Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye-Afganistan-Pakistan üçlü zirvesinde konuştu. Gül, ''Ulaştığımız nokta halklarımızın ve her kademedeki kurumlarımızın üçlü işbirliği sürecine duyduğu güven ve inancın somut bir nişanesidir'' dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye-Afganistan-Pakistan üçlü zirve girişiminin geldiği aşamanın kimseyi şaşırtmaması gerektiğini belirterek, ''Ulaştığımız nokta halklarımızın ve her kademedeki kurumlarımızın üçlü işbirliği sürecine duyduğu güven ve inancın somut bir nişanesidir'' dedi.
Abdullah Gül, Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilen Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirve Toplantısı'nın başlangıcında yaptığı konuşmada, üç ülke arasındaki ilişkilerin çok özel olduğunu belirterek, bu ilişkilerin devletlerarası olmanın ötesinde halktan halka bağları yansıtması bakımından ayrı bir anlam taşıdığını kaydetti.
Afganistan, Pakistan ve Türkiye arasındaki işbirliğinin, üçlü zirveler sürecinin başlatıldığı 2007 yılı Nisan ayından çok daha farklı, kapsamlı ve ileri bir aşamaya geldiğine işaret eden Gül, üçlü zirve sürecinin halklar ve bölgeler yararına somut projelerin geliştirildiği ve hayata geçirildiği önemli bir işbirliği platformu haline dönüştüğünü dile getirdi.
Gül, üç ülke arasında, dostluk ve ortaklık ilişkilerinin sağlam bir zeminde emin adımlarla gelişmesi için elverişli ortamın oluşturulduğunu ifade ederek, ''Bu girişimin geldiği aşama kimseyi şaşırtmamalıdır. Zira ulaştığımız nokta halklarımızın ve her kademedeki kurumlarımızın üçlü işbirliği sürecine duyduğu güven ve inancın somut bir nişanesidir'' diye konuştu.
Üçlü zirveler platformunun daha da geliştirilmesi için büyük potansiyel bulunduğunu vurgulayan Gül, liderler olarak kendilerine düşen görevin, bugüne kadar sağladıkları ileriye dönük vizyon temelinde mevcut potansiyelin kuvveden fiile geçirilmesi olduğunu belirtti.
Bu süreçte, güvenlik ve kalkınma arasındaki bağlantıya dikkat çeken Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kalkınma olgusu, barış, istikrar ve refahın pekiştirilmesine yönelik gayretler bakımından stratejik bir araçtır. Devlet adamları olarak ülkelerimizin kalkınması ve müteşebbislerimizin yatırımlarının teşvikinde bizlere önemli bir sorumluluk düşmektedir. İşadamlarını her zaman çalışmalarında desteklemeli ve karşılıklı yatırımlar için elverişli bir ortam oluşturmalıyız. Bu doğrultuda hukuki ve fiziki altyapının güçlendirilmesine öncelik vermeliyiz.''
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Pakistan arasındaki demiryolu bağlantısının bu bakımdan çok önemli bir örnek olduğunu, 6 bin 566 kilometre uzunluğundaki bu hattaki ilk deneme seferinin 14 Ağustos 2009'da yapıldığını anımsattı.
Pakistan'da yaşanan sel felaketinin yaralarının sarılması için her biri 20'şer vagon, 40'ar konteyner taşıyan 15 tren dolusu yardım malzemesinin Türkiye'den Pakistan'a ulaştırılmasının bu hattın ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini anlatan Gül, ''Bu demiryolu bağlantısını, zaman içinde Afganistan'ı da içerecek şekilde geliştirmeliyiz. Bu örnek temelinde iletişim, havayolu, ticaret ve enerji bağlantılarımızı da güçlendirmeliyiz'' diye konuştu.
Bugün beşincisi düzenlenen üçlü zirvenin, ülkeler arasında işbirliğinin ulaştığı seviyeyi ve ortak zemin ve hedefler temelinde sürdürülen çalışmaların hangi istikamette ilerleyeceğini göstermesi bakımından bir milat teşkil ettiğini dile getiren Gül, ''Zirvemizin sonunda açıklayacağımız anlaşma ve belgeler ile atılmasını kararlaştıracağımız adımlar, bu sürecin çok daha yoğun ve kapsamlı bir gündemle ileriye taşınacağına işaret edecektir'' dedi.