AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, ''Bir anda 200 katrilyon liralık bir kaynak ortaya koyduğunu iddia eden bir genel başkan için ya kıyamet kopana kadar Nobel ödülü ya da desteksiz atış ödülü verilmesi lazım'' dedi.
Canikli, TBMM Genel Kurulu'nda, 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı görüşmelerinin son gününde AK Parti Grubunun görüşlerini dile getirdi.
Mali disiplin sonucu önerilen rakamların tuttuğunu, bütçe açığı azaltıldığını kaydeden Canikli, ''Mali disiplin olmasaydı, bütçede bu başarıların elde edilmiş olması mümkün değildi'' dedi.
Geçmiş yıllarda popülist yaklaşımların çok yapıldığını öne süren Canikli, ''Uzun yıllar önce birçok siyasi lider, parti başkanı insanların görüşünü etkilemek amacıyla kendi siyasi görüşlerini kanalize etmek amacıyla çok vaatlerde, taahhütlerde bulunmuşlardır. Hatırlayın neredeyse seçimden önce piyasa açılırdı. Yani ben 5 verdim sen 10 verdin, ben iki anahtar vereceğim gibi. Son yıllarda siyasi partiler bu popülist yaklaşımlara başvurmuyorlardı. Son günlerde anamuhalefet partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'nun bazı açıklamaları bu yönden çok önemli'' diye konuştu.
Canikli, ekonomik dengeleri bozan popülist vaatlerin artık gündeme gelmeyeceğini düşündükleri bir sırada Kılıçdarolu'nun bu vaadleri her gittiği yerde peş peşe sıraladığını ifade ederek, ''Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu yaptığı açıklamalar elbette dikkati çekici ve elbette bizim de kafa yormamıza neden oluyor'' dedi.
Kendilerinin de bu konuda çalışma yaptığını anlatan Nurettin Canikli, CHP liderinin ''emekliler, öğretmenlerin durumlarının iyileştirilmesi ve elektrikteki TRT payının kaldırılması'' gibi sözlerini anımsattı. Canikli, ''Bu dedikleri konusunda rakamsal bir çalışma yaptık. Mesela öğretmenlerle ilgili vaatlerinin maliyeti bütçeye 12 katrilyon lira, mazotun pompa fiyatının düşürülmesi 30-40 katrilyon lira, Emeklilerin intibakı 20 katrilyon lira. Bunların toplamına böyle bir politikanın bütçe yapısında ortaya çıkaracağı tahribatı ve değişikliği dahil ettiğinizde ortaya 200 katrilyon lira çıkıyor. Böyle bir politikanın işaretlerini piyasalar aldığında ne olacaktır, faizler ciddi oranda yükselecektir. Faizlerin ikiye katlanması demek bugün 2011 bütçesinde 47,5 milyar lira olarak öngörülen faiz giderlerinin en az ikiye katlanması demektir'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarında bazı bilinmeyenlerin de olduğunu savunan Canikli, Kılıçdaroğlu'nun ''fabrikalar kuracağız'' sözlerini eleştirdi ve ''Komünist Çin ve Rusya'da bile devlete ait hiçbir fabrika yok. Bu fabrikalar sadece Doğu ve Güneydoğu'da mı kurulacak, bu da net değil. Karadeniz'e kurulacak mı, İç Anadolu'ya kurulacak mı, biz bilemiyoruz'' dedi.
-''(İSMİM KEMAL) DEMEKLE OLMUYOR''-
''Diyelim ki Sayın Kılıçdaroğlu iktidar oldu ve devlet fabrikalar kurdu. Herhalde dünyada iktisadi anlamda tek komünist ülke biz olurduk'' diyen Canikli, sözlerine şöyle devam etti:
''Rusya yok, Çin yok. Benim bulduğum 200 katrilyon lira para. Bu para her yıl artacak. 200 katrilyon, bütçemiz ne kadar 312 katrilyon, 2 yılda 400, 3 yılda 600 katrilyon, 4 yılda 800 katrilyon; 5 yılı hesap edemedim. Telaffuz edemiyoruz, rakamlarla ifade edemiyoruz. Öyle bir atış var ki, öyle inanılmaz, öyle desteksiz atış var ki... Böyle popülizm yaklaşımı olmaz. Bu rakamı bütçe giderlerini azaltarak, gelirleri arttırarak karşılayabilir misiniz? Personel harcamalarını azaltabilir misiniz? Yatırıma giden kaynağı nasıl bulacaksınız? Ben yardımcı olmaya çalışıyorum. Acaba bu 200 milyar lirayı nasıl bulabiliriz? Bazı arkadaşlar bize kızacaklar ama 'ismim Kemal, ben bulurum' demekle olmuyor.''
