Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, EİT zirvesinde İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ile görüştükten sonra basın toplantısı düzenledi. Gül, Ekonomik İşbirli Teşkilatı'nın bundan sonraki adresini ve hedefini anlattı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) gibi önemli bir bölgesel işbirliği teşkilatına ev sahipliği yaptığı ve dönem başkanlığını üstlendiği için memnun olduklarını belirterek, ''Önümüzdeki EİT Zirvesi Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de yapılacak ve dönem başkanlığı Azerbaycan'a geçecektir'' dedi.
Gül, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesinin ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve EİT Genel Sekteri Muhammed Yahya Maroofi ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Gül, EİT'in 11. Zirvesinin İstanbul'da yapıldığını, 10 üyesi bulunduğunu ve hemen bütün üye ülkelerin bu zirveye cumhurbaşkanı seviyesinde, birinin başbakan, birinin de başbakan yardımcısı seviyesinde katıldığını belirtti.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatının tarihinin eski olduğunu ve 1992'de yenilendiğini hatırlatan Gül, Türkiye, İran ve Pakistan'ın çatısını oluşturduğu bu teşkilata Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Kazakistan ve Afganistan ile Tacikistan'ın da katılarak büyük bir bölgesel ekonomik işbirliği örgütü haline dönüştüğünü kaydetti.
Gül, teşkilatın bölgede giderek önem kazanmaya başladığını ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı olduğu için de ekonomik işbirliğini, ticareti, yatırımları, karşılıklı dayanışmayı artırıcı birçok tedbirler aldığını söyledi.
-''HEDEF YÜZDE 20 İÇ TİCARETİ OLUŞTURMAK''-
Ticareti artırmak için kendi içinde bir ticaret anlaşması imzalandığını ve karşılıklı tarifeler düşürülerek yüzde 20 iç ticaret hedefini yakalamak için kararlı bir duruş sergilendiğini ifade eden Gül, yine ekonomik faaliyetlerin temel dinamolarından birisi olan ECO Ticaret ve Kalkınma Bankası kurulduğunu, merkezi İstanbul'da olan bu bankanın 230 milyon dolar ödenmiş sermayesi bulunduğunu belirtti.
Gül, Türkiye, İran ve Pakistan'ın bu bankanın ortağı olduğunu hatırlatarak, bugünkü görüşmelerde bu bankaya diğer üye ülkelerin de ortak olma arzularının açıkça ifade edildiğini, başta Azerbaycan olmak üzere ortaklık müracaatları yapıldığını söyledi.
Bu büyük coğrafyada ticareti, ekonomiyi ve işbirliğini geliştirmek için ulaşımın önemli bir alan olarak seçildiğini dile getiren Gül, tren yolları, otoyollar ve bununla ilgili diğer bağlantıların bu çerçeve içinde yapıldığını ve son yıllarda çok önemli hatlar oluşturulduğunu söyledi.
Gül, bunların bir kısmının bu ülkeleri Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlarken, bir kısmının kendi aralarında, bir kısmının da İran üzerinden denize bağlayacak şekilde yapıldığını ve hepsinin bir çerçeve içerisine oturtulduğunu, bunların önemli gelişmeler olduğunu ifade etti.
Bu proje çerçevesinde İstanbul-Tahran-İslamabad demiryolunun tamamlandığını belirten Gül, enerjinin yine ECO ülkeleri arasında önemli bir altyapı olduğunu ve bütün bunlar üzerinde çalışıldığını, bazılarının hayata geçirildiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, petrol ve gaz rezervine sahip bu ülkelerin, oturmuş serbest piyasa ekonomilerine sahip Batı dünyasına ulaşmalarının önemli olduğunu, Batı dünyasının da güvenilir ve değişik enerji kaynaklarına ulaşmasının önemli olduğunu belirtti ve bu iki çıkar birbiriyle çakıştığı için çok sayıda projeler gerçekleştirildiğini vurguladı.
-IRAK'IN ÜYELİK TALEBİ-
ECO Ticaret ve Kalkınma Bankası'nın birçok önemli projeleri finanse edeceğini dile getiren Gül, bu bankaya Asya Kalkınma Bankası ve İslam Kalkınma Bankasının ortak olmasının söz konusu olduğunu, bununla ilgili girişimler de bulunduğunu söyledi.
Büyük bir ekonomik faaliyete işaret eden Gül, 400 milyon nüfusu olan, 800 milyon metrekarelik bir alanı ihtiva eden bu alanın önümüzdeki yıllarda çok daha fazla dikkate geleceğini kaydetti.
