Bazıları endemik, 1.501 bitki türünü barındıran Artvin'de, arıcılıktan daha iyi verim elde etmek ve biyoçeşitliliğin devamını sağlamak amacıyla ''bal ormanı'' oluşturuluyor.
Arhavi ilçesinin Yemişlik mevkisinde belirlenen 180 hektarlık ormanlık alana, yörede doğal olarak yetişebilen karayemiş, akasya, ıhlamur, kestane, hurma ve ayı üzümü gibi türler dikiliyor.
Nisan ayından itibaren 80 orman işçisi ile yürütülen çalışmalarda şu ana kadar alanın 33 hektarlık bölümüne 74 bin fidan dikildi. Fidan dikme işleminin ardından, ormanda arıcıların kovanlarını koyabilecekleri iskeleler ile barınabilecekleri yerler inşa edilecek.
Artvin Orman Bölge Müdürü Ahmet Köksal Coşkun AA muhabirine yaptığı açıklamada, Orman Genel Genel Müdürlüğünün illerde ''bal ormanı'' kurulması talimatı doğrultusunda, Arhavi ilçesinin Yemişlik mevkisinde bal ormanı kurma çalışması başlattıklarını söyledi.
Yüzde 56'sı ormanla kaplı Artvin'in arıcılık açısından çok elverişli olduğunu ifade eden Coşkun, il genelinde 58 bin arı kovanı bulunduğunu, bin 700 ailenin arıcılıkla uğraştığını, yörede üretilen balın kilogramının 50 ile 80 lira arasında satışa sunulduğunu belirtti.
Türkiye'de 10 bin 765, Artvin'de ise 1.501 bitki türü bulunduğunu dile getiren Coşkun, ''Fazla bitki türü daha fazla polen demek. Bu açıdan ilimiz arıcılığa başka illere göre daha elverişli'' dedi.
Orman Genel Müdürlüğünün temel amaçlarından birisinin orman köylüsünü kalkındırmak olduğunu vurgulayan Coşkun, ''Arıcılığı geliştirirken hem tabiattaki biyoçeşitliliğin devamı sağlanmış olacak, hem de orman köylümüz kalkınacak. Ormanlarımızı arıcıların hizmetine sunmak istiyoruz. Ormancılık tekniğini koruyarak, arıcılığı geliştirmeyi hedefliyoruz'' diye konuştu.
Coşkun, ''bal ormanı'' kurmak için seçilen alanın, yörede arıcılık açısından en uygun saha olduğuna dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti:
''Bal ormanının oluşturulacağı alan toplam 180 hektar. Nisan ayından itibaren yaklaşık 80 orman işçisi ile 33 hektarlık alanda çalışma yürütülüyor. Alandaki mevcut türleri koruyoruz. Burada zaten doğal olarak arıcılık açısından önemli olan kestane, ıhlamur, karayemiş gibi türler bulunuyor, ancak yaşlanmış, verimden düşmüş ağaçlarımız da var. Bunları kesip yerine yörede doğal olarak bulunan türleri dikiyoruz. Karayemiş, akasya, ıhlamur, kestane, hurma, ayı üzümü gibi türler olmak üzere yaklaşık 74 bin adet fidan dikimi gerçekleştirdik. Çalışmalar tamamlandığında alana arıcıların kovanlarını koyabilecekleri iskeleler ile barınabilecekleri yerler inşa edilecek.''
-''ARILAR FAZLA ENERJİ HARCAMADAN BALI KOVANLARA TAŞIYACAK''
Arhavi Orman İşletme Müdürü Metin Kaya, bal ormanı kurma çalışmalarının devam ettiği mevkide daha önceden yaptıkları araştırmada, sisin tepeden havzaya inmediğini tespit ettiklerini, bunun da arıcılık açısından olumlu bir etken olduğunu söyledi.
Bal ormanı oluşturulan alandaki çiçeklenmeleri de takip ederek, bu alanın bal üretimi için çok elverişli olduğu kanaatine vardıklarını belirten Kaya, ''Bozuk ormanları iyileştirmek arıcılıkta bal ve polen verimi olan bitkileri sahaya dikiyoruz. Böylece burada bal üretimi için kapasiteyi artırıyoruz'' dedi.
Kaya, kovanların vadinin tabanına kurulacak iskelelere yerleştirileceğini dile getirerek, böylece arıların fazla enerji harcamadan balı kovanlara rahatlıkla taşıyabileceklerini vurguladı.
-BAL ORMANLARI ORMAN KÖYLÜSÜNÜ KALKINDIRACAK
Artvin Çoruh Üniversitesi (AÇÜ) Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Fehmi Türker, ''bal ormanı'' kurma çalışmalarını ormancılık faaliyetlerinin çeşitliliği ve zenginliği açısından çok olumlu karşıladığını söyledi.
Türkiye'de orman sorunlarından birinin de kırsal fakirlik olduğunu belirten Türker, ''7,8 milyon orman köylüsü, yaklaşık 22 bin 500 civarında orman köylerinde orman kaynaklarıyla iç içe yaşıyor. Buna rağmen sadece yıllık 312 dolarlık GSMH gibi açlık sınırının da altında bir gelirle, adeta gelirsizlikle yaşama mecburiyetinde bulunuyor'' diye konuştu.
Prof. Dr. Türker, bal ormanı ile doğrudan doğruya orman köylülerinin gelirlerinin destekleneceğini anlatarak, ''Proje sayesinde kırsal fakirlik içindeki orman köylülerine müthiş bir gelir aktarımı olacak. Arıcılık, benzer işletmelerden çok daha fazla karlılık sunmaktadır. Böylece Orman köylüleri kovanlarıyla küçük bir alanı işgal ederek büyük gelirler elde edebilecek. Kuruluş yeri itibariyle çok fazla bir sahaya, orman toprağına ihtiyaç duymayan ama önemli ölçüde hammadde kaynağını ve biyolojik çeşitlilik sağlayan bu tarz bir işletmeciliği son derece yerinde buluyor ve destekliyoruz'' dedi.