-''NOBEL ÖDÜLÜ VE DESTEKSİZ ATIŞ ÖDÜLÜ VERİLMELİ''-
Binlerce yıldır iktisatçıların en çok kafa yorduğu meselenin kaynak olduğunu belirten Grup Başkanvekili Canikli, ''İktisatta ekonomide kaynaklar sınırlı, talepler sınırsız ve kaynak noktasında biraz öne çıkan iktisatçılar Nobel ödülü almışlar. Aslında Nobel ödülü düzenleyenlerin bunu görmesi lazım. Bir anda 200 katrilyon liralık bir kaynak ortaya koyduğunu iddia eden bir Sayın Genel Başkan için herhalde bir yıl değil her yıl kıyamet kopana kadar Nobel ödülü verilmesi lazım ya da desteksiz atış ödülü verilmesi lazım. İkisinden birinin verilmesi lazım'' diye konuştu.
Canikli, bu tür vaatlerle emeklilerin, öğretmenlerin insanların umutlandırılmaması, gelecekleriyle oynanmaması gerektiğini söyledi.
-''İHALELERİ VEREN SSK GENEL MÜDÜRÜ KILIÇDAROĞLU...''-
Harcamaların kısılamadığını, gelirlerin artırılamadığını bunların bir realite olduğunu ifade eden Canikli, sözlerine şöyle devam etti:
''Peki ne yapacaksınız; para basmak seçeneklerden bir tanesi, Merkez Bankası kaynaklarını kullanacaksınız. Bu kadar kaynak için banka para basmaya çalışsın kağıt fiyatları ikiye üçe katlanır. Kağıt bulamazsınız, Türkiye kağıt ithal etmeye kalkar. Merkez Bankası 20 katrilyon bile basmaya kalksa son 8 yılda elde edilen olumlu sonuçlar ortadan kalkış olacak. Eski karanlık günlere dönülmüş olacaktır.''
Diğer bir seçeneğin de borçlanma olduğunu kaydeden Canikli, bu durumda da zararı yine dar gelirlilerin göreceğini, bütçenin de faiz borçlarını ödemekten altüst olacağını belirterek, bir başka seçenek sundu. Bu seçeneğin de ''Çark etmek olacağını belirten Nurettin Canikli, ''Çark etmek, benim şahsi kanaatimde Sayın Kılıçdaroğlu, eğer iktidara gelebilirse çark edecek. Diğer hiçbirisinin uygulama kabiliyeti yok'' dedi.
Canikli, popülizmin bir ülkeye hiçbir zaman katkı getirmediğini belirterek, Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde ''bazı ihalelerin davet usulüyle yapıldığını, ihaleleri alanların da ekseriyetle Tuncelili olduğunu'' iddia etti.
İhaleler ve işi alanların isimlerini de söyleyen Canikli, Göztepe Hastanesinin onarımının 1992 yılında 21 milyar liraya ihale edildiğini, 1998 yılında 21 kat farkla 466 milyar liraya tamamlandığını, bu şekilde 150'nin üzerinde ihale bulunduğunu söyledi. Nurettin Canikli, ''İhaleleri veren SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu da Tuncelili, bütün bunların tesadüf olduğuna inanmıyorum'' diye konuştu.
-''BAŞKA HÜKÜMLÜ YOK MU?''
''Rahşan Affı'' kapsamında cezaevlerinden tahliye edilenlere de değinen Canikli, her şeyin üstünün kapatıldığını ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu'nun genel müdürlüğü döneminde SSK'ya 9 bin 500 elemanın işe alındığını öne süren Canikli, işe alınanlardan eski hükümlü kapsamındaki bazılarının da Dev-Yol örgütüne mensup kişiler olduğunu iddia etti.