Bugünkü toplantıların çok verimli olduğunu, ayrıca bir de kapalı toplantı yapıldığını belirten Gül, şöyle konuştu:
''Kapalı toplantıda Cumhurbaşkanları serbest bir şekilde ECO'nun geleceğiyle ilgili önemli görüşlerini paylaşmışlardır. Bir Akil Adamlar Grubu kurulması kararlaştırılmıştır. Ve burada bugün ifade edilen düşünceler, Akil Adamlar Grubu'nun yönlendirici fikirleri olarak ele alınacaktır.
Önümüzdeki zirve Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de yapılacaktır ve dönem başkanlığı Azerbaycan'a geçecektir. Türkiye, böyle bir önemli bölgesel işbirliği teşkilatına ev sahipliği yaptığı ve dönem başkanlığını üstlendiği için memnundur. Bu toplantılarda ECO'nun genişlemesiyle ilgili fikirler tartışılıp, bu çerçevede Irak ECO'ya girme arzusunu ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Celal Talabani misafir olarak davet edilmişti. Suriye ve Katar da misafir olarak katıldı.''
Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan arasında yeni ortaya çıkan ekonomik işbirliği alanı düşünüldüğünde hepsinin ECO'yla olan ilgisinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Gül, ''Bu süre içerisinde Irak'ın da ümit ediyorum ki üyeliği gerçekleşecektir. Bütün üyeler de bunu büyük bir memnuniyetle karşılamışlardır'' dedi.
Gül, yarın da Türkiye, Pakistan ve Afganistan arasında da üçlü zirve toplantıları yapılacağını hatırlattı.
ECO Genel Sekreterliği'nin Tahran'da olduğuna işaret eden Gül, ''Çok büyük çabalar içindedir. Teşkilatı anlamlı ve cazip hale getirmek için alınan birçok kararları kararlılıkla uygulamaktadırlar'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin kendi meselelerinin Türkiye içerisinde konuşulup halledilmesinin söz konusu olduğunu belirterek, ''Ama Irak'tan kaynaklanan bir terör grubu da var. Irak topraklarında silahlı insanlar var. Bunlar ne Irak vatandaşı ne de legal... Dolayısıyla bu çerçeve içinde şüphesiz ki bazı görüşmelerimiz olmuştur'' dedi.
Gül, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesinin ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve EİT Genel Sekreteri Yahya Maroofi ile birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında, konuşmasının ardından soruları yanıtladı.
Talabani ile dünkü görüşmelerine ilişkin bir gazetecinin, ''Kendisi daha sonra Kürt tarafıyla (Demokratik Toplum Kongresi Başkanı Ahmet Türk ve Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk) da bir görüşme gerçekleştirdi'' demesi üzerine Gül, ''Kürt tarafı diye bir şey yok, ama onlar da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları... O taraf, bu taraf diye bir şey yok'' diye konuştu.
Abdullah Gül, gazetecinin, ''Talabani ile Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk bir görüşme gerçekleştirmişlerdi. 'Kürt sorununun çözümünde Sayın Talabani'nin çok önemli bir rolü olacaktır. Kendisine bu dileklerimizi ilettik' denildi. Sizin görüşmenizde bu konu gündeme geldi mi'' şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı:
''Biz Türkiye'nin kendi meselelerini Türkiye içerisinde kendimiz konuşuruz. Kendi meselelerimizi kendimiz hallederiz. Ama tabii ki Irak'tan kaynaklanan bir terör grubu da var. Irak topraklarında silahlı insanlar var. Bunlar ne Irak vatandaşı ne de legal... Dolayısıyla, bu çerçeve içinde şüphesiz ki bazı görüşmelerimiz olmuştur. Ama Türkiye içerisindeki kendi meselelerimizi, kendimiz konuşarak kendimiz hallederiz.''
