Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, İzmir Ticaret Odası'nca düzenlenen 2009 Vergi Ödül Töreni İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde gerçekleştirildi. Ergün yaptığı konuşmada kredi derecelendirme kuruluşlarına yüklendi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ''Kimse merak etmesin. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra, güven ve istikrara zarar verecek her türlü uygulamadan uzak duracağız.
İktidarımız döneminde seçim süreçleri yaşandı, bunların hiçbirinde popülist politikalara prim vermedik. Popülist politikalara bundan sonra da prim vermeyeceğiz'' dedi.
İzmir Ticaret Odası (İZTO) tarafından düzenlenen ''2009 Vergi Ödül Töreni'' İzmir Ekonomi Üniversitesinde gerçekleştirildi.
Bakan Ergün törende yaptığı konuşmada, son yıllarda enflasyon, yüksek faiz oranları, bütçe açıkları gibi kronik sorunlarda çok önemli gelişmeler kaydedildiğini, ancak kayıt dışının önlenmesinde aynı başarının sağlanamadığını söyledi.
Kayıt dışıyla daha etkin mücadele gerektiğine işaret eden Bakan Ergün, vergiyle kamu harcamaları arasındaki hassas dengenin korunması gerektiğini bildirdi.
Bakan Ergün, girişimcilerin iş yapmasını zorlaştıran engelleri kaldırmak için çok farklı alanlarda önemli teşvikler getirdiklerini aktararak, tekstil, ilaç ve gıda gibi bazı sektörlerde KDV indirimi yaptıklarını, gelir vergisi oranlarının düşürüldüğünü, kurumlar vergisinin yüzde 33'lerden yüzde 20'lere indiğini, gelecek yıllarda daha da aşağı çekileceğini söyledi.
Vergi indirimlerinin kayıt dışılığı önlemek için yeterli sonucu verdiğini söylemenin zor olduğunu kaydeden Bakan Ergün, meslek örgütlerinin, odaların, STK'ların da vergi konusunda daha fazla sorumluluk almaları gerektiğinin altını çizdi.
Bakan Ergün, kayıt dışının sadece devletin vergi gelirlerini azaltmadığını, bütçe dengelerinin sarsılmasının ekonomideki kırılganlığı da arttırdığını, özel sektörün de bu sıkıntılardan etkilendiğini, haksız rekabetin o sektörün küresel rekabet gücü kazanmasına engel olduğunu anlattı.
Ekonominin röntgenini tam olarak çekemeyince doğru politikalar üretmenin de zorlaştığını, tüm fotoğrafı tam olarak görme şansını kaldırdığını vurgulayan Bakan Ergün, şöyle devam etti:
''Vergi oranları azaldıkça kayıt dışının azalacağını düşünmek doğru bir yaklaşım olabilir ama yeterli değildir. Ama tersi de olabilir. Kayıt dışılığın azalması halinde de vergi indirimi peşinden gelebilecektir.
Bu nedenle bir adım biz atalım, bir adım siz atın ve çok taraflı bir mücadeleyle bu sorunun üstesinden hep beraber gelelim. Kamu ve özel sektör işbirliğinin nasıl sorunları çözdüğünü, nasıl bir ivme kazandırdığını hep beraber gördük.
Herkes hassas davranırsa şikayet edilen vergi oranları da derece derece inecektir. Bütçe görüşmelerinin devam ettiği bu günlerde mali disiplinin ne kadar önemli olduğunu gördük. Devlet temel prensipler bakımından şahıslara ve işletmelere benzemektedir.
Ayda 1.000 lira kazanan bir baba eşine çocuklarına o ay 1.500 lira harcama taahhüt edebilir, ama iş ay sonuna gelince işler sarpa saracaktır. Devlet yönetimi de aslında böyle, ayağını yorganına göre uzatmalısın.
'Mazot bir lira olacak, her eve iki anahtar, her işsize maaş bağlanacak' diyenlere de rastladık. Geçmişte oldu. Bazıları iktidara geldi, bazıları gelemediler, bazıları şu anda hala çaba harcıyor, ancak Türk ekonomisi geçmişte büyük zarar gördü.''
