Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bugün artık diplomasinin sadece diplomatların kapalı kapılar ardında yaptığı müzakerelerden ibaret olmadığını, basın kurumlarının da kamu diplomasisinin önemli unsurlarından biri olduğunu kaydetti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bugün artık diplomasinin sadece diplomatların kapalı kapılar ardında yaptığı müzakerelerden ibaret olmadığını, yeni diplomasi alanları doğduğunu ve kamu diplomasisinin bu alanların en önemlilerinden biri olduğunu söyleyerek, basın kurumlarının da kamu diplomasisinin önemli unsurlarından biri olduğunu kaydetti.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Rixos Grand Ankara Otel'de, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen "Türk Dili Konuşan Ülkeler Medya Forumu"na katıldı.
Bakan Davutoğlu, forumun açılışında yaptığı konuşmada, Türkçenin iletişim dili olması açısından basın mensuplarının önemli bir rolü bulunduğunu söyleyerek, bu toplantının en önemli boyutlarından birinin bu olduğunu kaydetti. Çin ziyaretine Kaşgar'da, Türk dilinin büyük üstadı Kaşgarlı Mahmud'un türbesini ziyaret ederek başladığını hatırlatan Davutoğlu, Kaşgar'dan Makedonya'ya Arnavutluk'a kadar Türk dilinin kullanıldığını, halklar arasında ortak deyimler, hissiyatlar, destanlar ve masalların bulunduğunu kaydetti.
"Bu foruma katılanların ilk anda birbirlerini anlamakta güçlük çekebileceğini ancak kulakların daha dikkatli açılması ya da antenlerin biraz daha yükseltilmesi durumunda kullanılan kelimelerin aynı olduğunun fark edileceğini" belirten Davutoğlu, babaannesinin kullandığı dilin Kazakistan, Kırgızistan'da kullanıldığını kaydetti. Basın mensuplarının da sayesinde bu dilin ortak bir dil haline gelebileceğine işaret eden Davutoğlu, kamu diplomasinin de önemini vurguladı.
Davutoğlu, "Bugün artık diplomasi, sadece diplomatların kapalı kapılar ardında ya da büyük toplantı salonlarında gerçekleştirdikleri müzakerelerden ibaret değil. Yeni diplomasi alanları doğuyor" diyerek, bu yeni alanların başında da kamu diplomasisinin geldiğini bildirdi. Davutoğlu, siyasi liderler ne kararlar alırsa alsınlar, diplomatlar bunları ne kadar başarılı uygulamaya geçirirse geçirsin, eğer sağlıklı bir kamu diplomasisi gerçekleşmediyse bu kararların toplum katında itibar görmesinin, hayata geçirilmesinin mümkün olmayacağını söyledi.
Bakan Davutoğlu, dost ve kardeş ülkeler algısının hayata geçirilmesinde de önemli hususlardan birinin basın yayın olduğunu belirterek, bu ülkeler arasında bir sıkıntı ya da mutluluk yaşandığında diğer ülkelerin basın mensupları bunu paylaşabiliyorsa, o zaman ortak bir alan doğacağını kaydetti. "Sadece hamasi bir şekilde, dost ve kardeş ifadelerini sık sık kullanarak değil, bunu güçlü bir algıya dönüştürmekle sorumluyuz. Bunu gerçekleştirecek olanlar da yine basın mensuplarıdır" diyen Davutoğlu, kamu diplomasisinin en önemli ayağının bu algının geliştirilmesi çabası olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin en zayıf olduğu alanlardan birinin kamu diplomasisi olduğunu, uygulamaların doğru algılanabilmesinin sağlanması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, bunu alanda çalışan basın mensupları ile birlikte gerçekleştirmek istediklerini bildirdi.
Davutoğlu, Türk dünyasında basın müessesesinin kurumsallaşması ve basın özgürlüğünün yaygınlaşması gerektiğinin altını çizerek, güçlü bir basın kültürünün ve bütün dünyaya sesini duyurabilecek bir medyanın oluşması gerektiğini kaydetti. "Dünyadaki en etkili 100 medya kuruluşu arasına Türk dünyasından kaç medya kuruluşunun girdiği dünyadaki etkinizi gösteren belki en önemli göstergelerden birisi" diyen Davutoğlu, bu rakamların bugün çok iyi olmadığının maalesef bilindiğini belirtti.
Bakan Davutoğlu, "Bugün eğer dünya ekonomisinde üst sıralardaysak, dünyadaki etkinliğimiz bağlamında önemli mesafeler aldıysak, enerji alanında çok etkili bir konuma sahipsek ama basınımız bu ölçüde gelişmemişse bir dengesizlik var demektir" diyerek, Türk dünyasında dünya çapında önemli gelişmeler yaşandığını ve bu gelişmelerin dünyada doğru algılanabilmesi için basının çok iyi olması gerektiğini bildirdi. Davutoğlu, "Özgür basının gerçekleşmesi, güçlenmesi ve devlet sektörünün dışında da güçlü bir basın sektörünün ortaya çıkması lazım" diyerek Türk dünyasında özgür basının önemine işaret etti.