-''HEM SESLİ, HEM SESSİZ DİPLOMASİ DEVAM EDİYOR''-
Gül, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ sorununa ilişkin bir soruyu, ''Sayın (Azerbaycan cumhurbaşkanı İlham) Aliyev bahsetti. Bütün üye ülkeler, herkes Kafkasların istikrarına çok önem veriyor. Bütün altyapı yatırımlarının yapılabilmesi için istikrar, güvenlik çok önemlidir. Onun için şüphesiz ki işgalin sona ermesi ve BM'nin tanıdığı sınırların herkes tarafından kabul edilmesi, problemin de sulh yoluyla kısa süre içinde çözülmesi çok önemlidir'' şeklinde yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Gül, Ermeni iddialarının yeniden gündeme gelmesine ilişkin ''Bu, Azerbaycan ve Dağlık Karabağ problemiyle de bağlantılı. Birkaç ay önce bu konuda 'sessiz bir diplomasi yapılır' denmişti. Bunu devam ettiriyor musunuz'' sorusu üzerine şunları dile getirdi:
''Hem sesli hem sessiz diplomasi devam ediyor. Geçenlerde Moskova'da Sayın (Rusya Devlet Başkanı Dimitriy) Medvedev, Sayın Aliyev, (Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj) Sayın Sarkisyan bir araya geldiler. Bunun yanında başka çalışmalar da var. Zor problemler kolay çözülmez. Ama ısrarla bunu çözmek için çalışmak gerekir. Bugünkü statükonun hiç kimseye faydası yoktur.''
-ALİYEV VE KARZAİ'NIN YARIN DOĞUM GÜNÜ...-
Aliyev'in yarın doğum günü olmasına ilişkin de Gül, ''Kendisini çok tebrik ettim. Kendisine başarılar diledim. Başka bir tesadüf, öğrendik ki (Afganistan Devlet Başkanı Hamid) Karzai'nin de doğum günü yarınmış. Biri solumda, biri sağımda oturuyordu. İkisinin de doğum günü yarınmış, ikisini de tebrik ettim'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, ''ECO üyesi ülkelerin bölgede nükleer İran tartışmalarıyla ilgili tutumları nedir'' sorusu üzerine ise bununla ilgili çok önemli bir adım atıldığının altını çizerek, ''Beklenen ama olmayan bir adım... İlk defa 5 1 ve İran, Cenevre'de Türkiye'nin de katkılarıyla bir araya geldiler. Bu çok önemliydi. Bu yönde çalışmalar hep devam etmektedir'' değerlendirmesini yaptı.
-''ERMENİSTAN'LA İLİŞKİLERİN NORMALLEŞMESİNE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ''-
Abdullah Gül, (İran Cumhurbaşkanı Mahmud) Ahmedinejad ile yapacağı ikili görüşmede, Türkiye açısından İran'ın nükleer çalışmaları konusunda arabuluculuk teklifi olup olmayacağına ilişkin olarak, görüşmede hem ikili ilişkileri hem diğer meseleleri ele alacaklarını kaydetti.
Türkiye'nin bu konuda aktif olduğunu söyleyen Gül, ''Yanı başımızda olacak bir olayla ilgili tabii ki aktif olmamız gerekir. Bunun sulh yoluyla, diplomatik yollarla çözülmesi sadece İran'ın değil bizim de işimize gelir. Çünkü bölgemizde kargaşa istemeyiz'' dedi.
Bu çerçevede görünür ya da görünmez pek çok katkı sunduklarını, Ahmedinejad'ın New York'ta söz verdiği üzere ilk toplantının gerçekleştirildiğini anımsatan Gül, ''İkinci toplantının İstanbul'da olması muhtemeldir. Önemli olan toplantıların yapılması değil, içeriğiyle ilgili mesafelerin alınması'' diye konuştu.
Türkiye'nin son dönem bölgedeki etkin faaliyetlerinin anımsatılarak, ''bölgedeki çalışmaların dışında kalan Ermenistan'a Azerbaycan topraklarının işgalinden vazgeçerek bu süreçlere dahil olma çağrısında bulunup bulunmayacağına'' ilişkin bir soru üzerine Gül, bu çağrıları her zaman yaptıklarını, Karadeniz İstikrar ve İşbirliği Platformu çalışmalarının da bunun uygulaması olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin bütün bölgede istikrar, işbirliği ve dayanışmaya çok önem verdiğini vurgulayan Gül, ''Ermenistan da bizim komşumuzdur. Ermenistan'la ilişkilerin normalleştirilmesine büyük önem veriyoruz. Bu konuda adımlar atıldı. Ümit ederiz ki karşılıklı çalışma içinde bu zor meseleler hallolur ve sonra bütün Kafkaslarda huzur ve istikrar söz konusu olur'' şeklinde konuştu.
Gül, ''Zor ve kronikleşmiş meseleler bir hamlede çözülmüyor. Bunu herkesin bilmesi gerekir. Daha çok gayret sarf etmek gerekir. Bugünkü de facto durum kimsenin lehine değildir. Onun için herkesin uğraşması lazım. Böyle önyargılar olmadan uğraşmak gerekir'' ifadelerini kullandı.