Başbakan Erdoğan'ın "Kürtçülük ve Türkçülük'e karşıyım" sözlerine CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, devletin herkese karşı etnik kör olması gerektiğini söyledi.
Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrası basın toplantısı düzenleyen Tamaylıgil'in oldukça heyecanlı olması dikkat çekti. Birlik, beraberlik içinde krizsiz bir yıl dileyen Tamaylıgil, iktidara yürüyüşlerinin devam edeceğini vurguladı. MYK toplantısı hakkında bilgiler veren Tamaylıgil, gazetecilerin sorularını cevapladı.
Başbakan Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'na yönelik kaynak eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Tamaylıgil, Başbakanın 2003 yılındaki açıklamasında kaynağın Türkiye dediğini hatırlattı. Kaynağın Türkiye olduğunu dile getiren Tamaylıgil, kaynağın ne olduğunun değil, doğru, dürüst, bilinçli şekilde idare edilmesinin daha önemli olduğunu savundu. Kaynağın iyi yönetilmemesinin sorumluluğunun ise iktidar olduğunu ifade eden Tamaylıgil, bu yapılamıyorsa Başbakandan kendisini sorgulamasını istedi.
Açıklamaların Başbakanın kendi konuşma tarzı olduğunu ileri süren Tamaylıgil, halkın beklentilerinin bugünün gerçekleri ile ortaya konulması gerektiğini belirtti. Tamaylıgil, halkın kendilerinden çözüm beklediğini ifade etti. "Kaynak Kemal" denince kaynağın Türkiye olduğunun, teknik olarak neler olduğunun dile getirildiğini anlatan Tamaylıgil, karar alma konusunda bir sorun olup olmadığına ilişkin soruya ise "Herhangi bir sorunumuz yok. Tüzük olarak karar alma mekanizması yürüyecektir." karşılığını verdi. Seçim çalışmaları konusunda da bilgi veren Tamaylıgil, her genel başkan yardımcısının üstleneceği seçime yönelik görevleri bulunduğunu ifade ederek toplantıda CHP'yi iktidara taşıyacak ilke ve hedefleri daha da ileriye taşımanın yollarının görüşüldüğünü vurguladı.
Başbakar Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kürtçülük ve Türkçülük'e karşıyım" açıklamalarının hatırlatılması üzerine Tamaylıgil, CHP'nin program ve söylemlerinde devletin etnik kör olması gerektiğini her zaman vurguladığını ifade etti. İnsan merkezli yaklaşılmasının her zaman söylendiğini anlatan Tamaylıgil, bundan sonrada söylemeye devam edeceklerini kaydederek etnik kimliğin herkesin şerefi olduğunun altını çizdi. Sosyal demokrasilerde insan için siyaset yapmanın tercihleri olduğunu anlatan Tamaylıgil, iki dil ve özerklik tartışmaları konusunda genel başkanlarının görüşlerini paylaştığını ifade etti.