Diyarbakır Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu(MKYK) Üyesi Doç. Dr. Mazhar Bağlı, kendisi hakkında ortaya atılan 'taciz' iddialarına sert tepki gösterdi.

Fırat Haber Ajansı'nın ortaya attığı iddiaları yalanlayan Bağlı, bunun tamamen iftira ve karalama amaçlı olduğunu söyledi. Bağlı, "İnsanların haysiyet ve şerefi üzerinden rant devşirmek en büyük ahlaksızlıktır. İddia sahipleri iddialarını kanıtlamadıkları sürece müfteri kalacaklardır. Sahip olduğum düşünce ve içinde bulunduğum pozisyonun hazmedilememesine gösterilen gayri ahlaki bu iftiranın yargı yolu ile de takipçisi olacağım." dedi.
Yayınlanan haberin hiçbir paragrafının doğru olmadığını ifade eden Bağlı, haberin iki gün boyunca üst sıralarda yayınlanması, zamanlaması, son paragrafı ve mensubu bulunduğu AK Parti'ye ısrarla yapılan vurguların, haberin ne amaçla ve kimler tarafından servis edildiğini açıkça ortaya koyduğunu kaydetti. Söz konusu internet sitesinin, kendinden olmayanlara yönelik yaptığı karalamalar nedeniyle sabıkasının bir hayli kabarık olduğunu anlatan Bağlı, "Sunucusunun yurtdışında olması, muhabirlerinin takma isimler kullanması nedeniyle, ellerindeki gücü istedikleri gibi kullanma hakkını kendilerinde görüyorlar. Daha önce de kendileri gibi düşünmeyenleri açıkça karalayıp, hedef gösterdikleri unutulmadı." dedi.

"TACİZ VARSA NEDEN ŞİKAYET OLMADI?"

Bu tür iftira ve karalamalarla söz konusu çevrelerin nasıl bir politika izlediklerinin de görüldüğünü vurgulayan Bağlı, olayın, farklı sese tahammülü olmayan çevrelerin çamur atmasından ibaret olduğunu söyledi. Bağlı, açıklamasında şu görüşlerin altını çizdi: "Peki soruyorum şimdi, eğer benimle ilgili bu kadar çok taciz şikayeti varsa, neden hiç birisi savcılığa ve üniversite yönetimine gitmedi? Diyelim ki bugünkü üniversite yönetimi AK Parti'ye yakındır, önceki yönetim de mi AK Parti yanlısıydı? Haberdeki benim akademik unvanımla ilgili bölümlerden de bu iddiaların ne kadar mesnetsiz olduğu ortaya çıkıyor. Haberi hazırlayan, benim akademik unvanımı bile doğru dürüst bilmiyor. Sonuç olarak, çok fazla söze gerek yok, haberi yapanlar amaçlarını ayan beyan ortaya sermişlerdir."