MALİ DİSİPLİN
Bakan Ergün, son 8 yıldır hükümetin en çok önem verdiği konuların başında mali disiplinin geldiğini, çünkü güven ve istikrarın olmadığı yerde özel sektörün önünü göremeyeceğini, gerekli yatırımları yapamayacağını, iş adamlarının kamunun ne harcayacağını, faiz oranlarının ne olacağını, kendine ne kalacağını ön görebilmesi gerektiğini belirterek, ''Bunların olmadığı yerde ne yatırım, ne ticaret yapabilir.
Eğer küresel krizden çıktıysak bu başarı, güven ve istikrar ortamına bağladır. Kamu ve borç stokunun milli gelire oranını yüzde 60'lar seviyesinde alıp yüzde 30'lara indirdik, bütçe açıklarının oranını yüzde 11'lerden aldık, yüzde 4'lere getirdik'' dedi.
Bakan Ergün, her seçim dönemi öncesinde özel kesim temsilcilerinin en büyük endişesinin bütçe dengeleri olduğunu kaydederek, şunları dile getirdi:
''Kimse merak etmesin. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra güven ve istikrara zarar verecek her türlü uygulamadan uzak duracağız. İktidarımız döneminde seçim süreçleri yaşandı, bunların hiçbirinde popülist politikalara prim vermedik.
Popülist politikalara bundan sonra da prim vermeyeceğiz. İstesek de bunu yapamayız, çünkü seçmenler de artık boş ve kuru vaatlere prim vermiyor. Yapılsa da işe yaramayacak. Hiç kimsenin karşısında öyle bir toplum yok artık. Biz son yıllarda bu politikaların zararını bilerek tamamen kenara koyduk.''
Meclis Genel Kurulunda bütçe görüşmelerinin devam ettiğini hatırlatan Bakan Ergün, ''Bütçeye bakan herkes, kamu maliyesi anlamında bu yıl da başarılı bir yıl geçireceğimizi rahatça görebilir. Kamu yatırımları, maaş ve ücret artışlarına bakın tüm rakamların makul olduğunu göreceksiniz'' diye konuştu.
'TÜRKİYE'NİN KREDİ NOTU ARTACAK''
Bakan Ergün, Türkiye'nin kredi notuna ilişkin olarak da şunları söyledi:
''Türkiye'nin kredi notunun önümüzdeki genel seçimler döneminde belki de daha önce, yatırım yapılabilir ülkeler anlamına gelen A seviyesine yükseleceğini ben şahsen tahmin ediyorum.
Aslında şimdiye kadar yükselmesi lazımdı. Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'ye haksızlık yapıyor. Herkese bol keseden not verirken, o ülkelerin hali ortada.
Borç almış başını gitmiş, şeffaflık yok, ama bu ekonomilere bol bol not verilmiş. Şimdi not verecek adam bulunamıyor. Onların da nota ihtiyacı var şimdi. Türkiye'ye yapılan bu haksızlığı elbette toplum olarak gördük.
Kendi notumuzu kendimiz vermemiz, kendimize güvenerek yolumuza devam etmemiz lazım. Türkiye haksızlığa uğramış oldu ve performansımızın karşılığını tam olarak alamadık.
Bunun sonucunda da Türkiye'ye daha çok yatırımcının gelmesinin bir nevi uluslararası arenada önü kesilmiş oldu.
Bu büyük haksızlık. Belki de o yatırımcılar, derecelendirme kuruluşlarının verdiği bilgilere güvenerek daha güvensiz alanlarda yatırım yapmak zorunda kaldı.''
Ekonomide olumlu gelişmelerin yaşandığını kaydeden Bakan Ergün, ülkenin yüzde 8 büyüyerek dünyada en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olduğunu, daha önce yüzde 6,8 olarak revize edildiğini, bu revizyonun bile mütevazı kaldığını, bu yıl bitmeden yüzde 7,5-8 olacağının rahatlıkla söylenebileceğini ifade etti.
Bakan Ergün, sanayi üretim endeksinin tarihin en üst seviyesine ulaştığını, ekonomik kriz biterken istihdamın ve ihracat azalmalarının geri kazanılmaya başlandığını, ancak istihdamın geri kazanılmasının biraz yavaş olacağını söyledi.
