Kılıçdaroğlu'nun önünü açan görünmez el   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 12-28-2010 (09:39)   Son Mesaj: 12-28-2010 (09:39)    Cevap: 0    Gösterim: 732  

    12-28-2010

    Kılıçdaroğlu'nun önünü açan görünmez el

    Kılıçdaroğlu'nun önünü açan görünmez el


    Kılıçdaroğlu'nun her adımını kendisine danışarak attığı Önder Sav'ın üç ayda 'çırak çıkacağı'nı hangimiz öngörebilirdik? Ya Deniz Baykal'ın gidip Kılıçdaroğlu'nun gitmesi... 'Gülüp geçerdik' diyen Özgürel görünmez ele işaret ediyor...

    Avni Özgürel'in köşe yazısı

    Zihnin garip bir işleyişi var; bakıyorsunuz bazen en şaşılası şeyleri atlıyor, önemli zannettiğinizden ufak bir iz bile taşımıyor; bazen de ilk bakışta sıradan görünene takılıp ondan öyle garip "puzzle"lar üretiyor ki, önemsiz sandığınız bir detayın gerçekte tabloyu şekillendiren dokunuş olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz...

    Bir yıl önce biri çıkıp "Deniz Baykal"dan yaka silkenlere müjde, öyle bir gelişme olacak ki Baykal CHP Genel Başkanlığından istifa edecek, yerine Kemal Kılıçdaroğlu gelecek, üstelik gelmekle kalmayıp Baykal ekibini önce ikiye bölüp biri birine düşürecek sonra aralarında vuruşturup tasfiye edecek" dese herhalde gülüp geçerdik...
    Ama oldu!..
    Üç ayda...
    Baykal sonrası yeni CHP"yi şekillendiren, Kemal Kılıçdaroğlu"nun genel başkanlığa aday olup olmama kararı dahil her adımını kendisine danışarak attığı Önder Sav"ın onca particilik/tüzük/ kurultay vs tecrübesine rağmen üç ayda " çırak çıkacağı"nı hangimiz öngörebilirdik ki?
    Önder Sav"dan kurtulmak için CHP tüzüğünü değiştirip bir düzine genel başkan yardımcılığı ihdas etmiş, genel sekreterliğin içini boşaltmış ama malum kaset hadisesi sebebiyle bu operasyonun keyfini sürme fırsatı bulamamıştı Baykal. O istifa edince partinin tek hâkimi olan Sav şekillendirdi CHP"yi.. Kurultay"ı topladı, delegelere Genel Sekreterlik makamını yetkisizleştiren tüzük değişikliğinin uygulanmasının ertelenmesi kararını onaylattı, sonra Kılıçdaroğlu"nu seçtirdi.. Başkasını işaret etse onu seçerdi kurultay...
    El"hak kendisini seçtirenin kim olduğunun farkında olduğunu inkâr etmedi Kılıçdaroğlu... Medya tarafından ağır şekilde eleştirilme bahasına yaptı bunu. Sav"ın itirazı ya da işaretiyle siyaset sahnesine birlikte çıktığı Gürsel Tekin"i bile harcamakta tereddüt etmeyeceğini gösterdi. Bu akışa uygun olarak filmin slow- motion görüntülerle genel başkan ve genel sekreterin kollarını açıp biri birlerine doğru koştukları Yeşilçam filmlerini andırır sahneyle noktalanacağı sanılıyordu. Ama olmadı. Umulmadık bir final sahnesiyle son buldu film.

    Düğmeye basan...
    Düğmeye CHP"ye uyarı yazısı gönderen Yargıtay Başsavcılığı bastı bu kez ... "2008 yılında yapılan tüzük değişikliğini uygulayın" diyordu başsavcı. Baykal"ın partide mutlak hâkimiyetini tesis için yıllarca iğneyle kuyu kazarcasına uğraşıp ördüğü ağdı bu. Dolayısıyla farkındaydı Kılıçdaroğlu bunun öneminin. Ama içinden, kime niyet kime kısmet diye geçirmiş olsa bile, konu çok önemli değilmiş gibi davrandı, kurultay tartışmalarına girmedi... Önder Sav"ın yetkilerinin parmaklarının arasından kum gibi akıp gitmesine duyduğu öfkeyle "CHP kimsenin babasının malı değildir. Genel Başkan disiplin suçu işlemiştir. Hukuku bilmeyenlere hukuku bildirmek görevimizdir." diyerek Yargıtay Başsavcılığı"na başvurmasını vs duymazlıktan geldi. Tüzüğün kendisine tanıdığı yetkiyi kullanıp Parti Meclisi üyeleri içinden seçeceği genel başkan yardımcıları ve genel sekreterden oluşacak yönetim katını belirlemeye yöneldi... Bu arada "Kurultaya gerek yok" demeciyle Baykal- Sav ekiplerinin uzandığı son dalı ayaküstü verdiği demeçle koparıverdi Yargıtay Başsavcısı.
    Yılların siyasetçileri parti içi iktidarlarını muhafaza için kurdukları " mayınlı arazi"den farksız tüzük tuzağına düşmüş, çıkamıyorlardı..

    Kurultay havası
    Kurultaya bu havada gitti CHP. " Mağluplar cephesi"nin Kılıçdaroğlu"nu karşısına alacak ne gücü ne adayı vardı. Gürsel Tekin"i liste dışı bıraktırarak Kılıçdaroğlu"nu Parti Meclisi"nde yalnızlaştırmayı denediler. O da tutmadı. Tekin"in aldığı oyların kıl payı sınırda kaldığını görünce tüzüğün " Kadın kontenjanı" maddesine sarılma girişimleri de ilçe seçim kurulu kapısından döndü.
    Sanki görünmez bir el, Kemal Kılıçdaroğlu"nun önündeki engelleri temizlemeyi, ayağına dolananları şu ya da bu şekilde safdışı etme işini üstlenmiş gibiydi...

    Radikal




    Kılıçdaroğlu'nun önünü açan görünmez el Yorumları