunda olduğunu vurguladı.

    Asgari ücretlinin, 16 saatlik çalışma karşılığında 1 gömlek, 2 saatlik çalışma karşılığında 1 çorap alabildiğini bildiren Çelebi , 1 masa 1 sandalye almak için asgari ücretlinin başka hiçbir şey almaksızın 27 saat, yaklaşık 3 gün, bunun yanında, kanepe için 197 saat, yastık için 5 saat, yorgan için 28 saat, çamaşır makinesi için 385 saat, ütü için 41 saat, sinemaya gitmek için de 4 saat çalışması gerektiğini dile getirdi.

    TÜRK BÜRO SEN

    Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş 630 TL olarak belirlenen yeni asgari ücreti, ''kabul edilemez'' olarak değerlendirdi.

    Yokuş, yaptığı yazılı açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda oy çokluğuyla kabul edilen ve ilk ay için yüzde 4,7; ikinci altı ay için yüzde 5,1 artışı öngören yeni asgari ücretin yüzleri güldürmediğini ifade etti.

    Hükümete, ''630 TL'lik sefalet ücreti nasıl izah edilecektir'' sorusunu yönelten Yokuş, açıklamasında, ''5 milyon asgari ücretliye reva görülen 630 liralık sefalet ücreti kabul edilemez. Kayıt dışı istihdamının önlemesi için siyasi iktidar tarafından alınan sözüm ona tedbirler, bu kadar düşük ücretlerle ve asgari ücretten alınan vergiler kaldırılmadığı sürece hiçbir işe yaramayacaktır'' görüşüne yer verdi.




    Asgari ücrete tepkiler devam ediyor Yorumları