Türkiye'nin komşularıyla ticaretinin 5-10 kat arttığını ifade eden Ergün, ''Türkiye komşuya küs bir ülke gibiyken komşularıyla çok canlı ilişkide olan bir noktadadır. Bu süreç devam edecektir.
Küresel kriz nedeniyle dünya ticareti yüzde 11 daralırken, Türkiye'nin komşu ve Afrika ülkelerine yaptığı ihracat artış gösterdi'' diye konuştu.
TİCARET KANUNU
Bakan Ergün, Ticaret Kanunu'nun mecliste olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:
''Muhalefet partileriyle de mutabakata vardıktan sonra yeni Ticaret Kanunu'nu inşallah yasalaştıracağız. Büyük yenilikler var, ticaretin önünü açacak.
21. yüzyılda ticaretimizi taşıyacak bir düzenleme geliyor, ama tabii parlamentoda tam bir mutabakat olması gerekiyor.
Her maddesine söz alıp, her maddesine beş tane önerge verirseniz, 1550 madde olan o kanun geçmez, üç yasama döneminde bitmez.
'Kamuoyuna verilecek mesajlar var, hükümeti de eleştirelim' diyebilir muhalefet, ancak ne kadar zaman lazım size bunu yapmak için? 1 saat yeter, 1,5-2 saat olsun.
Konuşsunlar tasarı üzerinde. Ne söylenecekse söylesinler, hükümete dönük eleştirilerini de söylesinler, ama ondan sonra artık maddelerini oylayalım ve bir iki gün içinde bu tasarıyı yasalaştırıp hayata geçirelim.
Muhalefet konuşmasın, hükümet eleştirilmesin kaygımız yok zaten. STK'ların katkılarıyla muhalefet partileri konuya destek vereceklerini bildirdi. Kanunla ilgili gelişmeleri nasıl takip ettiğinizi çok iyi biliyoruz.''
Hükümet olarak üreten, ihracat yapan, vergisini ödeyen, istihdam yaratan girişimcilerin yanında olmaya devam edeceklerini, KOBİ desteklerinin bu anlamda önemli olduğunu, bundan sonra da yeni paketlerin olacağını aktaran Bakan Ergün, ''KOBİ'lerin kendilerini yeniden yapılandırması için de çok destekler var.
Ar-Ge, inovasyon, yönetim kabiliyetini güçlendirme, nitelikli eleman çalıştırma destekleri var. O desteklerde de kuyruk yok. Faiz desteğinde kuyruk var, miktarı sınırlı çünkü.
Kaynaklarımız artırdıkça kredi faiz desteği vereceğimiz KOBİ sayısını da artıracağız. 2011'in ilk yarısında yeni bir KOBİ destek paketi getireceğiz. Ama proje desteklerine de ilgi duyulsun'' dedi.
Vergi mevzuatının sadeleşmesi gerektiği konusuna katıldığını ifade eden Bakan Ergün, ''Olmalı da. O zaman üstatların üstatlığı nereden belli olacak? Üniversite hocamız 'Ekonomik kavramlarla konuşmayı ihmal etmeyin' derdi.
Onun için üstadın üstatlığı da bir yerden anlaşılacak, belli olacak. Ama tabii, vergi mükelleflerinin mevzuatının basitliğini anlaması, işlemlerini düzgün yapması için önemli'' şeklinde konuştu.
İzmir Vergi Dairesi Başkanı Mustafa Gürhan Acar, İzmir'in vergi gelirlerine ilişkin bilgiler verdi.
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş da iş dünyasının hükümetten beklentilerini anlattı.
İZTO Meclis Başkanı Necip Kalkan, Vergi Kanunu'nun herkes tarafından anlaşılacak şekilde sadeleştirilmesini istedi.
Konuşmaların ardından Demirtaş, Bakan Ergün'e İZTO'nun 125. yıl anısına saat ve kol düğmesi hediye etti. Daha sonra bin 949 oda üyesine ödülleri takdim edildi.