Nurettin Canikli'nin, ''O dönemde ÖSYM yok, yazılıyı da sözlüyü de kendi yapıyor; savcı da hakim de kendisi. İşe alınan eski hükümlü Ali Uludağ, eski Dev-Yol örgütü adına işlenen suçlardan müebbet hapis, Hasan Ertürk, yine Dev-Yol'a üye, ağır hapis, Hüsnü Ertürk...'' şeklindeki sözleri üzerine BDP milletvekilleri Sırrı Sakık ve Hasip Kaplan ile bazı CHP'liler tepki gösterdi.
Canikli, ''Dev-Yol üyesi olanı alıyorsun, başka hükümlü yok mu bu ülkede?'' diye sordu.
Canikli'nin konuşma süresinin dolması üzerine Başkan Mehmet Ali Şahin, CHP Grup Başkanvekilinin süresini uzattığını anımsatarak, kendisine de bu kadar süre verdi.
-AKİF HAMZAÇEBİ-
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemden bahsettiğini söyledi.
Devlet memuriyetine girme şartlarının 657 sayılı kanunda yazılı olduğunu ifade eden Hamzaçebi, ''Bir kişi hapse mahkum olmuş ve mahkeme kararında, kamu hizmetlerinden mahrumiyetine karar verilmiş ise hiç bir kamu görevlisi onu işe alamaz. Hukuk, yasa böyle karar vermediği halde, siz yasadışında bir uygulama mı istiyorsunuz? Sizin sıralarınızda, Bakanlar Kurulu sıralarında acaba 2000 öncesinde hapse girmiş arkadaşınız yok mu hiç? Hapse girmek suç mudur, bu mudur sizin hukuk devleti anlayışınız?'' diye sordu.
Akif Hamzaçebi, AK Parti'nin, SSK Genel Müdürlüğünün 1990'lı yıllardaki ihalelerinden söz ettiğini belirterek, ''O kadar uzağa gitmeye gerek yok. Kuşadası Limanı özelleştirmesi hukuksuz bir şekilde Ofer'e verildi, yolsuzluklara ortak olan bir parti varsa o da Adalet ve Kalkınma Partisi'dir'' dedi.
-KUŞADASI LİMANI İHALESİ-
Nurettin Canikli de Kuşadası Limanı ihalesinin yürürlükteki ihale mevzuatına göre yapıldığını söyledi.
2003'ten beri uygulanan ihale mevzuatına göre, hiç bir şekilde bir kişiye özel davetiye ile ihale verilmediğini kaydeden Canikli, ''Herkesin girebildiği bir ihale söz konusu ise orada yolsuzluk olabilir mi? Elinizi vicdanınıza koyun. Herhangi bir kişinin girmesi ya da girmemesi için bir baskı söz konusu değil'' dedi.
Canikli, 2007-2008 yıllarında alınan fındıklar için üreticiye aktarılan kaynağın 2 katrilyon lira olduğunu ifade ederek, ''AK Parti Hükümete geldiğinde fındığın kilosu piyasada 1,5 lira idi, şu anda 4,5-5 lira civarında. Üretici hiç ezdirilmedi. Tarımla uğraşan hiç bir vatandaşımız ezdirilmedi, inanılmaz kaynaklar aktarıldı. 2002'de tarıma aktarılan kaynak 2,3 milyar lira iken, 2010'da bu rakam 8,4 milyar liraya çıktı. Tarihin hiç bir döneminde tarıma bu kadar büyük kaynak aktarılmadı, aktarılmaya da devam edecek'' dedi.
CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin konuşmasının ardından, ''sataşma olduğu'' gerekçesiyle TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'den söz istedi.
Şahin, Canikli'nin konuşmasında sataşma oluşturacak bir ifadenin bulunmadığını belirtti ve az önce CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi'ye de söz verdiğini anımsattı. Genç'in söz alma konusunda ısrar etmesi üzerine, Şahin, Meclis İdare amirlerini göreve çağırarak, Genç'i yerine oturtmaları konusunda uyarıda bulundu. Şahin, aksi takdirde işlem yapmak durumunda kalacağını söyledi.
CHP Grup Başkanvkekili Kemal Anadol'un da uyarısının ardından, bir süre sonra Genç, yerine oturdu.