''Balyoz Planı'' davasını izlemeye gelen İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, ''Bir cezaevi içinde böyle bir yargılamanın yapılıyor olması hukuk devleti için vahim bir olaydır'' dedi.
Kocasakal, duruşma çıkışında gazetecilerin soruları üzerine, İstanbul ve Ankara barolarından birer yönetim kurulu temsilcisi olarak bu davaya gözlemci geldiklerini ve davayı izlediklerini söyledi.
Avukatlık Kanunu'nun 76. ve 95. maddelerinin, barolara, hukukun üstünlüğü ve insan haklarını koruma ve kollama görevi verdiğini hatırlatan Kocasakal, bu tür kamuoyuna mal olmuş davaları bundan böyle de izlemeye devam edeceklerini kaydetti.
Ümit Kocasakal, özellikle bu davada, davanın başlamasına sayılı günler kala, yargılamayı yapacak ve duruşmayı idare edecek heyetin başkanının HSYK'nın tasarrufuyla görevden alınmasının, bu davayı daha bir titizlikle izlemelerine sebebiyet verdiklerini söyledi.
''Yargı bağımsızlığı konusundaki kaygı ve kuşkularımız ne yazık ki bu tasarruflarla tescil olmuştur. O yüzden bu davayı izlemeye geldik'' diyen Kocasakal, şunları kaydetti:
''Fiziki koşullara bir şey demiyorum. Her şey gayet güzel hazırlanmış, ancak bir cezaevi içinde böyle bir yargılamanın yapılıyor olması hukuk devleti için vahim bir olaydır. Bunu çok talihsiz olarak görüyorum. Bir Yassı Ada havasını, ben şahsen yargılamanın böyle cezaevi içinde yapılması sebebiyle solumuş durumdayım.''
İstanbul barosu Başkanı Kocasakal, bir gazetecinin ''Duruşma salonunda, sanık avukatlarının yanında yer almanız eleştiri konusu oldu, buna ne diyeceksiniz?'' sorusuna, bu saptamanın doğru olmadığını, ancak elbette eleştirilebileceğini söyledi.
Olayın şekli yönüne takılmaktan ziyade, baroların kamuoyuna mal olmuş bu davaları izlediğinin bilinmesi gerektiğini ifade eden Kocasakal, bunun, kanunlarla barolara tayin edilmiş bir görev olduğunu belirtti.
Gazetecilerin, ''Bazı sanıkların, Anayasa Mahkemesinde yargılanma taleplerine ne diyeceksiniz?'' sorusuna da usuli bir şeyin dile getirildiğini, bunların daha çok tartışılacağını söyledi.
Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Erol Aras da yaptığı açıklamada, ''Burası, bir Yassı Ada mahkemesine benziyor. İçerik olarak da bundan böyle bu tip davaları daha yakından izleyeceğiz, çünkü çok ağır hak ihlallerinin olduğu şikayet ve gözlemlerimiz var'' şeklinde konuştu.
