ADD Başkanı Çölaşan'dan seçmene hakaret... "Yüzde 42'nin dışında kalan oylar gaflet, delalet ve hıyanet içinde" diyen Çölaşan''ın tepkisinden fındık üreticileri de nasibini aldı. Çölaşan'a göre seçmen niye Ak Parti'ye oy veriyor?
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür ve Sanat Vakfı'nın katkılarıyla 'Bağımsızlık ve Toplumsal Eşitlik İçin Ulusal Yönetim Sempozyumu' düzenledi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji binası konferans salonundaki sempozyuma, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, eski Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, yazar Turgut Özakman ve çok sayıda davetli katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, siyasi tarih bilgisi verdikten sonra, 2002 seçimleri ve sonrasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"2002"den sonraki dönemde Türkiye'de ne oldu?" diye soran Çölaşan, Amerika"nın entrikasıyla bir anda hükümet sorunu ortaya çıktığını iddia ederek, "Milletvekili niteliği taşımayan kişi milletvekili yapıldı" dedi.
Bunu yapanların tarih içinde vebalini taşıdıklarını iddia eden Çölaşan, isim vermeden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü: "O, milletvekili olduktan sonra, parti başkanlığı yapamayacak kişi parti başkanı yapıldı. Ondan sonra da kendisine, seçim sonrasında belli partilerimiz iktidar ortaklığı almadan kendisine hükümeti verdiler. Onlar bu konuda şanslı."
"BİZİM HATALARIMIZLA İKTİDARA GELDİLER"
"Ama, biz ne yaptık? Üzerimize düşen görevi yaptık mı?" diye soran Çölaşan, "Bizim hatalarımızla iktidara geldiler." ifadesini kullandı.
Konuşmasında ülkenin ekonomik durumuna da değinen ADD Başkanı, tarım ve sanayinin çökertildiğini iddia etti. "Tarımda çökmüş olan fındıkçılar kendilerine bir miktar destek verilince, bir anda oylarını, kendilerini yok etmiş olan partiye verebiliyorlar. Aymaz bir toplum haline geldik." diyerek halkı suçladı.
Basın özgürlüğünün yandaş medya olarak nitelediği basın kuruluşları için var olduğunu öne süren Tansel Çölaşan, "Onlara özgürlük tamam. İstediklerini yazabilirler. Hukuk dışı dinlemeleri haber yaparlar. Hatta montajla haber yaparak sansasyon yapsalar da, özgürdürler; haklarında takibat yoktur. Ama, muhalif bir basınsanız susturulmak kaderinizdir." diye konuştu.
"YANDAŞ BASINSANIZ ÖZGÜRSÜNÜZ"
Balyoz davası, kozmik oda operasyonu gibi soruşturmaları "orduyu itibarsızlaştırma" hareketleri olarak nitelendiren Çölaşan, sempozyumu izleyenlere yönelik "Türkiye bağımsızdır diyebilir miyiz?" diye sordu. Soruyu yine kendisi 'hayır' diyerek cevaplandıran ADD Başkanı, "Peki umut yok mu? Çözüm ne olabilir? Çözüm şu olabilir: Kemalizm. Kemalizm bize yol gösterici olacaktır. Yeter ki ona dönelim, bakalım ve algılamaya çalışalım." temennisinde bulundu.
"SEÇİMİ KAZANABİLİRİZ"
Daha sonra Haziran 2011'de yapılacak olan milletvekili genel seçimlerini hatırlatan Çölaşan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Eğer o seçimin kazanılmasını sağlayabilirsek (Hepimize bu görev düşüyor. Yani yüzde 42 oyları alan bilinçli kesim, seçime gitmeyen yüzde 29'un oyunu almayı başarırsa) Türkiye aydınlığa koşacaktır. Bu mümkündür, yakındır. Yeter ki seçime kadar tümümüz, hepimiz, tek tek ve birlikte, kol kola ve bütünlük içinde, ama asla ayrıştırmadan, birbirimizle kavga etmeden, yıkmadan, hedefimize doğru yürürsek, 6- 7 ay sonra gerçekten bir ulusal yönetime kavuşmanın şartlarını oluşturacağımız bir Türkiye görebiliriz."