Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Toprağımızın altında ve üstünde bizim şu anda sunduğumuzdan çok daha fazlası var'' dedi.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneğinin (TYD) ''Yıl Sonu Çalışma Toplantısı'' Swissotel'de yapıldı. Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir'in de katıldığı toplantıda konuşan Günay, Türkiye'de turizmin gelişim sürecini anlattı.
Turizmin, Türkiye'de 1970'lerde telaffuz edilmeye başlandığını, turizm yapılmaya niyetlenilen 1980'lerde ise ülkede askeri vesayetin devam ettiğini belirten Günay, ''Soğuk savaş döneminin Sovyetler Birliği var üzerimizde, aramızda itilaflar olan gergin bir Yunanistan var, selamlaşmadığımız Kafkasya var, yeni ihtilalin sıcaklığı ile Türkiye'de potansiyel bir karşıtlık merkezi olarak gösterilen İran var. Güneyimizdeki devletlerle selamımız sabahımız yok. Böyle bir coğrafyada turizm yapma niyetindeydik. Bu alandaki bu cesaretin ve vizyonun dünyada okutulması gerekir'' diye konuştu.
Türkiye'de turizmin 1990'lı yıllarda ''el yordamı'' ile yapılmaya çalışıldığını vurgulayan Günay, şunları söyledi:
''1990'lardan sonra yeni bir dünyaya gözlerimizi açtık. Bütün o düşmanlıkların yerini dostluklar aldı. Bizim Azerbaycan ile aramızda 'bir millet iki devlet' diye bir söz var. Bunu bazen öteki Türk devletleriyle de kullanıyoruz. Geçenlerde bir toplantıda Rusya'dan gelen dostlarımız vardı. 'Biz artık Ruslarla da bir millet iki devlet olmaya başladık' dedim. Ekonomide, yatırımda, ticarette, turizmde önemli bağlarımız var. Bu nasıl oldu? Bu, eski dünyanın yıkılması ile oldu. Yepyeni bir dünyaya, barış içinde bir dünyaya gözlerimizi açıyoruz. Bu inanılmaz bir fırsattır. 1980'lerde 'Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur' edebiyatı ile etrafı kuşatılmış olan o dünyada, turizm yapmaya çalışanları ayakta alkışlamamız lazım.''
20. yüzyılı ''insanlık tarihinin karabasanı'' olarak nitelendiren Günay, 20. yüzyılın savaşla, kanla başladığını yine savaş ve kanla sona erdiğini söyledi. 21. yüzyılın daha barışçıl başladığına dikkati çeken Günay, turizmin dünyanın geleceğini kuracak bir sektör olduğunu söyledi.
Turizm sayesinde ülkelerin birbirlerini daha yakından tanıdığını anlatan Günay, ''Türkiye turizm konusunda iyi bir yere geldi. Şimdi vizyonu çok daha iyi bir yere kurmak durumundayız'' dedi.
-TÜRK MUTFAĞI-
Türkiye'de turizmin çeşitlenmesi için çalıştıklarını vurgulayan Günay, ''Toprağımızın altında ve üstünde bizim şu anda sunduğumuzdan çok daha fazlası var'' dedi. Türkiye'nin inanç turizmi konusunda önemli bir merkez olduğunu ifade eden Günay, Ankara'daki Pagan Tapınağı hakkında davetlilere kısa bilgi verdi.
Türk mutfağının önemine değinen ve bunun daha fazla tanıtılması gerektiğini belirten Günay, ''Bir Çin mutfağı var; ne var orada? Bir İtalyan mutfağı var ama bizde Asya batısı ve Avrupa doğusu coğrafyasını kuzeyden güneye bütün damak tatlarını bir kazana koyan inanılmaz bir mutfağımız var. Daha onu yeteri kadar sunamadık'' diye konuştu.
Gelecek 25 yılda Türkiye'de turizmin çok daha ileri gideceğine inandığını söyleyen Günay, turizmin yaşam kalitesinin gelişmesine katkı sağladığını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığına 2007-2008 öğretim döneminin başında başladığını belirten Günay'ın, ''2010-2011'in Haziranında da Allah izin verirse mezun olacağız. Sınıfta kalmadan geçmeye çalışıyorum. Her halde bunu başaracağız'' sözleri salondakiler tarafından alkışladı.
Bu hafta katıldığı bir toplantıda turizm konusunda uzunca bir değerlendirme yaptığını ve salonda olanların çoğunun da orada bulunduğunu hatırlatan Günay, ''Nasreddin Hoca'ya 'Cuma günü gel bizim mahallede konuş' demişler. Nasreddin Hoca'da o gün gitmiş. 'Geçen hafta filan mahallede konuştum beni dinlediniz mi?' demiş. Bazıları 'biz dinledik' deyince, 'dinleyenler dinlemeyenlere anlatsın' demiş. Ben bu haftanın başında çok uzunca bir konuşma yaptım. Bu salondakilerin çoğu da oradaydı o nedenle dinleyenler dinlemeyenlere anlatabilir'' dedi. Günay'ın sözleri salondakilerin gülüşmesine neden oldu.